Tanrı yardımcım olsun, bunu bir iki dakika daha yaşamak istiyordum. Gennie'nin bir yanımda güvende olmasını, Shay'in de diğer yanıma sokulmasını. Sanki kaygısız bir hayat yaşıyorduk ve üçümüz de dünyada hiçbir şey için endişe duymadan bir lise futbol maçı için dışarı çıkmıştık.
Benimle biraz daha dalga geçmeye hazır görünüyordu ama sonra gözleri büyüdü ve yüzünde tam bir dehşet ifadesi belirdi. Bakışlarını takip etmek için omzunun üzerinden baktım. Arkamı döndüğümde, bir kolunu belime dolayarak sakalının yanağımı sıyırmasına yetecek kadar yakınıma eğildi. Şu an neler oluyor?
"Bunu istemenin delilik olduğunu biliyorum ama beş dakikalığına benimle gelirsen tarlalarını istediğin zaman bizzat sürüp ekeceğim. Tamam mı?"
Cevap vermedim. Veremezdim. Bu sözler bir kulağımdan girip tam bacaklarımın arasına düşmüşken olmazdı.
"Sadece benimle gel," diye fısıldadı. "Lütfen."
Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu ama Noah o kadar yakındı ve beni o kadar sıkı tutuyordu ki bunun bir önemi yoktu. Ve lütfen kelimesi, günah işlemeden önce dilenen bir özür gibi dudaklarından dökülmüştü.
Yine de kelimeleri toparlayamayacak kadar sersemlemiştim. En son ne zaman birinin beni bu şekilde kollarına aldığını hatırlayamıyordum. Daha da önemlisi, bunun hiç bu kadar ilahi bir his olduğunu hatırlamıyordum. Spor kompleksinin diğer tarafında gösteri yapan bir bando takımı, etrafımda dans edip dönen bir çocuk ve yakınlarda birkaç yüz kişi vardı ama odaklanabildiğim tek şey belimi kavrayan eldi.
"Bu iyi bir fikir. Ahırlarımızı ve barakalarımızı düğünler ve etkinlikler için kiralamakla ilgili çok fazla soru alıyorum; ama sahip olduğumuz tüm alana ihtiyacımız var. Kiralayacak bir karış yerimiz bile yok. Ve gördüğüm kadarıyla haklısın. İnsanlar bu tür şeylere karşı oldukça ilgililer."
"Ama benim tüm hayatım Boston'da. Arkadaşlarım ve işim orada. Şu anda her şeye ara veriyorum ama sonsuza kadar burada kalamam. Tabii bir de evlenme meselesi var. Beklentilerim konusunda iyimser olamıyorum Noah."
"Seninle evleneceğim."
Darcy, "Ben öteden beri şiiri aşkın gıdası sayardım..."dedi.
"Saf, derin, sağlıklı bir aşk için belki. Zaten güçlü olan bir şeyi, her şeyi besler. Ama eğer bu hafif, zayıf bir tür eğilimse benim görüşüme göre, güzel bir sone onu açlıktan öldürür."
“Tamirci Çırağı” esasında bir aşk hikâyesi. Çalıştığı tamirhaneye arabasını getiren bir kıza görür görmez aşık olan bir tamircinin öyküsü. Tamirci, bu güzeller güzeli kıza vurulur, onu tekrar göreceği gün saçlarını arkası puslu bir aynada tarar. Ve ustasına “Bugün tulumları giymeyeyim” der. Onun yanında kendisini kötü hissetmek istemez. Ancak kız,
Merhaba sevgili kitap dostlarım nasılsınız? Bugün sizlere sevgili yazarımız
Yağmur Kutsal kaleminden YEDİVEREN KIŞI kitabıyla geldim. Eserde aşkın, çaresizliğin, tutkunun hikâyesini okuyoruz. Ben çok severek okudum. Kesinlikle tavsiye edilir.
#kitabınkonusu
1807 yılında Hollanda Gloria Malikanesi. Emily evin küçük müberriyesi Emily kendini bu
Encore seminerinde, aşkın daima bir ölçüde belirsizlik içerdiğine işaret eder Lacan. Âşık diğerinde onun sahip olmadığı şeyi yani Öteki'ndeki eksiği sevdiği için, özne Öteki'nden asla arzuladığı bir yanıt alamaz. Lacan daha da ileri gider ve partnerinizin ne yapacağını bilmenin bir aşk emaresi olmadığını öne sürer. Aşk en nihayetinde, Öteki'nde bizi çeken nesne hakkında hiçbir şey bilmeyişimizle ve aynı zamanda Öteki'nin de kendisinde ondan fazla olan bu nesne -birini ona çeken şey- hakkında hiçbir şey bilmeyişiyle bağlantılıdır. Ama günümüzde, aşkın bir parçası olarak gelen bu esas kaygıyı yatıştırmaya çalışıyoruz gibi görünüyor. İnsanlar belirsizlikle uğraşmak istemiyor, bu yüzden ya giderek daha da içe kapanıyor (yani ekseriya ancak partneriyle fiilen hiç karşılaşmamasını sağlayan siber-ilişkileri sürdürebiliyor) ya da Öteki'nden çok net bir yanıt istiyorlar (ve Öteki'nin arzusunu çözmelerini sağlayacağı varsayılan bir ton kişisel gelişim kitabı satın alıyorlar).