Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Ya ben İstanbul' u alırım, ya İstanbul beni!.. " Peygamber Efendimiz, İstanbul'un bir gün mutlaka fethedileceğini müjdelemişti. Onu fetheden komutana da askere de en şerefli olma şerefini sunmuştu. Yıllar yılı bir çok komutan ve asker İstanbul'u fethetmek için defalarca girişimde bulunmuş ama kimse bu kutlu sonuca ulaşamamıştı. Şehzade Mehmed de küçük yaşlardan itibaren bu hedefle büyütülmüştü. Yazarımız çok çok güzel anlatmış bu fethi. Bazı yerlerde tüylerim diken diken oldu, bazı yerlerde gözlerim doldu. Şehzade Mehmet önce kendisi inandı, sonra da çevresine inandırdı. Bir şeye inanmak başarmanın yarısıydı. İnancın önünde ne durabilirdi. Ve yapılmaz denileni yaptı, alınmaz denileni aldı. Önce Şehzade Mehmed, sonra Sultan Mehmed, şimdi ise Fatih Mehmed olmuştu.Fatih Sultan Mehmet Cihan padişahı olmasına, devrin en güçlü Sultanı olmasına rağmen son derece mütevazi ve sade bir yaşantıya sahipti. Her fırsatta alimlerin yanında soluğu alan saltanata meyletmeyen bir karekter. Şahi toplarını yapacak kadar mühendis. Gemileri karadan yürütecek kadar zeki. 21 yaşında İstanbul'u fethedecek kadar cesur. Düşmanlarının bile son derece saygı duyduğu, batılı tarihçilere bile göre gelmiş geçmiş en büyük Hünkar-devlet adamı…Okurken çok zevk aldım. Keyifli okumalar. Mutlaka tavsiye ederim.
Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul'un Fethi
Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul'un FethiYavuz Bahadıroğlu · Panama Yayıncılık · 2016499 okunma
116 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
ÜÇ ÖLÜM-L.N.TOLSTOY,94 sayfa Kitap beş öyküden oluşmaktadır.Kitaba adını da veren Üç Ölüm öyküsünün dışında;Holstomer,Çömlek Alyoşa,Balodan Sonra ve Köydeki Şarkılar isimli öyküler bulunmaktadır. Bir atın hikayesinin anlatıldığı Holstomer Türkçeye ilk defa çevrilmiş.Beni en çok etkileyen öykü oldu,hatta kitabın ismi bile “Üç Ölüm” yerine
Üç Ölüm
Üç ÖlümLev Tolstoy · İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,4bin okunma
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Puşkin, 18.yüzyılın çalkantılı Rusya'sına; 17 yaşında orduya yeni katılmış Pyotr Andreviç Gringov'un gözünden baktırıyor. Gringov'un babası da, eski rütbeli askerlerden olup, oğlununda kendisi gibi asker olmasını ister ve eski bir general dostuna yazarak oğlunu gönderir. Kırgız bozkırının sınırındaki Belogorski Kalesi'ne
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · Yapı Kredi Yayınları · 202029,2bin okunma
%49 (76/155)
·
Puan vermedi
Kitabı çok beğendim, akıcı ,sürükleyen bir yapısı var dersem başucu kitabı niteliğine bir çelişki olabilir.Toplama kampları fiziksel acıdan çok zihinsel acı veren deneysel kamplardır ama pek çok insanın hem bedensel hemde onursal ,psikolojik, mental öldüren şeytanın cehennem kuyusudur.Kavgam kitabında Hitlerin aşağılık kompleksi olan bir yaratık olduğu kanısına varmiştım,toplama kampına aldığı insanları unvanını yitirmiş,benlik yitimiyle hiçsizlik duygusunu yaratarak kendi komplekslerine indirgemek ve egosunu tatmin etmek için yapan şeytanın insan siluetindeki varlığıdır.Hitler kafası bilime basmayan ve çocuklukta bacaklarındaki bir sorundan dolayı asker olamamıştır o nedenle siyasete katılmıştır.Bu da ona diktatör olma yolunu açtı.Çocukken okuduğu Türlerin Kökeni kitabından etkilenerek saf Alman ırkı yaratmak hezeyanları olan bir psikopattır.Bu kitap bir psikiyatr gözünden tutsakların kamptaki bilişsel,psikolojik incelemelerini konu alır,kendisi de bir psikiyatr değil numaradan ibaret bir tutsaktır.Numaradan ibaret olmak insanda hiçlik ,benliğini kaybetmişlik, varolamamışlık duygusu yaratır.İsimlerimiz herseyimizdir. Bence okuyun okutun
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,3bin okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Bir solukta okuduğum, iki ayrı insanın yaşamını iki farklı sayfada ele alan; aşkı, yalnızlığı, sevmeyi ve sevilmemeyi, insanın arayışını ve kendini hiçbir yerde bulamayışını, hiçbir yere ait olamayışını anlatan iki kişilik bir monolog gibiydi...
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202212,9bin okunma
48 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Çerez kitaplardandı. İçinde oldukça güzel şiirler de vardı gereksiz olanlarda vardı. Yazarın daha önce bir kitabı var mı? Yoksa ilk kitabımı bilmiyorum , ben indirimden çok uyguna almıştım. Fiyatına göre iyi diyebilirim.
Ve...
Ve...Deniz Ayfer Tüzün · Artshop Yayıncılık · 20183 okunma
Reklam
360 syf.
9/10 puan verdi
Efsane - Lauren Asher
Kitap Yorumu || Efsane "O arabaya adımımı bile atmam." "Bu konuda endişelenmene gerek yok. Direksiyonda ben olacağım." "Sen. Benim. İçin. Dünyanın. En. Güzel. Kadınısın." Bu kitaba puan vermeyeceğim çünkü objektif bakamıyorum ÇÜNKÜ BU KİTABIN YERİ BENİM İÇİN ÇOK AYRI (ınstagramda vermemiştim ama burada
Efsane
EfsaneLauren Asher · Olimpos Yayınları · 2023492 okunma
528 syf.
·
Puan vermedi
Gökçen
Merhabaaa Bugün size okurken asla bitmesin isteyip, sonunu deli gibi merak ettiğim bir kitapla geldim Gökçen kız masalını bilir misiniz ? Kalbi sadece sevdiğine olan Gökçen kız... İki asker ailenin çocukları olan Gökçen ve Murathan. Daha çocuklukta aşıktılar birbirlerine. Babaları Yusuf ve Ali silah arkadaşıydı. Askeri lojmanda asla birbirlerinden ayrılmayan Murahtan ve Gökçen babalarının aynı gün, kol kola şehit olmasıyla hayatları tuzla buz olur. Gökçen 6, Murathan 8 yaşındayken ayrılırlar birbirlerinden. Herkes kendi memleketine döner. Kepçük ve Pamuğun hikayesi de burada başlar aslında... Yıllar geçer Murathan babası gibi Özel Kuvvetler Askeri olur. Gökçen küçükken Kepçüğüne söz verdiği gibi doktor olur. Tayininin Murathanin olduğu yere çıkmasıyla tekrar kavuşurlar. Peki sizce yıllar sonra Murathan Pamuğunu, Gökçen'ini tanıyabilmiş midir? Gökçen Kepçüğünü, Murathan'ını tanıyabildi mi ? Hiç unutmamışlardı ki... Hani bazen kendinizi o kitabın içinde hisseder, yeri gelir kahkahalarla güler yeri gelir hıçkıra hıçkıra ağlarsınız ya aynen öyle oldu benim içinde. Asla bitmesin dediğim ama sonunu çok merak ettiğim bir kitaptı. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen çok güzel kaleme alınmış. Okuyucuya o duyguları çok güzel yansıtmış. 2. kitabına çabuk kavuşmak dileğiyle diyorum Elinize, kaleminize sağlık.
Gökçen
GökçenLoresima · Ephesus Yayınları · 20231,543 okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Sinem Ataklı ~☆PROJE 2417 Ölümsüzler bu dünyada kendilerini Tanrı ilan etmiş ve kendi hükümlerini sürmeye karar vermişlerdi ancak bu çok uzun sürmeyecekti. "_İntikam" dedim. "_Bugüne dek pes etmiş çok insan gördüm. Ama onlar kendilerine acı çektirenlerden intikam alma fırsatını geri çevirmedi." Merhaba ️hemen 2.kitap
Proje 2417
Proje 2417Sinem Ataklı · Parola Yayınları · 2024348 okunma
222 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
Kuyucak'tan Edremit'e savrulan hayatlar.
Sabahattin Ali’nin bu eseri, Türk edebiyatının en önemli romanlarından biri olarak kabul edilir ve yazarın ilk romanı olma özelliğini taşır. 1937 yılında yayımlanan bu eser, dönemin toplumsal sorunlarını ve insan psikolojisini derinlemesine işler. Roman, 1903 yılında Aydın’ın Nazilli ilçesine bağlı Kuyucak köyünde başlar ve Yusuf’un trajik hikâyesini anlatır. Yusuf, genç yaşta ailesini kaybettikten sonra Nazilli kaymakamı Selahattin Bey tarafından evlat edinilir. Yusuf’un hayatı, bu yeni aile dinamikleri ve çevresinde gelişen olaylar etrafında şekillenir. Roman, Yusuf’un iç dünyasını, çevresiyle olan ilişkilerini ve dönemin toplumsal yapısını detaylı bir şekilde okuyucuya sunar. Sabahattin Ali, “Kuyucaklı Yusuf” ile sadece bir dönemin değil, insan doğasının da bir portresini çizer. Karakterlerin iç dünyaları, motivasyonları ve çatışmaları üzerinden toplumsal eleştiriler yapar. Romanın dili, olay örgüsü ve karakter gelişimi, Sabahattin Ali’nin edebi ustalığını gözler önüne serer. Spoiler vermeden söyleyebileceğim kadarıyla, “Kuyucaklı Yusuf” sadece bir döneme ait değil, evrensel temaları ve insan psikolojisine dair derinlemesine gözlemleriyle bugün bile güncelliğini koruyan bir eserdir. Eser, okuyucuya dönemin Türkiye’sinin sosyal yapısını, insan ilişkilerini ve bireyin toplum içindeki yerini anlama fırsatı sunar.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,2bin okunma
Reklam
366 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Jules Verne'in az bilinen eserlerinden biri olan Clovis Dardentor, sizi Akdeniz'in turkuaz sularına ve Cezayir'in güneşli topraklarına götüren keyifli bir macera romanı. Hikayemiz, iki kuzen Jean Taconnat ve Marcel Lornans'ın Cezayir'e uzanan yolculuğuyla başlıyor. Asker olmak için yola çıkan kuzenler, gemi yolculuğunda eksantrik milyoner Clovis Dardentor ile tanışıyor. Dardentor'un maceraperest ruhu ve cömertliği, kuzenlerin hayatlarında beklenmedik değişimlere yol açacak bir dizi olaya imza atıyor. Verne, bu romanda sadece sürükleyici bir hikaye anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda Cezayir'in kültürü ve doğal güzellikleri hakkında da detaylı bilgiler veriyor. Yerel halkla etkileşimler, tarihi mekanlar ve lezzetli yemekler, romanın atmosferine ayrı bir renk katıyor. Clovis Dardentor, aksiyon, mizah ve romantizm unsurlarını harmanlayarak okurları eğlendiren ve merak uyandıran bir eser. Jules Verne'in fantastik dünyasını keşfetmek ve unutulmaz bir maceraya atılmak istiyorsanız Clovis Dardentor tam size göre!
Clovis Dardentor
Clovis DardentorJules Verne · İthaki Yayınları · 200640 okunma
139 syf.
10/10 puan verdi
Silahlı kuvvetlerin hazırladığı enfes bir kitap. Her sayfası, her bölümü özenle okunmalıdır. Asker disiplini dediğimiz olgununda güzel bir his olduğunu düşündürttü. İnsanlar günlük dillerinde yazarken dahi kolayına ne geliyorsa öyle yazmaları onları kötü bir alışkanlığa doğru itiyor. Özellikle komik olduğunu düşündükleri kelimeleri yazmaları ve sosyal medyadaki içeriklerde kelimeleri kırparak yazmaları sanki onları havalı yapacakmış gibi bir tavra takınıyorlar. Düşkün ve zayıf karakterlerini tatmin ederken onlara uymaya çalışan zekasının onlarla eşdeğer olduğu kişilerinde diline ne kadar zarar verdiğini umursamaması ya da bilmemesi utanç duyulacak bir mesele gibi geliyor. Okullarda, iş yerlerinde hatta geri kalan her yerde dile sahip çıkılmalıdır. Keşke tüm ülke askeri disiplinden geçirilebilse ve diliyle alay eder gibi kullanan insanlara doğrusunu öğretene kadar eğitim uygulansa. Ülkenin eğitim sistemindeki düşük bilinçte ne yazık ki önlenemez bir düşüş sağlıyor. Denetimsiz ilerleyişinin sonu birçok alanda olduğu gibi dilde de büyük kayıplar vermiştir. Yabancı kelimelere bu kadar fırsat verilmesi de birçok "şeye" zemin hazırlamaktadır. Okuyunuz!
Türkçenin Doğru Kullanımı
Türkçenin Doğru KullanımıS. Ömer Erenoğlu · Genelkurmay Başkanlığı Yayınları · 200712 okunma
264 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ankara - İstanbul
Ayfer Tunç… Ankara Metro kitap evine uğradığımda almıştım Kapak Kızı’nı. Acelem vardı İstanbul Trenine yetişmem gerekiyordu. Daha Gar’a geçecektim. Metro altında telefon çekmiyor, beni arayanların benim sesim haricinde sesli kayıt sesinine rastlamaları endişeleri arttıracaktı. Ayfer Tunç hakkında iki kız arkamdaki rafta konuşuyordu. Bense ‘Sevgili
Kapak Kızı
Kapak KızıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20207,4bin okunma
222 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Sabahattin Ali’nin oxuduğum son romanı “Kuyucaklı Yusuf” idi. Bu romanı nədənsə digər 2 romandan daha çox sevmişdim. Təsvir edilən sevginin saflığı, hisslərin məsumluğu mənə daha doğma gəlmişdi. Spoiler olmasın deyə açıq-aşkar deməyəcəm, lakin əsərin sonunu fərqli xəyal edirdim, xəyallarım puç oldu. Yenə də, müəllifin 3 romanı arasında ilk səhifəsindən etibarən nəfəs almadan oxuduğum romanı da
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı Yusuf
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
məhz bu idi.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,2bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.