...insan garip olmasın biryerde ya saldırgan oluyor çok ya pısırık sünepe ya da hepten unutuyor -ayıptır söylemesi- paçasının arasındaki mereti bile... ...
Sayfa 188 - bilgi yayınevi temmuz 1984 ikinci basımdanKitabı okudu
Ayıptır söylemesi bu yaşa gelmişsinizdir,hâlâ bir şey bekler,hâlâ sürpriz bir şey olacak sanırsınız..
Reklam
İzgören kitabına bu fıkrayı yazdıysa, ben de paylaşırım arkadaş :)))
Dünyada sadece bir çift kalan nadir bir orangutan türünün erkeği ölmüş. Bu ender hayvanın üreme ihtimali sıfır, bu yüzden soyu tükenecek. Ne yapalım diye düşünmüşler; kurullar toplanmış. Çözüm yok. Kuruldaki bir Türk bilim adamı şöyle demiş: "Bizim memlekette bir İsmet Ağabey var, söylemesi ayıptır aynen bu orangutana benziyor, hatta biraz daha kıllıdır. Ondan rica edebiliriz, 100-200 dolar da ödül verirsek bu işi yapar ve orangutanlanın soyunu kurtarır herhâlde" demiş. Bakmışlar başka çare yok, İsmet Ağabey'e gitmişler ve durumun önemini, yapacagi hizmetin büyüklüğünü anlatmışlar, bir de "Karşılığında 100 dolar söz konusu" demişler. İsmet Ağabey düşünmüş ve "Olur ama üç şartım var." demiş. Herkes sevinç ve merakla "Ne?" diye sormuş "1. Öpüşmem, 2. Yavru erkek olursa rahmetli babamın adını koyarsınız, 3. 100 dolar çok, en fazla 50 dolar veririm!"
Güya zavallı Belçika ve masum Alsace’cık Germanik boyunduruktan kurtulmadıkça bize uyku bile harammış. Bize dendiğine bakılırsa, bu saplantı, en iyilerimizin nefes almalarını, yiyip içmelerini hatta çiftleşmelerini bile engelliyormuş. Gelgelelim bunlar, hayatta kalanların bir yandan da iyi paralar kazanmalarına engel olmuyordu. Yani cephe gerisinde moraller yerindeydi, söylemesi ayıptır.
Sayfa 105Kitabı okudu
‘Sivil’ sözcüğü, Türkçenin belki de en güzel ve cıvıl cıvıl, kuş gibi öten sözcüklerinden biridir. (Ayıptır söylemesi; biz Sivil şiir’i 40 insan yılıdır ‘çırılçıplak bir Türkçeyle’ kuruyoruz ya!)
Hadi, mutlu ol !
...hani olur ya günün birinde, deniz kıyısında kayalık bir yere gitmişsinizdir; elinizde bir şarap şişesi vardır; ayaklarınız çıplaktır; dalgaları seyretmişsinizdir. Ya da böyle bir şeyi hayal etmişsinizdir... en geç iki üç gün sonra "Gel!" der, "sana bir sürprizim var." Hâlâ alık alık bakarsınız, ve ayıptır söylemesi, bu yaşa gelmişsinizdir, hâlâ bir şey bekler, sürpriz bir şey olacak sanarsınız. Sizi, sizin kayalığınızdan daha alçak bir kayalığa götürür; elinize daha aşağılık bir şarap verir, ve "Hadi," der, "hadi, mutlu ol."
Reklam
337 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.