Çocuk sus! Bana Tanrı’dan bahsetme!
Herkes hayatında mutlaka bir şeyleri ciddiye alır, herhangi bir şeye güven duyar ve o şeye inanır. Sen, o şeyin adını Tanrı koymuşsan bunu kendine sakla!
Kardinallerin bile, ispat etmek için bin bir delil saymaya kalkıştıkları Tanrı’yı senden dinleyecek değilim.
Tanrı’nın varlığını inkâr da, ispat da kişinin kalbindeki ışıktan güç alır.
Ben o ışığı yitireli yıllar oluyor. Delik kovada su tutamazsın. Kovada bir delik olmakla on delik olmak arasında da sonuç değişmez.
19 Nisan 2024
22.42
Tam otuz yıl saatim islemiş ben durmuşum;
Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum... NFK
19.20
"Sakın beni unutma, olur mu? Çünkü ben seni hiç unutmayacağım." dedi. Neyim var ki unutulmayacak, der gibi gülümsedim. Ama unutuş yahut unutmayış hususunda bir yorumda bulunmadım. Çünkü "asla" diye kurulan
~☆~
Bir kişinin aklını ve zekâsını ölçmek istediğinde, ona dikkat et, eğer sen ona birinden bahsettiğinde, kalkar da o kimsenin kusurlarını sayıp döker ve sonunda "Sen bana ondan hiç bahsetme, o şunu ve bunu yapmış biridir!" derse, bil ki o kişinin gönlü haraptır ve onda hiçbir marifet (irfan) yoktur.
~☆~
Sayfa 27 - Sufi KitapKitabı okuyor
~
Bana mutluluktan bahsetme, anısı beni mutsuz ediyor.
~
Sayfa 65Kitabı okudu
. son .
Talimatlar ver, ancak asla planlarını açık etme; avantajları anlat, ( fakat ) tehlike ve zararlardan bahsetme. Onları ölüm kalım savaşına it ki ardından hayatta kalabilsinler. Ordu ancak böyle bir tehlikeden çıkarsa hezimeti zafere çevirebilir..
Sayfa 38 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
15. Yûsuf'u götürüp kuyunun dibine bırakmaya karar verdikleri zaman biz de ona, "Andolsun, (senin Yûsuf olduğunun) farkında değillerken onların bu işlerini sen kendilerine haber vereceksin" diye vahyettik.
16. (Yûsuf'u kuyuya bırakıp) akşamleyin ağlayarak babalarına geldiler.
17. "Ey babamız! Biz yarışa girmiştik.
Bana bir daha yüzündeki çillerden filan bahsetme...
Bu husustaki fikrimi evvelce de yazmıştım :
Ne olursa olsun, sen benim için dünyanın en güzel, en sevimli, en iyi kalpli mahlukusun.
Kalbi kırıklara, gökkuşağından bahsetme.
Hayat gelmesini beklediklerimizden ibarettir...
Hislerimi yitirdiğimden
Mecburen her zaman iyiyim ben
Daha cesurum, bak, dünden
Her şeyi aldınız elimden
Beynim daha yaşlı bedenimden
Boş ver, bahsetme nedeninden
Ölüp gitsem de kederimden
Allah korusun beterinden
Gözleri olmayanlara renklerden bahsetme ve kulakları olamayanlara müziği anlatmaya çalışma...
…hayat tüm objektif değerleri mümkün hale getiren en temel değerdir, tıpkı Kant’ın iyi niyeti gibi. Birisi egoist diğeri kolektivist birer düşünür olsalar dahi hem Rand hem de Korsgaard, objektif değerin ilişkisel olduğunu savunur. Her ikisine göre de rasyonel seçim, değer yaratmaya kadirdir. Her ne kadar Rand, ısrarla keşfetme (discovery) kavramını kullansa da, bu noktada inşa (construct) ve değer bahşetme (conferring value) kavramlarını kullanan Korsgaard ile aynı şeyi savunur gibi gözükmektedir.
Sayfa 37Kitabı okudu
