Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bahar

Bahar
@baharozt
"Edebiyatı ciddiye alışımız insanın yüreğini burkuyor."
326 syf.
10/10 puan verdi
Tıp fakültesinde ikinci sınıftayken beyin ile ilgili çok kitap okurdum, hatta o zamanlar uzmanlık için nörolojiyi düşünüyordum. Bu harika kitap da ta o zamanlardan radarıma takılmıştı ama okumak dört yıl sonra nasip oldu. Beyinle ilgili hâlâ bilinmeyen birçok şey olmasının yanında bilinenleri de kavraması bazen çok zor. Nörolojik sendromlar
Beyindeki Hayaletler
Beyindeki HayaletlerV. S. Ramachandran · Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi · 2011210 okunma
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
Keşke kimse çocuk yaşta boyundan büyük acılara maruz kalıp bu acıların açtığı gediklerle yaşamayı öğrenmek zorunda kalmasa. Ama hayat er ya da geç herkesi bu boşluk hissiyle tanıştırıyor. Bir çocuğun hissettiği yalnızlık, çaresizlik ve boşluk hissi bu kadar iyi anlatılamazdı. Hayatımda gördüğüm en vurucu çizimlerdi belki. Tüm anlatı resimler etrafında ve toplasan 20 tane çıkmayacak kısa kısa cümlelerden oluşuyor. Bir çocuğa kelimelerin yardımı da çok dokunmaz bence zaten. Çünkü o yaşta ne tüm kelimelere ne de soyutlama yeteneğine vakıfız. İçindeki boşluk hissiyle ne yapacağını bilemeyen tüm çocukların bu kitaba erişebilmesini yüreğimin en içinden temenni ediyorum.
Boşluk
BoşlukAnna Llenas · Nesin Yayınevi · 2017331 okunma
32 syf.
·
Puan vermedi
Hüznüm çok büyük ve dramatize etmeden nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Geçenlerde uykunun tutmadığı bir gece aklıma lisedeki İngilizce hocam geldi. Birkaç yıldır konuşmuyorduk, telefonda son konuştuğumuzda oğlu yeni doğmuştu. Hocamın sesi, oğlundan bahsetmeye başladığında cıvıl cıvıldı, onunla olan son anım buydu. Oğluna sevgisinin büyüklüğü
Ördek, Ölüm ve Lale
Ördek, Ölüm ve LaleWolf Erlbruch · Hep Kitap · 2018330 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
240 syf.
10/10 puan verdi
Yıldızı parlayan bir yazar, yurtdışında bir üniversitede unutulmuş kitaplar üstüne bir dizi konferans vermesi için davet alır. Hem verdiği 10 harika konferansı, hem de şehirdeki ziyaretinde başından geçenleri okumak geçen senenin edebiyatla alakalı en güzel deneyimi oldu benim için. Kitap içinde kitap olan, büyük eserlere ve yazarlara da yeri geldikçe selam yollayan, kurguyla kurgu dışının iç içe geçtiği metinleri seviyorsanız, bir de hayalgücü, sınırları hakikaten zorlayan bir yazar arıyorsanız (konferanslarda anlattığı kitapların hepsi yazarın kurgusu) bu kitabı muhakkak okuyun. Teşekkürleri sonra alırım... Bu arada konferanslarda anlattığı kitapların gerçekte var olmadığını, yazarın kurgusu olduğu bilgisini atlatmam uzun sürdü... Olmayan bir kitabı bu kadar güzel anlatamazsın... Hiç yazılmamış kitapların taslakları, özetleriymiş meğer hepsi. Kitapları tek tek okusam, bu kitabı okuduğumda aldığım zevkin tamamını alır mıydım bilmiyorum. Gerçek bir edebiyat şöleni.
Herkes Başka Biriyken Kim Kimdir?
Herkes Başka Biriyken Kim Kimdir?C. D. Rose · Notos Kitap Yayınları · 202145 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın film uyarlaması varmış, mubi'de gösterimdeymiş ve yarın kalkıyormuş. Twitter'da birinin tavsiye ettiğini gördüm, kitabın arka kapağında Stephen King referansı olunca hemen sipariş ettim. Bugün başladım ve bugün bitirdim. İktidar hırsını, bu yolda her şeyi mübah gören zihniyeti harika işleyen bir kitaptı ve siyahi ırkçılığıyla ilgili de tüylerimi diken diken eden birçok yer oldu. Bir siyahinin bir cinayete kurban gittiğini düşünün ve ardından cinayet soruşturması bile açılmadığını, otopsi yapılmadığını... "Yahu hiçbir doktoru ölü zenci şöyle dursun dirisine bile dokundurtamazsın." Ne kadar üzücüyse o kadar da komik bir kitaptı. Uzun zamandır okurken bu kadar güldüğüm bir roman olmamıştı. Epey de düşündürücüydü. Özellikle 166 ve 167. sayfalarda Nick ile Dedektif George arasındaki "özgür irade" ekseninde dönen kısa sohbet çok vurucuydu. Suç ve Ceza'yı hatırladım ve kendimizi mağdur sanarken suçlu çıkmamızın ne kadar kolay ve sadece an meselesi olduğunu. Her şeyin yanında Tanrı'yı da cesurca sorgulayan hiciv dolu bir kitap. Film uyarlamasını da merakla izleyeceğim birazdan.
Nüfus: 1280
Nüfus: 1280Jim Thompson · İthaki Yayınları · 202251 okunma
Reklam
320 syf.
8/10 puan verdi
Birkaç kitap önce burada bir yazarı, kurgu inşasında Agatha Christie'ye fazla öykündüğü için eleştirmiştim. Yazar, eleştirimi görmediği gibi özrümü de duymayacak ama kendisinden özür diliyorum. Ona has bir şey değilmiş; bu yöntem, polisiye gerilim türünde artık klişeleşmiş bir formül olmuş sanırım. O yöntemin ne olduğunuysa spoiler olur diye yine yazamıyorum. Sessiz Hasta, bir ara herkesin paylaştığı ve bayıldığı kitap. Ben de Ebru Aykaç önerince almıştım, anca okuyabildim. Psikanaliz çok ilgimi çeken bir konu. Kurgu dışı okumalar yapmayı da seviyorum ama romanlarda iyi bir yazar tarafından kurguya dahil edilince tadından yenmiyor. Hele bir de o roman polisiye gerilimse. Bir saniye bile teklemeden, su gibi akan kurgusuyla, mitolojik göndermeleri ve bahsettiğim psikanaliz kısımlarıyla benim için harika bir okumaydı. Finali de büyük sürprizliydi. Ben genelde de böyle kitaplarda suçluyu/katili tahmin edemem ama bu kitapta doğru tahminde bulunan bir okur oldu mu hiç, merak ediyorum. Kitabın film uyarlaması da çıkacakmış. Çok beğendim.
Sessiz Hasta
Sessiz HastaAlex Michaelides · Domingo Yayınevi · 20234,484 okunma
185 syf.
·
Puan vermedi
Çok ama çok sevdim. Eve (benim için çocukluk günlerine) dönüş çoğu zaman yıkıcı, hüzünlü ve yorucu; bazen de huzurlu. Bu kitabı, kitabın kendisi gibi yalın ve kısa bir cümleyle anlatacağım: Proust’un daha sade ve akıcı bir de orta sınıftan anlatıcılı hali. Yaşanmış, gerçek bir depremden ve dönemin diktatör rejiminden bahseden, o atmosfere sizi ustalıkla dahil eden bir anlatım. Zaten hiç de yabancısı olmadığımız olaylar. Ağdalı betimlemelere, burjuvazinin kendine has, bana uzak ve lüks kategorisinden sıkıntılarını okumaya doymuştum. Özellikle bu dönemde gerçek acıları okumaya, acı çekmişleri hatırlamaya ihtiyacım var.
Eve Dönmenin Yolları
Eve Dönmenin YollarıAlejandro Zambra · Notos Kitap · 20211,602 okunma
150 syf.
·
Puan vermedi
Çok övülen Napoli romanlarının yazarı Ferrante ile bu kitap vesilesiyle tanıştım. Edebiyat öğretmeni Leda'nın, İtalya'nın güneyinde geçireceği uzun yaz tatilinin yolculuğuyla başlıyor kitap. Leda iki kız çocuğu annesi, boşanmış bir kadın ve anneliğe biçilen tüm kutsallık, fedakârlık sıfatlarından hayatının bir döneminde kendi kendini azat etmiş. Romanda flashbackler halinde, Lena'nın hatırasında kızlarına hamile olduğu zamanlardan doğumlarına ve onları terk ettikten sonraki yaşantısına gidiyoruz. Leda o zamanların anısı aklına düştükçe iç hesaplaşma yaşıyor ve bir de tatil yapmak için geldiği yerde başka türden bir anne-kız ilişkisine şahit ve dahil olup başka bir gerilim dolu deneyim daha yaşıyor. Anne-kız ilişkisi her coğrafyada ve her şartta sancılıdır. Çocuklukta hepimiz ister istemez yaralanıyoruz ve kendileri de bir zamanların yaralı çocukları olan ebeveynlerimizden onların acılarını miras alıyoruz, bu bir döngü. Anne babamızın da bizler gibi kanı, canı, zaafları olan insanlar olduğunu anladığımız zaman ilişkiler düzelmeye ve birbirimize çektirdiğimiz eziyetler, karşılıklı suçlamalar azalmaya başlıyor bence. Kitabın verdiği mesaj bu değil tabi, bu kıssadan hisse çıkarılsın diye anlatılmış bir hikâye değil. Finalinde de anlıyorsunuz zaten. Sadece bana çok tanıdık gelen bir yaşantının sorgulaması. Çok beğendim. Not: Benim okuduğum kitap Haziran 2022 baskısı ve resmen gazete kâğıdı gibi beş kuruş etmez bir kâğıda basılmış. Şartların zorluğunun farkındayım ama keşke kitabın fiyatı da kağıt kalitesi mukabilinde olsaymış.
Karanlık Kız
Karanlık KızElena Ferrante · Everest Yayınları · 2021573 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın ismi de, kapağı da, tanıtım yazısı da öyle huzur verici ve duruydu ki bana da ismi gibi mola olsun diye alıp okudum. Böyle bir kitaba ihtiyacım vardı çünkü çok yorgunum. 49 yaşındaki Martín Santomé’nin emekliliğine aylar kala tuttuğu günlüklerden oluşuyor kitap. Hayran kaldım vıcıklaşmayan bir samimiyetle ve dürüstlükle duygularını ve iç dünyasını bu kadar güzel aktarışına. Meramlarınla baş edebilmek kadar meramını bu kadar güzel anlatabilmek de bence sahip olunabilecek en güzel meziyetlerden. Çünkü yazmak iyileştirir ama nasıl yazacağını bilmeden nasıl iyileşeceksin? Aradığım şey sadelik ve dinginlikti, istediğim her şeyi verdi. Tam anlamıyla ilaç gibi geldi bana bu kitap.
Mola
MolaMario Benedetti · Yedi Yayınları · 2021195 okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
Conan Doyle Vakfı tarafından ilk kez onaylanan Sherlock Holmes romanı. Okumayı iple çekiyordum, bir çırpıda da bitirdim. Hikayeyi, orijinal külliyatta olduğu gibi Dr Watson'ın kaleminden okuyoruz. Yazarın ismini bilmeden okusaydım, bu kitabın Conan Doyle tarafından yazılmadığını sanırım anlamazdım. Horowitz harika bir iş çıkarmış. İyi bir kurmaca yazarının aynı zamanda matematikte de iyi olması gerektiğini, çünkü kurgu inşa etmenin; denklem/problem çözebilmeyi, dört işleme hakim olmayı gerektirdiğini duymuştum bir yerde. Bence Anthony Horowitz harika bir matematikçi. Yazdığı kitap da çok bilinmeyenli denklem gibi. Olay örgüsünde o kadar dallanıp budaklanmış, birbiriyle alakasız görünen detay vardı ki itiraf ediyorum bir noktada kitabın hayal kırıklığı olacağını düşündüm ama yazar, birbiriyle alakasız görünen olayları finalde o kadar güzel bağlayıp sonuca ulaştırdı ki bu belki de okuduğum en heyecan verici Sherlock Holmes macerasıydı. Dahi dedektifimizi ve onun kadim dostu Watson'ı özleyen herkese öneririm.
İpek Evi
İpek EviAnthony Horowitz · İthaki Yayınları · 201273 okunma
Reklam
400 syf.
10/10 puan verdi
--- Ön İnceleme --- Bugün 7 Ekim 2022 Edgar Allan Poe'nun ölüm yıl dönümü. Kitabı birkaç gün önce okumaya başladığımda ve bugün bitirmeye niyetlendiğimde bu bilgiden haberim yoktu ama bugünün o gün olduğunu öğrendiğimde, gün içinde bitirmek için acele etmiş olsam da benim için hâlâ hoş bir tesadüf. Kitap yetişmiş olsa da incelemem 7 Eylül'e yetişmedi maalesef :) Yarın görüşürüz.
Poe ve Londra Canavarı
Poe ve Londra CanavarıKaren Lee Street · Paris Yayınevi · 201711 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın bir önceki kitabı
İpek Evi
İpek Evi
, İngiltere'de Arthur Conan Doyle Vakfı tarafından onaylanmış ilk Sherlock romanıymış. Bu yazarın ikinci Sherlock kitabı, ilkini sipariş ettim. Her ne kadar "Yeni Bir Sherlock Holmes Macerası" alt başlığıyla yayımlansa da bu hikâyede Sherlock Holmes pek yok. Her şey o meşhur "Son
Moriarty
MoriartyAnthony Horowitz · İthaki Yayınları · 201541 okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
Özensiz kapağı, cinsiyetçi başlığı, daha önce hiç duymadığım yazarı ve yayınevi sebebiyle, amiyane tabirle dandik çıkacağını düşündüğüm bu roman son zamanlardaki en güzel yanılgım oldu. Sherlock Holmes külliyatını okuduğum zamanlar yaşadığım heyecanı tekrar yaşadım. Sahaftan sıfır beklentiyle, eliniz boş çıkmamak için aldığınız bir kitap bazen böyle güzel bir okuma deneyimi sunabiliyor işte. Yazar büyük bir Holmes hayranı ve serideki tüm kahramanlara en az Sir Arthur Conan Doyle kadar hakim. Okuduğumuz hikâyeyse Sherlock'un anaç ev sahibesi Bayan Hudson ve Watson'ın eşi Mary'ye ait. Bu defa gizemi çözme sırası kadınlarda. Sherlock'tan öğrendikleri tüm akıl yürütme yolları ve kendi sezgileriyle beraber. Irene Adler de bir ara bize bir selam çakıp perdeden çekiliyor. Tanıdık pek çok isim daha var karşımıza çıkan. Conan Doyle'un bizzat yazdığı öyküler kadar zekice kurgulanmış bu kitabı çok sevdim. Sherlock Holmes'u, Watson'ı ve 221B Baker Street'i yâd etmek, ayrıca da Bayan Hudson'ı ve Mary'yi yakından tanımak isteyen herkese öneririm. Devam kitapları da varmış, keşke onlar da Türkçe'ye çevrilse.
Sherlock'un Kadınları
Sherlock'un KadınlarıMichelle Birkby · Arkadya Yayınları · 201776 okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
Olayın aslını en başından öğrendiğiniz, zamanda ileri geri sıçramalarla ilerleyen bir dedektiflik öyküsü. Bu kadar az okunup, okuyanların da pek beğenmemesine şaşırdığım bir kitap oldu. Bence çok sağlam bir kurgusu vardı.
Günyüzü
GünyüzüGraham Swift · İş Bankası Kültür Yayınları · 201652 okunma
165 syf.
·
Puan vermedi
* İncelememe yaptığım üçüncü düzenleme* Aşağıda kitabı dilim döndüğünce yorumlamaya çalıştım ama her zamanki gibi yetersiz kaldım. Goodreads'te gördüğüm bu yorum, duygularıma tercüman oldu. Türkçe'ye tercüme etmekle uğraşamadım, kişisel arşivim için buraya geçiriyorum. Yazanına (Corey) teşekkürlerimle: "I absolutely adore this
Roger Ackroyd'u Kim Öldürdü?
Roger Ackroyd'u Kim Öldürdü?Pierre Bayard · Doğan Kitap · 200317 okunma
89 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.