Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ayaküstü Dostoyevski
Gerçeğin nerede olduğunu bilemeyiz... Bizi yaşatan, hayaller ve hikayelerdir.
Ayaküstü Dostoyevski
"Hiçbir günah, ayıp ve suç aslında tümüyle bir tek kişiye ait değildir.. ... Bir insanı kötülemek kolay, anlamak zordur.."
Sayfa 42 - A.P.R.I.L YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Bay Golyadkin'e ayaküstü rastlayan biri bile onun acı dolu ilerleyişine bir baksa, Bay Golyadkin'in kendisinden saklanmaya, kendisinden kaçmaya çalıştığını söylerdi! Evet! Gerçekten de öyleydi. Hatta daha fazlasını da söylerdi: Bay Golyadkin sadece kendisinden kaçmak istemiyor, silinmek, toza karışmak istiyordu.
Sayfa 46 - 5Kitabı okudu
Ayaküstü Dostoyevski
- Böyle uzaklara bakarak ne düşünüyorsunuz üstat? - Dünyanın cennet olduğunu… İnsan melek olunca, dünya cennet olur.
Ot Çizgi RomanKitabı okudu
Bazen birbirimize ayaküstü çoğu zaman boş ve önemsiz olan sözcükler söylüyorduk ama ben her şeye anlam ve kıymet vermeyi sevmiştim. Hayatım doluydu, mutluydum, sakindim.
“Şimdiye kadar, baylar, beni tanıyor bile sayılmazdınız. Hemen şimdi, burada duruma bir açıklık getirmek uygunsuz kaçacak. Sizlere yalnızca ayaküstü ve giderayak tek bir şey söyleyeceğim. İnsanlar vardır, baylar, dolambaçlı yollardan hoşlanmazlar ve maskelerini sadece baloya giderken takarlar. İnsanlar vardır, kişinin hayattaki başlıca amacının parkeleri çizmeleriyle parlatmada üstün beceri göstermek olmadığını bilirler. Ve yine öyle insanlar vardır ki, baylar, yalnızca pantolonları üzerlerinde iyi durduğu için mutlu olduklarını ve tam anlamıyla yaşadıklarını iddia edemezler. Bir de öyle insanlar vardır ki, baylar, boş boş dolanmayı, birilerine yalakalık ve yaltaklık etmeyi, en önemlisi üzerlerine vazife olmayan işlere burunlarını sokmayı sevmezler… Ben, baylar, neredeyse bütün söylemek istediklerimi söyledim; şimdi izninizle gideceğim…”
Reklam
Sizlere yalnızca ayaküstü ve giderek tek bir şey söyleyeceğim.İnsanlar vardır,baylar,dolambaçlı yollardan hoşlanmazlar ve maskelerini sadece baloya giderken takarlar.İnsanlar vardır,kişinin hayattaki başlıca amacının parkeleri çizmeleri ile parlatmada üstün beceri göstermek olmadığını bilirler.Ve yine öyle insanlar vardı ki, baylar,yalnızca pantolonları üzerlerinde iyi durduğu için mutlu olduklarını ve tam anlamıyla yaşadıklarını iddia edemezler.Bir de öyle insanlar vardır ki,baylar,boş boş dolanmayı,birilerine yalakalık ve yataklık etmeyi,en önemlisi üzerlerine vazife olmayan işlere burunlarını sokmayı sevmezler...
“Sizlere yalnızca ayaküstü ve giderayak tek bir şey söyleyeceğim. İnsanlar vardır, baylar, dolambaçlı yollardan hoşlanmazlar ve maskelerini sadece baloya giderken takarlar. İnsanlar vardır, kişinin hayattaki başlıca amacının parkeleri çizmeleriyle parlatmada üstün beceri göstermek olmadığını bilirler. Ve yine öyle insanlar vardır ki, baylar, yalnızca pantolonları üzerlerinde iyi durduğu için mutlu olduklarını ve tam anlamıyla yaşadıklarını iddia edemezler. Bir de öyle insanlar vardır ki, baylar, boş boş dolanmayı, birilerine yalakalık ve yaltaklık etmeyi, en önemlisi üzerlerine vazife olmayan işlere burunlarını sokmayı sevmezler... Ben, baylar, neredeyse bütün söylemek istediklerimi söyledim; şimdi izninizle gideceğim...” Fyodor Dostoyevski.
“Şimdiye kadar, baylar, beni tanıyor bile sayılmazdınız. Hemen şimdi, burada duruma bir açıklık getirmek uygunsuz kaçacak. Sizlere yalnızca ayaküstü ve giderayak tek bir şey söyleyeceğim. İnsanlar vardır, baylar, dolambaçlı yollardan hoşlanmazlar ve maskelerini sadece baloya giderken takarlar. İnsanlar vardır, kişinin hayattaki başlıca amacının parkeleri çizmeleriyle parlatmada üstün beceri göstermek olmadığını bilirler. Ve yine öyle insanlar vardır ki, baylar, yalnızca pantolonları üzerlerinde iyi durduğu için mutlu olduklarını ve tam anlamıyla yaşadıklarını iddia edemezler. Bir de öyle insanlar vardır ki, baylar, boş boş dolanmayı, birilerine yalakalık ve yaltaklık etmeyi, en önemlisi üzerlerine vazife olmayan işlere burunlarını sokmayı sevmezler… Ben, baylar, neredeyse bütün söylemek istediklerimi söyledim; şimdi izninizle gideceğim…”
Sayfa 40 - BORDO SİYAH YAYINLARI ÇEVİREN: GÜNAY KIZILIRMAKKitabı okudu
Bay Büyük-Golyadkin’e bir an alaycı bir ifadeyle baktı, böylelikle, onun yolunu kestiğini açık bir küstahlıkla bildiriyordu; sonra o meşhur ukalalığıyla çevresine bakınarak yoluna devam etti, ayaküstü birilerinde olumlu bir izlenim bırakmak adına, memurun birine iki çift laf etti, bir diğeriyle fısıldaştı, üçüncüye yalakalık etti, dördüncüye bir gülücük yolladı, beşinciye elini uzattı ve neşe içinde merdivenlerden aşağı indi. Bay Büyük-Golyadkin de onun peşinden koşturdu ve nihayet büyük bir haz duyarak, son basamakta ahbabını yakalamayı başardı, derhal paltosunun yakasına yapıştı. Bay Öteki-Golyadkin şaşkına dönmüştü, ürkek bir ifadeyle çevresine bakındı.
Sayfa 260Kitabı okudu
Reklam
Bazen birbirimize ayaküstü çoğu zaman boş ve önemsiz olan sözcükler söylüyorduk ama ben her şeye anlam ve kıymet vermeyi sevmiştim.
Bay Golyadkin kısmen kendisine geldi, aceleyle raton[10] postundan yakasını kaldırdı, onunla mümkün olduğunca örtündükten sonra, aceleyle topallayarak, aksayarak, hatta tökezleyerek merdivenlerden inmeye koyuldu. Vücudunda bir bitkinlik hissediyordu. Utanmışlığı o denli güçlüydü ki, kapının önüne çıkar çıkmaz, arabasının yanaşmasını beklemeden çamur içindeki avluya dalıp yürüdü. Bir an önce kendisini arabaya atmaya hazırlanan Bay Golyadkin yerin dibine geçtiğini düşünüyor, neredeyse arabayla birlikte bu fare deliğine girmek istiyordu. Kendisine öyle geliyordu ki, o an Olsufiy İvanoviç’in evinde kim varsa, hepsi birden işi gücü bırakıp pencere önlerine birikmiş, onu izliyordu. Eğer arkasına dönerse oracıkta öleceğinden emindi. “Ne gülüyorsun, ahmak?” dedi kendisini arabaya oturtmaya hazırlanan Petruşka’ya ayaküstü. “Neden güleyim ki? Öylesine işte… şimdi nereye gidiyoruz?” “Eve…” “Eve yürü!” diye seslendi Petruşka, arkaya geçerek. “Karga sesli herif!” dedi içinden Bay Golyadkin.
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.