Tarihi fantastik kurgunun korku ve gerilimle birleştirildiği, kendi döneminin çok satanı. Babamın yıllar önce okuduğu ve bana anlatırken yüzündeki gülümsemeden almaya karar verdiğim, uzun yıllardır baskısı olmasa da ikinci eli rahatlıkla bulunabilecek bir kitap.
Durum kısaca şöyle: İkinci dünya savaşı yıllarında geçiyor. Transilvanya dağlarındaki bir geçidi tutması emredilen Alman askerler oradaki bir şatoya konuşlanıyor ve bir vampiri uyandırıyorlar. Siz de haklarında hayırlısını okuyorsunuz.
Neden hoşuma gitti?
1) Kitaptaki vampir karakter modern eserlerdeki saçma örneklerinden biri değildi. Onu gerçek dışı yapan etkenlere uygun şekilde işlenmişti ve tam olarak bu yüzden gerçek hissettiriyordu. Bir vampirin, yani yüzlerce yıl yaşayan, insanı besin olarak gören, avcı yapısı gereği acımasız bir yaratığın liseli aşkı yaşamak yerine olması gerektiği gibi olduğunu görmek hoşuma gitti.
2) Alman ordusuna mensup gerçek askerlerin iktidar sayesinde ayrıcalık sahibi olmuş SS'lerle aralarındaki çekişmeyi okuduğum tek eserdi ve arka plandaki konuyu böyle ele alması bana hem gerçekçi geldi, hem de çok hoşuma gitti.
3) Anlatımın hiçbir özelliği olmamasına rağmen herif bir şekilde hikayeyi ve karakterleri iyi aktarmayı başarmış. Şimdi bile, olayların geçtiği yerleri sanki bir ekranda görmüş gibi aklımda şekillendirebiliyor, karakterleri sanki duymuşum gibi seslerinden ayırt edebiliyorum. Bu da hoşuma gitti.