Ben kendi bakımımdan ölümü aşkın bir haldeyim.Fakat bu hâle dayanmak zorundayım.Kaderin omuzlarıma yüklediği ağırlığa dayanmanın belki gizli bir zevki de olabilir.Ama?
Sayfa 100 - Büyük Doğu Yayınları ,2022,İstanbul,8.Baskı
Ben aşktan daima kaçtım. Hiç sevmedim. Belki bir eksiğim oldu. Fakat rahatım. Aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. Şu veya bu şekilde… Fakat daima ödersiniz… Hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz…
Aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir.Şu veya bu şekilde…Fakat daima ödersiniz…Hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz…
Ben aşktan daima kaçtım.Hiç sevmedim.Belki bir eksiğim oldu.Fakat rahatım.Aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir.Şu veya bu şekilde... Fakat daima ödersiniz...Hiçbir şey olmasa,bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz.
Ben aşktan daima kaçtım. Hiç sevmedim. Belki bir eksiğim oldu. Fakat rahatım. Aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. Şu veya bu şekilde... Fakat daima ödersiniz... Hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz...
Aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. Şu veya bu şekilde… Fakat daima ödersiniz. Hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz.
Gözümüzün açılmaya başladığı ve karşılıklı olmasını pek de beklemeden, sırf aşık olmanın zevki için aşık olmakla yetinebildiğimiz yaşta, kalpler arasındaki yakınlaşma, gençlikteki gibi aşkın kaçınılmaz biçimde yöneldiği hedef değildir, ama çağrışımlar yoluyla ona sıkı sıkıya bağlı kalır ve böyle bir yakınlaşma aşktan önce ortaya çıkarsa, aşkın nedeni haline gelebilir.
Sonra ince duyarlıkların zirvesine yükseldiğinin farkına vararak, bunun aşk olduğuna ve aşkın dünyanın en muhteşem şeyi olduğuna karar verdi. Geri dönüp hafızasının koridorlarında kayıtlı geçmiş heyecanlarını, vaktiyle kendisini tutuşturmuş kıvılcımları; şarabın sarhoşluğunu, kadınların okşamalarını, itip kakışmaktan ve bedensel mücadeleden aldığı zevki gözden geçirdi; o anda hazzını duyduğu ulvi ateşin karşısında ne kadar abes, ne kadar değersiz, ne kadar bayağıydılar.