Düşündüklerini dile dökememiş, zifiri karanlık bir gecede, yabancı bir gemide, hiç alışık olmadığı halatların arasında el yordamıyla yolunu bulmaya çalışan bir denizciye benzetmişti kendini.
Ben sana rehber değil, ancak yoldaş olabilirdim, fakat yolu ikimiz de bilmiyorduk ve birbirimize yük olmaktan, birbirimizi şaşırtmaktan başka bir şey elimizden gelmiyordu.
Onca insanın yaşadığı bir şehirde ve onca eş dost ve aile ferdi arasında olmasına rağmen ne denizlerin dibinde ne de toprağın altında bir eşi bulunamayacak korkunç bir yalnızlık içindeydi.