BELKİ HİÇ OLMAMIŞTI
Sabahın erken saatleri… Caddeler boş… Kırlangıç çığlıkları havayı bir jilet gibi kesip duruyor. Oyunbaz kargalar kaldırımlarda paytak adım geziniyor. Baygın bir ıhlamur kokusu diğer bütün kokuları bastırmış, gönlünce yayılıyor. Şehir yeni yeni uyanıyor. Binlerce evde aynı anda kahrolası alarmlar çalıyor; düşler belki de en güzel yerinden
Abi - kardeş
Annem hep gurur duydu abimle. Benim oğlum okudu, büyük adam oldu diye söylerdi herkesin yanında bana bakıp bakıp. Bu ethem okumadı demekti, ethem yer yarılsın yerin dibine girsin. Vallahi hiç umurumda olmadı. Annemle babam buna okul harçlığı verirken ben çivi toplayıp satar eve para getirirdim. İt baharı görürmüş ama yediği taşı da Allah bilirmiş.
Reklam
Üzgünüm anne...
Annem bana her zaman insanlara karşı nazik olmamı söylerdi, çünkü öyle davranırsan belaya bulaşmazsın ve her zaman da çok dostun olur, derdi.
Sayfa 263Kitabı okudu
“Oysa annem yalanın “birisinin rüyası” olduğunu söylerdi. Gerçeği ürkütmek için sessizliği yakalamalıydım. ” “Ne olur, bana en güzel yalanı ver. Bir an için hiç bitmeyeceğini sandığın bir yalan. Çünkü en gerçeği, en sahicisi bu...” “Sana ait olan bir yalan daha bulacağım. Bir düşü süsleyebilecek kadar gerçek olacak ya da bir gerçeği yok edebilecek kadar yalan...”
Sayfa 58
Annabel Lee şiirinden esinlenip kendi yazdığım hikayem
"Artık ömrünün son anlarında olan bir adamım ben. Bu satırları yazıyorum ki bu evde yarım kalan aşk hikayem unutulmasın. Benim adım Ozan. 68 yaşındayım. Sonunda sevdiğimle kavuşmama az kaldı. Sıcak bir haziran gününde, sevdiğimle aynı anda doğdum. Aynı anda inletti göğü ağlamalarımız. Sevdiğim, Sevda'm yan komşumuzdu. O da benim gibi
"Ben her zaman dogru olan şeyi yapmaya çalışırım. Annem bana her zaman insanlara karsi nazik olmamı söylerdi, çünkü öyle davranırsan belaya bulaşmazsın ve her zaman da çok dostun olur derdi."
Sayfa 263Kitabı okudu
Reklam
156 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.