"Realizm" öncülerinden, betimlemeler prensi Balzac'tan güzel bir eser. Betimlemeler prensi diyorum çünkü uzun uzun betimlemeler içeriyor. Bu betimlemeler bazı noktalarda beni tamamen olayın içine alırken , bazı noktalarda da tamamen olaydan koparıyor ve akışa inanılmaz bir durgunluk katıyor.
Konu bakımından ise bir erkeğin iki aşık arasında kalması, kadınlarla ve kendi düşünceleri ile duygusal çatışmaya girmesini içeriyor. Fakat bu noktada yazarın bir kadına övgüler yağdırıp diğer kadını ise bir o kadar yer etmesi ne kadar can sıkıcı olsa da bu değerlendirmeyi yapmanın ve bu bakış açısının bir erkeğe ait olduğunu ancak kadın bakış açısı ile yorumladığı zaman ne istediğini bilmeyen ve iki kadına da aşık olan biri için diğerinden vazgeçmeyen toy bir aşık olduğu anlaşılıyor. Kitabın tam ortalasında yer alan ve yazılmış bir mektup aslında şuan bile bir gencin geleceğine ışık tutan bir mektuptur. Kitabı uzun uzun anlatabilirim, içerik bakımından bana göre durağan ancak derin düşünmeye teşvik eden bir eser. Keyifli okumalar dilerim.