İsmet çok sigara içiyorsun, bak daha 11 yaşındaydın sigaraya başladığında yazık lan ciğer kalmamış sende, böbreklerin kendini ciğer zannediyor, solunum yapmaya çalışıyor garibanlar.
Buse gözlerini kapattı, elinde tuttuğu dilek balonunu yavaşça havaya birakti ve kafasını gökyüzüne doğru kaldırarak evrene mesajını yolladı "Beni düşünmeden bir günü geçmesin. Verdiği her nefes aşkımız koksun." Gözlerini açtığında karşısında bıyıkları sigaradan sararmış, beyaz atletli, göbekli, buran buram ter kokan orta yaşlarda bir
Reklam
İyi insan çok kalmadı dünyada, bitirdiler, kalanlar direniyoruz
"Yaptın oğlum işte. Sen bana iyilik yaptın, çıkardın ayakkabılarını bile verdin lan. Bunu yapacak insan kaldı mı ya? İyi insan diye bir şey kaldı mı dünyada? Bak benim İsmail diye bir arkadaşım vardı, pırlanta gibi çocuktu, beraber garsonluk yapardık, kazandığı bütün parayı kardeşine gönderirdi, tek hayali gübre fabrikasına kapağı atıp işçi almaktı, otelde köpekleri zehirlediler diye adam bile bıçakladı, içeride yattı, böyle hassas adamdı. Şimdi ne yapıyor biliyor musun? Bağcılar'da torbacılık yapıyor, belde emanetle geziyor. İyi insan kalmadı oğlum dünyada, bitirdiler."
Sayfa 162Kitabı okudu
Eğitim başlığı altında
"— Lan, ananı da al git.. — (Şikâyetçi bir yurttaş hakkında) ...bak bakalım ne istiyor bu sahtekâr… — (Muhalefet partisi hakkında) Kadrolaşmanın en kaşarlanmışını... — (Muhalefet partisi başkanına) Sevsinler seni... Yerim olsa daha da uzatacağım bu listeyi. Çocuğunuzun terbiyesinin bozulmaması için duymamasını isteyeceğiniz bu sözlerin sahibi ülkemizin Başbakanlık Makamı’nda bulunan zattır."
"Biliyorum aslında Kimse gerçekten sevmez kimseyi..."
Saçma sapan günlerin birinde, benim de dükkânda olduğum bir öğleden sonra içeri otuz yaşlarına yakın bir adam girdi. Elinde tuttuğu buruşuk kağıdı uzatıp dövme yaptırmak istediğini söyledi. Özdemir önce kağıda, sonra adamın suratına, sonra tekrar kağıda ve sonra da bana baktı. Merak edip elimi uzattım. Kağıdı alıp baktım. Bir boka benzetemedim.
Ah be İsmail abi kaldı mı senin gibi hayvanseverler :D
- Niye kovuldun sen hayvanat bahçesinden? - Çekememezlikten Mecnun. Başarımı kıskandılar. - İlk günden?" - Evet. Kovmak için bahane de bulamadılar, iftira attılar. Kafeslerin kapısını açık unutmuşum da hayvanlar kaçmış. Dedim bana bak işveren bey, İsmail hiçbir şeyi unutmaz. At hafızalıyım ben, dedim. O kafesin kapılarını açık unutmadım. Hepsini bile isteye açtım, dedim. - Sebep? - E hayvancıklar çok sıkılıyodu be Mecnun. Hele bi' aslan vardı görmen lazım. Bizim çiçekçi teyzenin oğlu gibi melül melül bakıyodu. Arada yelesini sallıyodu böyle tatlı tatlı. Ben de açtım hepsinin kapılarını, dedim gidin hadi lan serbestsiniz hepiniz.
Sayfa 46 - 47
Reklam
624 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.