Burak Bağrıaçık ϜϓſϞ

15 Nisan 2020 00:19

93 syf.

8/10 puan verdi

5 saatte okudu

Tanrı'ya olan inancıyla bilinen bir Hristiyan Rus yazar olan Tolstoy bu kitabındaki öykülerle İncilden mesajlar vermeye çalışmış. Başarılı buldum. İnsanlara herşeyin özünde iyiliğin, sevginin olduğunun mesajını vermiş. Aza kanaat getirmek gerektiğini, küçük olayları büyütmemek gerektiğini...

İnsan Ne ile YaşarLev Tolstoy · Venedik Yayıncılık · 2018191,3bin okunma

Reklam

Burak Bağrıaçık ϜϓſϞ

14 Nisan 2020 00:25

104 syf.

6/10 puan verdi

5 saatte okudu

Kitap aşk, ayrılık gibi konular üzerine kurulu. İlk başlarda sıkıcı geldi, hele ki o anlaşılmayan uzunca şiirler denk geldikce sayfalarda bu durum çekilmez oldu ama sonlara doğru olaylar silsilesi insanı içine çekti ve yazarın sevdiği kızı ile en yakın arkadaşını kendisinin de içinde bulunduğu taksinin kaza yapmasıyla kaybetmesi, kendisinin sağ çıkarak kurtulmasi beni etkiledi açıkçası. Kitaptaki cümleler anlaşılmayan cinsten değişik bir akımdı. Geçmiş dönemlerle alakası olmayan cümleler. O şiirlerin hiç birini anlamadım desen yeridir. Sözlerin %10 civarı bana anlamlı geldi sadece. Bu gibi önemli ayrıntıları yok sayarsak hikaye genel itibarıyla yaşanmışlık olmasından da dolayı etkileyiciydi.

ArazKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 20181,894 okunma

Burak Bağrıaçık ϜϓſϞ

13 Nisan 2020 16:22

448 syf.

8/10 puan verdi

8 günde okudu

Osmanlı'nın gözdesi Bosna bir imza ile elden çıkarken, Kulin ailesi Bosna'dan İstanbul'a göç ediyor, çöken imparatorluğun son maliye nazırı Ahmet Reşat sürgüne gidiyordu. Sabahat ile Aramın aşkı ise tehcir olaylarının acısına yenik düşmeyecekti. Yeni bir cumhuriyet, yeni bir şehir ve yeni bir yuva kurulurken hayat hep akan bir suydu Sitare, Muhittin ve herkes için... Savaşlar, yıkımlar, sürgünlerin ardından Umut geliyor. Umut "Hayat Akan Bir Sudur"da Kulin, Veda ile başladiğı Osmanlı ailelerinin yaşamına, bu kez de Cumhuriyetin yeni kurulmakta olduğu sancılı yıllarda tanıklık ediyor. Akıp gitmekte olan günlük hayat derinden değişmekte, bu değişim aşklara, dostluklara, aile ilişkilerine, her şeye yansımaktadır. (Tanıtım Bülteninden)

UmutAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20209,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör

Burak Bağrıaçık ϜϓſϞ

21 Eylül 2019 11:57

101 syf.

8/10 puan verdi

10 günde okudu

Eski basım bir kitaptı. Bunu kelimelerin yazılışından bile rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Sanki bazı harflerin seçiminde Osmanlıca etkisi vardı. Remzi Oğuz Arık'ın çeşitli konulardaki makalelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir kitap. İçerik olarak biraz bahsetmek istiyorum: DERNEK: Derneklerin bir takım prensipleri vardır. Başta

Türk GençliğineRemzi Oğuz Arık · Hareket Yayınları · 19688 okunma

Burak Bağrıaçık ϜϓſϞ

11 Eylül 2019 01:02

230 syf.

9/10 puan verdi

Beğendi

3 günde okudu

"Vay gardaşım, vay Fırat'ım demek sen de..." Her şeyi anlatmıyor mu? Şu cümle yürekleri titretmiyor mu? "Demek sen de..." ne demek ha? Artık bitti, artık acılar yok, yürekler Ülkücü Şehit oduyla yanmayacak... Nasıl da inanıldı buna, nasıl da güvenildi? Analar-babalar gözlerinde hiç büyümeyen evlatlarını güvenle yolluyordu

Fırat'a DestanAhmet Haldun Terzioğlu · Panama Yayıncılık · 2015211 okunma

Reklam

Burak Bağrıaçık ϜϓſϞ

08 Eylül 2019 13:00

76 syf.

9/10 puan verdi

Beğendi

26 saatte okudu

Bence harika bir kurgu yöntemiyle yazılmış. Hiç aklıma gelmezdi demiyeyim ama gelince de bu şekilde gelebileceğini de düşünemezdim doğrusu. Kimin aklına gelir ki değişimin, hele ki toplumun standartlarına, yıkılmaz tabularına tabularına, alışılmışlarını biraz geçmeye dursun hemencecik dışlanmasına yetecek seviyedeki değişimse. İşe Franz Kafka da

DönüşümFranz Kafka · Venedik Yayınları · 2018222,6bin okunma

Burak Bağrıaçık ϜϓſϞ

05 Eylül 2019 00:01

288 syf.

7/10 puan verdi

9 günde okudu

Yani, ne desem bilemedim. Bu bilinmezliğin sebebi belki de kitabın benim bünyeme fazla gelmesi, donanımımın yetersizliği veya yetişme tarzımın farklığı, bulunduğum ortamın sığlığı sebebiyle fazla elit gelmesi olabilir ki İlber Hoca tam olarak bu "elitlik" konusunda da bizleri aydınlatıyor. Elit olmaktan korkmayın diyor adam. Elitliğin

Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055,2bin okunma

Burak Bağrıaçık ϜϓſϞ

27 Ağustos 2019 21:45

80 syf.

7/10 puan verdi

3 günde okudu

Nihayet Mübarek Davamızın, Türk-İslam Davasının bizlere hayata nasıl bakmamız gerektiğiyle ilgili öğretici nitelikte olan bir kitaba, makalelerden oluşan kitaba, ulaştım. Gerçekten de beklediğime yakın somut örnekli yazılardı. Bir yön tayin ediyor açıkçası. Ama yeterli değil. Kitaba noksan demiyorum asla. Yalnızca Davamızın büyüklüğünden dolayı başka başka yazılar, sohbetler dinleyerek fikren ve ruhen hakimiyetimizi tamamlamalıyız. Tarihten ekonomiye, kültürden siyasete, tiyatroya, sanayiye, gelişime kadar her alanda, Ülkücü ve Milliyetçi bir bakışla kaleme alınan makalelerle dolu bir kitap. Aslında bu kitaptan daha ayrıntılı ve açlığımızı kesin bir şekilde söndürecek bir yazar daha var, birçokları var aslında ama kendini fikirleriyle ve tutumlarıyla öne çıkarmış olanlara teveccühümüz kayıyor doğrusunu söylemek gerekirse: Seyyid Ahmed Arvasi. Başta Türk-İslâm Ülküsü olmak üzere bizleri tam manasiyle Türklük ve İslamla dolduruyor. Ne Türklüğü satıyor ne de İslâmı atıyor. Tam olarak Türk-İslâm'ı bizlere farkındalık oluşturarak ve olaylara bakış açısı kazandırarak anlatıyor. En kısa zamanda okumak ve okutmak, anlatmak dileğiyle. Allah yâr ve yardımcımız olsun! "Burak BAĞRIAÇIK"

Ülkücüye NotlarAkkan Süver · Su Yayınları · 19781 okunma

Burak Bağrıaçık ϜϓſϞ

23 Ağustos 2019 21:06

128 syf.

10/10 puan verdi

Beğendi

19 saatte okudu

Bazen kendi kendime derdim, hatta açık söyleyeyim hedeflerim arasında vardı. Bir yazar olmak, yazarlığın kapsamı geniş olduğu için burada romana vurgu yapıyorum. Taa ki Peyami Safa'nın bu kitabını okuyana kadar. Şurası da önemli bir şey ki bu kitabı 2. kez okumam ama son okuyuşumda bir etkilenme yaşadım. Ne etkilenme... Bu kitabın üstüne yazılır mı? Tabi ki yazılır da önemli olan şu ki kalite hangi seviyede olur? Burası insanı ekonomik kaygı düşünmeyen biriyse şayet düşündürür, belki vazgeçirir belki daha iyisini verdirir. Tüm mesele burda saklı. Bu kitapdaki betimlemeleri, tasvirleri okurken iliklerime kadar hissettim. Neyi mi her şeyi. Öyle mi yazılır bireyin iç dünyasını esas alan bir roman? Diyorum keşke her alanda böyle eserler, icraatlar, gelişmeler olsa. Keşke kaliteyi esas alsak. Keşke adil, esaslı bir rekabet yaşasak. Bu bir toplumu daha ileriye götürmez mi? Bir şey ortaya koymak isteyen biri veya bir kurum veya bir toplum veya bir ülke daha önce çoğunlukla kabul göreni düşünüp o kaliteden daha iyisini ortaya koymak için çaba sarfetmez mi? Belki ondan iyisini veremez ama ona yaklaşması yetmez mi? Şu durumda artar bile. Öyle bir roman ki inceleme yapmam için o kalitede donanmam lazım. O zaman bakın Ahmet Hamdi nasıl yorumlamış kulak verelim ve bitirelim: "Bu sayfalarda; insan, hakiki acıyı, ıztırabı, bir gölge hâlinde bile olsa, seferberliğin aç İstanbulu'unu buluyor."

Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Alkım Yayınevi · 2007101,8bin okunma

Burak Bağrıaçık ϜϓſϞ

22 Ağustos 2019 16:12

64 syf.

9/10 puan verdi

Beğendi

2 saatte okudu

Öncelikle belirtmek isterim ki bu kitaba çocuk kitabı demek sadece kategorisine ve kapağına, yazı boyutuna, sayfalar içerisindeki resimlere bakarak söylenecek bir sınıflandırmadır. Elbette doğrudan çocuk kitabı diyebiliriz ama ben bu yaşımda okuduysam ve etkilendiysem bambaşka bir tür olmalı. Keşke diyorum 13-14 yaşlarımda okusaydım da kendimi

Küçük Kara BalıkSamed Behrengi · Kırmızı Kedi Yayınları · 201931bin okunma

Reklam

Burak Bağrıaçık ϜϓſϞ

22 Ağustos 2019 13:16

250 syf.

9/10 puan verdi

Beğendi

Atsız bir harika. Bu düşünceyi her okuduğum kitabı sonrası dile getiririm. Yani bunları yazmak için farklı olmak lazım. Doğrusuyla yanlışıyla bir fikri, hissi, muhabbeti her anda samimiyetle yüreğinde taşımalı. Atsız Hoca, bize kitaplarında yiğtitliği, bununla beraber yiğitliğin meşakkatliliğini çekilen çilelerle aktarması ama bununla da

Deli KurtHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202015,6bin okunma

Burak Bağrıaçık ϜϓſϞ

18 Ağustos 2019 23:58

77 syf.

9/10 puan verdi

Beğendi

3 günde okudu

Çok ilginç şeyler hissettiren bir kitaptı. Belki de yazarın bu kitaptan sonra intihar etmesi buna vesile olmuştur. Belki de sürgünde yazması. Ama garip şeyler hissettim. Hele ki o işkencenin acayip bir çeşidini aylarca yaşadığı özel oda sürecini anlatırken bedenim dış dünyaya kapalı kalmak suretiyle içimin sesini hissederek okuduğumu hatırlıyorum. Aylarca birkaç eşyayla yalnız başına kalmak, konforlu bir oda. "Belki sıcakta aç susuz taş taşısam daha insaflı olurdu." dedirtecek cinsten bir hikaye. Keşke oyalanacak bir şey de verselerdi, tek birşey sadece. Daha sonra sorgu sırasında gizlice aldığı satranç kitabıyla kendi bunu elde edecekti.Tesadüf bir şekilde çarşafının kareli desenler şeklinde olması. Ekmekleri bölerek taş olarak kullanması... Onunda bir şansıydı artık. Tabi sonra bize bu sadelik içinde satrancın veya başka bir şeyin de belli bir süre sonra sıradanlaşması mesajını veriyor olması kitabı değerli kılan unsurlardan birisi. O sıradanlık içinde sürekli aynı oyunu oynaması, aylarca, oyunun da düşünmenin zirvesini yaşatan cinsten olması sebebinden beraberinde gelen dahilik ve onu takiben delilik, hiç şaşılacak bir durumun olmamasını sağlıyor. Son olarak kitabı bitirdiğinizde insana şu soruyu sorduruyor: Bu kitabın üstüne yalnızlık temasını işleyen bir başka kitap okunur mu acaba...? ~Burak BAĞRIAÇIK

SatrançStefan Zweig · Venedik Yayınları · 2018237,1bin okunma

Burak Bağrıaçık ϜϓſϞ

28 Temmuz 2019 16:29

208 syf.

8/10 puan verdi

12 günde okudu

Sözde Kızlar! Ne demek bu sözde kızlar! Köklü bir töreyi, geleneği hiçe sayan Böyle, "Ne Türk gibi ne Müslüman!" Hatta anasından babasından utanan Rezil mi rezil, kepaze kalan Her neyse alışılamayanın çirkinlik yönünden zirvesine oturan Bir kaç tane utanmaz arlanmaz Pişman olsa fayda sağlamaz. Saadetini ölümde arar Geride kalanına