Hürriyet denilen şey, biliyoruz ki, tıpkı aşk gibi her gün yeniden kazanılması gereken bir şeydir. Nasıl her gün aşk istersek ve aşkı kaybedersek hürriyeti de öyle ister ve kaybederiz. Hürriyet kavgası hiçbir zaman bitmez, alnı hiçbir zaman sükun bulmaz.
Sayfa 333Kitabı okudu
"Suçsuz insan yok, suçtaki sorumluluğu değişen insanlar var.''
Sevgisiz hayatı anlamak olanaksızdır. Hayat kanununun bir savaş olduğunu söyleyenler, yok olmaya aday kör ruhlardır. Ateş nasıl ateşle sündürülemiyorsa, kötülük de kötülük gücüyle ortadan kaldırılamaz!
Sayfa 85
Açıkcası bu şey ne bilemiyorum.Hedefiniz biraz bulanık. Siz ne bir politik parti ne de bir derneksiniz. Birbirinize olan sorumluluklarını dışında sizi bağlayan bir şey yok. Ama sistemi eleştiriyor, beğenmediğiniz kamu personelinin ipliğini pazara çıkarıyorsunuz. Bir şeyleri etkilemek ve değiştirmek istiyorsunuz. Sinik ve nihilistlermiş gibi görünseniz de, bu dergiyi yalnızca ahlakınıza dayanarak yönetiyorsunuz, birkaç fırsatta çok özel bir ahlak anlayışınızın olduğunu gördüm. Nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum ama MİLLENNİUM'un bir ruhu var. Kısaca katılmaktan gurur duyduğum tek yönetim toplantısı burası.
Sayfa 117
Sinagoga tanıdıkları görmek ve başka sosyal ihtiyaçlar için gidilirdi. Katolik kiliselerineyse, Tanrı'yla baş başa kalmak için.
Sayfa 408
Bir yayın sorumlusunun bazen uçurumların kenarında dolaşmaya cesaret etmesi gerek.
Sayfa 96
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında
Sevdalanmış onun deli dalgalarına.
Hırçın hırçın kayalara vuruşuna,
Yüreğindeki duruluğa...
Demiş ki suya:
Gel sevdalım ol,
Hayatıma anlam veren mucizem ol...
Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. Ölümleri olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi..
"Lisbeth'le asla kavgaya girişme. Onun dünyaya karşı tepkisi şu: Eğer biri ona silah çekerse o daha büyük bir silah bulur."
Sayfa 589
"Sevgili Devlet... Eğer bir gün karşıma çıkarsan, seninle konuşacaklarım var."
Sayfa 593