Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sanki bu sözleri bekliyormuş gibi birdenbire, kendine hakim olamayarak öfkeli bir eda ile bağırdı; – Seninle alay edip, yüzüne karşı kahkahalarla gülerek söylerdi! Kibar bir insan, daha çok kibar bir kadın senin kirli ruhunu görerek tiksinti duyar. Saçlarını yaptırmışsın, en iyisinden çamaşır giyiyorsun, elbiselerini terzide diktirmişsin ama
Sayfa 688Kitabı okudu
"Ben kabus gördüğümde annem bana ninni söylerdi," dedi. Dönüp bana baktı ve bir an için gözlerinde daima var olan o acıyı gördüm. "Her neyse," derken yüzü ifadesizleşti. "Bu çok uzun zaman önceydi." "Şimdi kabus görünce ne yapıyorsun?" "Şimdi ben kabusun kendisiyim, canım." Gözlerimi devirdim ama söylediği yalan da değildi.
Reklam
Zenginler yiycek hep çocuğum portakalları, düzenleri böyle.
" Dayımın evi portakal ağaçlarıyla dolu büyük bir bahçeyle çevriliydi. Biz evdeki çocuklar aç olduğumuzda portakalları toplardık. Annem elimize vurur ve portakalların bizim olmadığını ve yememize izin verilmediğini söylerdi. O zamandan beri portakal yiyemiyorum. Portakalları görmek ve portakal ağaçlarının hala Hayfa'da olduğunu, fakat şimdi başkasının olduğunu düşünmek bana büyük üzüntü veriyor."
Abim öğretmen emeklisi. On yıl oldu galiba, emlakçılık yapıyor. Emlak ilanlarını da elle yazmış, bilgisayardan çıktı alsana! Öğretmen gibi yazmış bir de okunaklı okunaklı. Bunun bu öğretmenliği yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı. Aramızın böyle açık olmasının sebebi bu biraz da. Ne annem ne babam bize okuyun demediler, umurlarında değildik. Ekrem'le ben işimizi gücümüzü kafamıza göre kurduk. Ama abime "Öğretmen ol" dediler. Bu da gitti öğretmen oldu. Ne güzel. Annem hep gurur duydu abimle. "Benim oğlum okudu, büyük adam oldu" diye söylerdi herkesin yanında bana bakıp bakıp. Bu, "Ethem okumadı" demekti, Ethem yer yarılsın yerin dibine girsin. Valla hiç umurumda olmadı. Annemle babam buna okul harçlığı verirken ben çivi toplayıp satar eve para getirirdim. İt baharı görürmüş ama yediği taşı da Allah bilirmiş. Şimdi çok iyi durumum, binlerce kez şükürler olsun da ben o günlerin hesabını inşaatlarda kapattım. Fakat bizim nasıl kazandığımız değil, abimin nasıl kazanamadığı konuşuldu hep.
Doğan KitapKitabı okudu
Annem erkeklere karşı dikkatli olmamı, onların hep bir şeylerin peşinde olduğunu söylerdi. Benden itibarımı ya da belki de özgürlüğümü çalmak istediklerini düşünürdüm. Keşke bana doğruyu söyleseydi. Doğrusu bunun tam tersiydi. İnsan yakınlaşmasına izin verdiği erkeklerden asla kurtulamıyordu. Sanki hayatınıza yapışıp kalmış gibilerdi.
Sayfa 341 - Yabancı YayınlarıKitabı okudu
limonlu dondurma
İşte böyle kuzum, anlayacağın şu ömrümde pek çok şeye göğüs gerdim. Hani diyor ya Ahmet Arif; aç kaldım, susuz kaldım. Parasız kaldım. Annem, babam, seninle de tanıştırdığım küçük kız kardeşim, üniversite arkadaşlarım, bir masada gülüp eğlendiklerim; benim de figüranlığını yaptığım, kimi zaman ana karakterlerinden olduğum onlarca güzel insanın
Reklam
İnsanın ruhu hasta düşmeden, duyguları yara almadan bedeni hasta olmazmış. Bunu bana hep annem söylerdi. Ona da annesi söylermiş. Acaba neden hastalandığımı anlamamış mıydı? O da mı üşütmekten sanıyordu? Ruhumdaki çatlak, oradan sızan acı his uzun zaman önce yerleşmişti içime. Çok bile dayanmıştı bedenim aslında buna. Ben basit bir soğuk algınlığına yenilmemiştim. Günlüğüm gitmişti. Yazdıklarım kül olmuştu. Doru'yu yaşattığım tek yer kaybolmuştu. Bir içimdeki o yer, oluk oluk sızan o çatlak kalmıştı ondan geriye.
Sayfa 47
“Çocukluğumda," dedi Mersault güçlükle, "yastığına gömülmüş ve gözleri gökyüzünde, annem bunların, ölülerin cennete yükselen ruhları olduğunu söylerdi bana. Kırmızı bir ruha sahip olmak şaşkınlığa düşürürdü beni. Şimdi bunun, çok zaman bir rüzgâr belirtisi olduğunu biliyorum. Ama bu da şaşırtıcı.”
Sayfa 145Kitabı okudu
Günaydın. İnsanlığın büyük zindanı kendin olamamak. O ne der, bu ne der, ailem şöyle ister, dostlarım böyle. Mecburiyetler mecburiyetler!
Körleşme
Körleşme
'de geçer: "Tek bir tutkusu vardı: Tüm yaşamı boyunca; gerçekte ne ise, o olarak kalmak; kendi kişiliğini salt bir ay ya da bir yıl süreyle değil, ömrünün sonuna dek yitirmemek."
….” Annem bana her zaman insanlara karşı nazik olmamı söylerdi, çünkü öyle davranırsan belaya bulaşmazsın ve her zaman da çok dostun olur derdi.”
Sayfa 263Kitabı okudu
216 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.