Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar,
Ölümleri olur zaferleri,
Öpüşürken yok olan ateşle barut gibi.
En tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir,
Aynı tat isteği, iştahı köreltir.
Onun için, ölçülü sev ki uzun sürsün sevgin,
Hedefe hızlı giden, yavaş kadar geç varır.
Sayfa 62Kitabı okudu
“Tıpkı ateşin ateşle söndürülemeyeceği gibi kötülük de kötülükle alt edilemez”
Seni dağladılar, değil mi kalbim,
Her yanın, içi su dolu kabarcık.
Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.
Sensin gökten gelen oklara hedef;
Oyası ateşle işlenen gergef.
Çekme üç beş günlük dünyaya esef!
Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!
Necip Fazıl Kısakürek
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında
Sevdalanmış onun deli dalgalarına.
Hırçın hırçın kayalara vuruşuna,
Yüreğindeki duruluğa...
Demiş ki suya:
Gel sevdalım ol,
Hayatıma anlam veren mucizem ol...
-Biz, suyla yanıp ateşle sönenlerdeniz.
Pervane misali,
ölünceye dek sevdiğimizin etrafında dönenlerdeniz.-
Kendisi ateşle sınanmış!
Ateş de yakıp kül etmediğini sertleştirir..
"Şiddetele başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. Ölümleri olur zaferleri. Öpüşürken yok olan ateşle barut gibi."
Dayan Kalbim
Seni dağladılar, değil mi kalbim,
Her yanın, içi su dolu kabarcık.
Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.
Sensin gökten gelen oklara hedef;
Oyası ateşle işlenen gergef.
Çekme üç beş günlük dünyaya esef!
Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!
Necip Fazıl Kısakürek
Sadece seninle konuşmak istiyorum.
İlk defa her şeyi sana söyleyeceğim. Bütün
hayatımı bilmelisin, her zaman senin olan
ama senin asla bilmediğin hayatımı... Fakat sırrımı ben öldüğümde, artık bana cevap vermek zorunda olmadığında, uzuvlarımı ateşle sarsmakta olan şey gerçekten nihayete erdiğinde öğrenmelisin. Eğer yaşamaya devam etmek zorunda kalırsam, bu mektubu yırtacağım ve her zaman sustuğum gibi susmaya devam edeceğim. Mektup ellerindeyse şayet, artık ölmüş olan bir kadının sana, ilk dakikasından son nefesine kadar hayatını anlattığını bil. Sözlerim seni korkutmasın; ölü bir kadın artık hiçbir şey istemez, ne aşk ne merhamet ne de teselli. Senden sadece bir tek şey istiyorum: Burada sana sığınmakta olan acımın söylemiş olduğu her şeye inanman. Söylediğim her şeye inan, senden sadece bunu istiyorum. Hiç kimse biricik yavrusunun ölüm saatinde yalan söylemez
Sayfa 15 - İnsan kitapKitabı okudu
İnsan Doğasını Anlamanın Önemi
İnsan doğası hakkındaki bu bilgilerin biraz eski moda olduğunu düşünebilirsiniz. Ne de olsa artık geliştiğimizi, teknolojik açıdan ilerlediğimizi, aydınlandığımızı, ilerici olduğumuzu, ilkel köklerimizden çok ileri gittiğimizi, doğamızı yeniden yazma sürecinde bulunduğumuzu iddia edebilirsiniz. Ama işin doğrusu, gerçekler bunun tam tersidir: Daha önce hiç bu kadar insan doğasının ve onun yıkıcı potansiyelinin esaretinde olmamıştık. Üstelik bu gerçeği göz ardı ederek ateşle oynuyoruz.
Viral etkilerin sürekli içimizden geçtiği ve manipülatif liderlerin bizi sömürüp denetlediği sosyal medya aracılığıyla duygularımızın geçirgenliğinin nasıl arttığına bir bakın. Saldırganlığın sanal dünyada nasıl açıkça sergilendiğine ve sonuçları olmadan gölge tarafımızla hareket etmenin ne kadar kolaylaştığına bir ba kın. Sayısız insanla çok çabuk iletişim kurabilmemizle birlikte;
kendimizi başkalarıyla kıyaslama eğilimi, kıskançlık ve dikkat çekerek statü kazanma arayışı gibi özelliklerimizin nasıl şiddetlendiğine dikkat edin.
Sayfa 17 - Altın Kitaplar Yayınevi 1. BasımKitabı okudu
Bizi ateş çemberine atıp sırıta sırıta, yanıp kül olmamızı bekliyorlar; fakat içimizde hâlâ nefes alan İbrahimliğimizi bilmiyorlar (biz bile hâlâ bilmiyoruz). Bizi ateşle yakamazsınız; çünkü ateş İbrahimleri tanır!
