Bunu söyleyen bir baba! Kızı istedi diye yapmış öyle mi?
Evet aynen öyle. “Bu nasıl olabilir?” dedim. “Küvette onu yıkıyordum, baba sana dokunabilir miyim, dedi” diye anlattı.
PDF
Nasıl bir kitabın her bir harfi, kendi nefsini bir harf kadar gösterip ve kendi vücuduna tek bir suretle delâlet ediyor ve kendi kâtibini on kelime ile tarif eder ve çok cihetlerle gösterir. Mesela "Benim kâtibimin hüsn-ü hattı var, kalemi kırmızıdır, şöyledir, böyledir." der. Aynen öyle de şu kitab-ı kebir-i âlemin her bir harfi, kendine cirmi kadar delâlet eder ve kendi sureti kadar gösterir. Fakat Nakkaş-ı Ezelî'nin esmasını, bir kaside kadar tarif eder ve keyfiyetleri adedince işaret parmaklarıyla o esmayı gösterir, müsemmasına şehadet eder. Demek, hem kendini hem bütün kâinatı inkâr eden sofestaî gibi bir ahmak, yine Sâni'-i Zülcelal'in inkârına gitmemek gerektir. Sözler[Y] - 331
Reklam
Bir hadis-i şerifte buyrulmuş ki: “Şüphesiz Allah Teâlâ, insanı Rahman suretinde yaratmıştır.” Buhârî, isti’zân 1; Müslim, birr 115, cennet 28; Ahmed İbni Hanbel, el-Müsned 2/244, 251, 315, 323, 434, 463, 519. Evet, daha önce söylediğimiz gibi, kâinatın simasında, bin bir ilahî ismin parıltılarından tezahür eden Rahman ismi görünür; yeryüzünün simasında Cenâb-ı Hakk’ın mutlak rubûbiyetinin sayısız cilvesiyle tezahür eden Rahman ismi gösterilir. Aynen öyle de, insan her şeyi içine alan kuşatıcı suretiyle küçük bir ölçekte, dünyanın ve kâinatın siması gibi yine Rahman isminin mükemmel bir cilvesini gösterir. Hadis şuna da işaret eder: Rahman ve Rahîm Yaratıcının delilleri ve aynaları olan canlılar ve insan gibi mazharların, Vacibü’l-Vücûd Zât’ı gösterdikleri o kadar kesin ve aşikârdır ki, mesela güneşin suretini ve aksini tutan parlak bir aynanın parıltısına ve güneşe delil oluşunun açıklığına işaret mahiyetinde, “O ayna güneştir.” denilmesi gibi, “İnsanda Rahman’ın sureti var.” ifadesi delâletin açıklığına ve münasebetin mükemmelliğine işaret olarak söylenmiştir.
Sözler
216 syf.
8/10 puan verdi
Şarlatan - Aytuğ Tunç Devec 8/10 Herkese selammm. Bugün uzun zamandır okumak istediğim herkeste görüp merak ettiğim herkesin sevdiği kitabın yorumuyla geldim. Evet sonunda bende okuyabildim!!! Kitabın konusundan kısaca bahsedeyim. Nükleer bir felaketin ardından ölümcül seviyede mutasyona uğramış bir halk. Halkı bu çarpık mirastan kurtarmak için acımasızca yöneten bir kraliçe. İki aşık kendilerini bu merhametsiz kaderin içinde bulacaklar ve eleme günü geldiğinde tek düşündükleri seçilen olup hayatta kalmak. Ama gittikleri sarayda ölümcül oyunclar ve entrikalar peşlerini bırakmayacaktı. Kitap aşırı akıcıydı. Dili, anlatımı güzeldi. Şarkı listesi olmasını ayrıca sevdim bölüm başlarında şarkıların sözleri olması çok çok güzeldi. Kraliçenin yaşadıklarını okumamıza çok sevindim ama bu kitapta en azından hiçbir yere bağlanmadı. Victor'a yaşadıklarını gösterdikten sonra onunla olacağının garantisi yoktu ki.. Veya ona hak vereceğinin.. Üstüne başka şeylerde yapınca nasıl intikam alacağını düşünmedi? Bu kadar zeki bir kadınsa bunu düşünebilmesi gerekiyordu. Bence bunun altından birşeyler çıkacak gibi. O sahneleri biz boşuna okumadık diye düşünüyorum. Zaten kitap öyle bir yerde bitti ki nasıl ya burada nasıl bitebilir oldum. Acilen ikinci kitabı istiyorum cbjsdn Bu arada ben Leydi Marcilus'u sevdim.. En azından onu anladım yaptıklarını doğru bulmasam da.. Çok sevdiğim bir hikayede şu replik var bir şeye hak vermemiz onu doğru kılmaz.. Aynen öyle..
Şarlatan
ŞarlatanAytuğ Tunç Deveci · Otantik Kitap · 2023260 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
ÖTEKİ....
Merhaba değerli 1000Kitap ailesi, sizlere yine mükemmel bir eserin incelemesini yapmaya geldim. Az önce öyle bir kitap bitirdim ki uzun zamandır birçok kitap okuyan ve artık zevk alamayan bendeniz bu kitaba mest oldu. Hani bazı kitapları anlatmaya sözcükler kifayetsiz kalır, özellikle de edebiyatın güçlü diliyle salt gerçeklik bir araya geldiğinde
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,4bin okunma
Nazım Hikmet'in sevdiği 12 kadından ŞÜKÜFE Hanım
Şükufe Nihal 1920’li yıllarda, Erenköy bahçelerinde, köşklerinde şairler yan yana gelip edebi sohbetler yapıyorlardı. Bir Devrin Romanı adlı eserinde Halide Nusret Zorlutuna olayı şöyle yazdı: “Şükufe Nihal okuduktan sonra, gülerek kağıdı bana verdi. Bugün gibi hatırlıyorum, kağıtta şairin o delişmen yazısıyla aynen şu kelimeler yazılıydı: Ben
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.