Farsçada özlem için kullanılan bir ifade vardır: Dişlerim fena kaşınıyor. Epey hayvansal dürtüyü kapsar. Aşıklar birbirlerine söylerler. Ebeveynler özellikle tatlı mı tatlı çocuklarına söyler.
*Spoiler İçerir*
Orijinal adıyla ‘Strange The Dreamer’ serisi, ‘Hayalci’ ve ‘Kabus Perisi’ olarak toplam iki kitaptan oluşuyor. Ben bu yazımda ilk kitap üzerine konuşacağım. Bu kitap bana yaklaşık bir yıl önce bir tam kitap kurdu olan arkadaşım tarafından önerilmişti. Hem kapağının güzelliği hem de arkadaşımın beğenisini kazanması nedeniyle uzun
Rivayet edilir ki evliyanın büyüklerinden olan Rebi Bin Heysem hazretleri geceleri zikir ve ibadet ile geçirir ve hiç uyumazdı.
Bir keresinde kızı ona: Allah'ın kulları arasında en kıymetlisi kimdir? Diye sordu.
O da: peygamber efendimiz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem'dir, kızım dedi.
Bunun üzerine kızı; peygamber efendimiz
Şol zaman kim ben ol dostdan ayrı düşdüm oldum ırak
Hasret ü derd ü âh ile çok ağladım tutdum firak
İstedim yedi iklimi ne Rûm'u kodum ne Şâm'ı
Gezdim yürüdüm tamamı başım açık yalın ayak
Yer mi kodum istemedik âdem mi kodum sormadık
Aç u susuz halvetlerde zârî kılar idim yavlak
Kimse hâlim bilmez idi derdime em kılmaz idi
Derdim
"Madam Rosa yaşamın çok güzel olabileceğini söyler, ama henüz tümüyle keşfedilmiş bir şey değildir o, şimdilik de ne yapalım, yuvarlanıp gitmek gerekir."
Onca Yoksulluk Varken kendi olmaktan bıkan bir yazarın ikinci kitabı, Fransa'nın varoşlarında, şehrin sadece varsıl seçilmişlerinin görmeye layık olduğu zengin aşıklar ülkesinin dibindeyiz.
Seks işçiliği yapan onlarca kadının yasak olmasına rağmen dünyaya getirdiği çocuklar Madam Rosa gibi kişilerin himayesine bırakılır.
Momo o çocuklardan biridir, kaldığı evde Madam Rosa'nın parlak günlerinden kalma anıları her gün güneş doğar gibi yaşarken Momo o anıların tek şahidi olur, bulundukları yoksul yoksunluk her şeye rağmen hayattan kopmalarına engel olur.
Küçük Momo'nun gözünden ilk içinde olduğu toplumu, bireyi, ülkesini ve koca dünyayı görüyoruz, sanki bu küçük çocuk elindeki dürbünü her bir sayfasında size uzatıyor ama itiraf etmek gerekirse eseri çok iyi bir dönemde ve uzun sürede okuduğum için pek etkili olmadı benim için, yeniden okuyacağım eserlerden biri, yazarın bir de elimde Şafakta Verilmiş Sözüm Vardı eserini okumak istiyorum.