İnsanın algısında meydana gelen dönüşüm, tüm dünyayı da dönüşüme uğratacaktır.Artık o, kozanın içinden mahsur kalmış bir böcek değil, kozasını delip özgürleşmiş bir kelebek gibidir.Tırtılın dünyası başka,kelebeğin dünyası başkadır.Havada uçan bir kuş için yerin engebeleri bir önemi taşımadığı gibi, formla özdeşleşmekten kendini kurtararak hakikate uyanmış,kader semasının kuşu olmuş bir insan içinde dünyanın engelleri bir sorun olmaz.
Sayfa 12 - Artık onun taktığı gözlüğün her şeyi siyah gösteren camları değişmiş, parlak ve renkli gösteren camlar takılmıştır.Kitabı okuyor
Eski Ahit ve daha sonrasındaki düşüncelerin gelişimi bu tohumun gelişimini temsil eder. Otoriter hükümdar olan Tanrı'nın yönetimi zaman içinde kendi koyduğu kurallara uyan meşruti monarşiye dönüşür. İnsan biçiminde tanımlanan Tanrı isimsiz bir Tanrı'ya, zaman içinde hiçbir özelliği tanımlanamayan bir Tanrı'ya dönüşür. İtaatkâr bir hizmetçi olan insan kendi tarihini yapan özgür insana dönüşür, Tanrı artık ona müdahele etmemektedir. İnsana sadece kabul edebileceği veya reddedebileceği peygamberin mesajı rehberlik etmektedir.
Sayfa 201Kitabı okudu
Reklam
Ama artık bu ağaçları, evleri ve insanları resmetmeyeceğim. Timsahlarla denizyıldızlarının, ejderhalarla mor yılanların ve oluşmakta olan her şeyin, değişmekte olan her şeyin, insan olmak için özlem duyan, yıldız olmak için özlemle dolan, doğumla dolan, kokuşmayla dolan, Tanrıyla dolan ve ölümle dolan her şeyin resmini.
➤Kıraat etmek: Düşüne düşüne, anlaya anlaya, tarta tarta okumak manalarına gelir. Akılın harekete geçirilmesiyle birlikte muhakemenin ve izanın devreye sokulduğu bir farkındalık eyleminin adıdır. ➤Dünya, şefkat ve merhametin bol olduğu, bununla birlikte zülüm, kan ve gözyaşının da bulunduğu, iç içe geçmiş sistemler ve sürekli tekrarlanıp yenilenen
Sayfa -1 - Yüzleşme YayınlarıKitabı okuyor
Ruh Adam'da Dil ve Şiir: Ruh tahlillerinin ve bir psikolojik romanın bu kadar akıcı ve anlaşılır bir dille yazılmış olması, bana öyle geliyor ki, sadece Atsız nesrinin başarabileceği bir iştir. Eserde evet, işmizaz, muhayyele, muhassala, istihfaf, ihfâ, garâmî, cemad, tarziye gibi bugün artık seyrek kullanılan, gençler tarafından pek
"...Yalnızlıktan ölüyorken, insan sahteyi gerçekten nasıl ayırabilir? Adamın birine rastlıyorsun, onu ilginç kılmak istiyorsun, baştan yaratıyorsun, tepeden tırnağa güzelce giydiriyorsun, daha iyi görmek için gözlerini kapıyorsun, o da gözünü boyamaya çalışıyor, siz de öyle; güzel ve aptalsa akıllı bulursunuz onu, o sizi aptal bulursa kendini akıllı hisseder, memelerinizin sarktığını fark ettiyse, kişilikli bulmuştur sizi, yavaş yavaş hödüğün teki olduğunu hissetmeye başlamışsanız, yardım etmem gerekir ona, diye düşünürsünüz, eğer eğitimsizse, her ikiniz için yeterli bilginiz vardır, sürekli sevişmek istiyorsa beni seviyor, dersiniz kendi kendinize, sevişmeye pek de gönüllü değilse önemli olan bu değil, dersiniz, cimriyse, sebebi yoksul bir çocukluk dönemi geçirmiş olmasıdır, hıyarın tekiyse, bunun bir huy olduğuna inandırırsınız kendinizi ve böyle ayan beyan ortada olan şeyleri yadsımak için var gücünüzle çabalayıp durursunuz; oysa gün gibi ortadadır her şey ve ilişki sorunları denir buna, artık sorunların üzerini örtmek mümkün olmadığındaysa, çocuklar için ya da yalnız kalmaktansa hâlâ boka batmış şekilde birlikteliği sürdürmeyi yeğleyerek hüznü, kini, nefreti ve bir enkazı ayakta tutmaya çalışır insan. İşte böyle. Uyu. Harika, kendimi öyle bir korkuttum ki uyuyamayacağım. Işığı yak biraz, içim rahat etsin, yüzünü göreyim. Of. Sensin."
Sayfa 28
Reklam
470 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.