Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
610 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Neden Avrupa Amerika'yı keşfetti ama Amerika Avrupa'yı keşfedemedi.... Bu görünüşte basit ama çok detaylı konunun cevabı bu kitapta... Sonunda vahşi kapitalizme ulaşan bir insanlık romanı... ____ Hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Binlerce yeni bilgi edindim. Bunun yanı sıra çok sağlam bir araştırmacının düşünmediğim onlarca konu hakkında ilginç yorumları.... Sizi meraklandırmak için sadece şunu paylaşıyorum: Amerikayı neden Avrupalılar keşfetti de Çin veya diğer asya devletleri keşfetmedi? Bunun onlarca nedenli cevabı bu kitabın içinde.
Tüfek, Mikrop ve Çelik
Tüfek, Mikrop ve ÇelikJared Diamond · Tübitak Yayınları · 20167,6bin okunma
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,3bin okunma
Reklam
Erdem Bayazıt
Yeryüzü bana mescit kılındı Ant verdim toprak şahit tutuldu Her sabah her öğle her akşam İkindiyle yıkanarak yatsıyla donanarak Seslerden bir sesle fırınlanıp Sulardan polatlanan benim. . Geldim durdum önünde işte bir anıt gibi Sıyırarak sırtımdan bir yılan giysisini. .. Evet bir hançer ağacı gibi büyüyor içimde acı Dağlardan bir dağ gibi kabaran
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Okumaya başladıktan sonra çevreme ısrarla tavsiye ettiğim, sohbet havasında yazılmış kesinlikle sıkıcı olmayan bir kitap. Afrikada insan tarihini başlatıyor sonra Mezopotamya Yunanistan Avrupa Asya Amerika kitalarina götürüyor. Okuduktan sonra çok şey kalıyor sizde bunu da kitaptaki konuları çevrenize anlatırken fark ediyorsunuz.
Kısa Dünya Tarihi
Kısa Dünya TarihiAli Çimen · Timaş Yayınları · 2020247 okunma
NURETTİN ATICI IRKÇILIĞIN ŞEYTANLARI Kâinatın kurulduğu andan itibaren insanoğlu ben egosu ile her şeyin sahibi olması duygusu ile adeta şeytan gibi pusuya yattı. Bu duygu insanlığın üremesine eş olarak nasıl dünya üstünde nüfus patlaması yaptıysa, kendinin olduğunu değil de insanlık türlerini hazmedeme içgüdüsü ile vahşice katliamlara
1894-95 Çin-Japon savaşı, Uzak Doğu politikası açısından bir takım gerçekleri ve neticeleri ortaya çıkarmıştır. Şöyle ki: 1. Japonya bu savaş ile Uzak Doğudaki kuvvetler dengesine dahil olmaktaydı. Batıya açıldıktan kırk yıl sonra bir büyük kuvvet olarak ortaya çıkan Japonya, Uzak Doğu politikasının bundan böyle hesaba katılması gereken bir unsuru oluyordu. 2. Bu tarihe kadar Uzak Doğu'da sömürgecilik faaliyetinde sadece Avrupalılar rol almıştı. Şimdi Avrupa sömürgeciliğinin arasına bir de bir Asyalı devlet katılmaktaydı. Bu ise, Uzak Doğuda, Avrupa ile Japonya ve Amerika ile Japonya arasında uzun sürecek bir rekabet ve mücadele devresinin açılmasıydı. 3. Japonyanın Batıya açıldıktan sonra kısa sürede gösterdiği bu başarı ve Batı teknolojisi ile Batının seviyesine çıkması, Asyada sarı ırk milliyetçiliğini başlatacaktır. Japonya örneği Asya milletlerine Avrupa seviyesine çıkmada sarı ırkın yeteneği konusunda bir güven duygusu ve inancı vermiştir.
Reklam
Kapitalizm ile Prekapitalizmin uzlaşmaz zıtlığı
Basit yeniden üretim ile geniş yeniden üretimin ne olduğu üzerine bundan önceki yazılarda bir fikir edinmeye çalıştık. Araştırmamızı özetlersek şöyle diyebiliriz: Basit Yeniden-Üretim: Prekapitalist (yani kapitalist üretim yordamından önce gelen) çağın üretim yordamıdır. Geniş Yeniden-Üretim: Kapitalist (yani, işveren) üretim yordamının tâ kendisidir. OSMANLI Türkiyesi düzeninin temeli 7 bin yıllık Antika medeniyetlerin temeli gibi; PREKAPİTALİST basit yeniden üretim yordamıydı. BATI MEDENİYETİ dediğimiz düzen ise, 5 yüzyıldan beri Avrupa, Amerika ve Asya (Japonya) ülkelerinde geliştiğini gördüğümüz KAPİTALİST geniş yeniden-üretim yordamı oldu. Bu iki üretim yordamı birbirinin can düşmanıdırlar. Biri nerede gelişirse, ötekini mutlaka tepeler.
Sayfa 53 - Derleniş YayınlarıKitabı okudu
Portekizliler başlangıçta, altından başka fildişi ve Batı Afrika biberi gibi öteki Afrika mamullerinin ticaretini de yaptılar. Fakat Indies'e alışıp burasının çok daha zengin ve kazançlı bir ticaret alanı olduğunu gördüklerinde bu ürünlere olan ilgileri azaldı. Doğu Afrika, Portekizliler için Asya ticaretine altın sağlayan bir kaynak ve Hint Okyanusundaki egemenliklerinde batı kanadının koruyucusu olarak önemini korudu. Afrika'nın batısında Portekizlilerin ilgisinin devam ettiği diğer tek ticaret, köle ticaretiydi. Başlangıçta köleler sahil boyunca gerçekleştirilen saldırılar sonucunda elde ediliyordu. Fakat 1480'lerde köle ticareti artık Portekiz'in Afrikalı devletler ve tücarlarla yaptığı ticaretinin bir bölümünü oluşturuyordu. 15. yüzyıl boyunca Çok sayıda köle satılmak üzere Lizbon'a taşındı: 1450- 1500 yıllan arasında tahminen 150.000 köle Avrupa'ya getirildi. Amerika'nın açılması ve özellikle 16. yüzyılın sonlarında Portekiz Brezilyası'ndaki şeker plantasyonlarının kurulmaya başlamasıyla birlikte köle ticareti yön değiştirdi ve hacim olarak büyüdü.
Attilâ İlhan- Şimdi bu çok genel. Ben perspektifi biraz daha geniş alıyorum zannederim. Çünkü benim düşünceme göre Batılıların, yani Batı Avrupa'nın, tabiî sonradan buna Amerika da dahil oldu, Türkler'e bakışı başından itibaren onları Asya'ya def etmek üzerinedir ve bu plan her zaman için geçerlidir onların gözünde.
1.307 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.