464 syf.
·
Puan vermedi
17 Numara yorum spoilerli
Mesele en başından beri katil olmak değil intikam uğruna neler yapabileceğimizdi Yazarında dedigi gibi kitap boyunca intikam uğruna yanıp kül olan hayatlar görüyoruz matemin başına gidersek sahnenin yaratıcısının defne olduğunu öğrenmiş sonrasında ise asırın intikam ile yanıp tutusurken yaptığı büyük hatayı görmüştük. Şimdi dürüst konuşmak
17 Numara - Matem
17 Numara - MatemFatma Şamata · Artemis Milenyum · 0106 okunma
Şehid Muhammed Mursi’den Müslüman Gençlere
Davetçi bir şahsiyet olarak yaşayın! Unutmayın! Allah kuluna baktığı zaman, onun emirlerine, sünnetine ve en sağlam bağ olan dinine sımsıkı sarılmış bir hal ve davetçi bir şahsiyet görmek ister. İşte bu Allah’ın hoşuna gider. Bu nedenle, “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve dağılmayın!” Bilin ki, biz dünyaya ancak barış ve selamet mesajıyla
Reklam
Şehit Muhammed Mursi’den Müslüman Gençlere
Yalnızca Allah’tan korkun! Çünkü Allah’ın çağrısı bu şekildedir. Rabbimiz buyuruyor ki: “Onlar, Allah'tan gelen nimet ve keremle; Allah'ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler. Onlar yaralandıktan sonra Allah’ın ve Peygamberinin davetine uyan kimselerdir. Onlardan güzel davranıp iyilik edenlere ve Allah’a
Ne güzel bir dua
"Yarabbi, bana bir uyku ver, taş gibi uyuyayım, sabahleyin pamuk gibi kalkayım."
Sayfa 534 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
"Öncelikle yaşamın getirdiğini kabul edeceksin. Durum ne ise kabul. Kabul etmek demek 'Aman ne güzel,' demek değil, o an önündeki ne ise onunla barış içinde olmandır, Direnmemektir. Reddetmemektir. Vır vır vır şikâyet etmekle geçirdiğin o günlerin sonu geldi. Yaşamın boyunca neredeyse her an direniş içindeydin. Her an sadece ve sadece kim olmak istediğin değil, ne yapmak istemediğinle ilgilendin. Bu olmasaydı, bunu yapmasaydım, bu gelmeseydi, bu gitmeseydi falan filan... Bu düşüncelerin içinde kaybolup gidiyorsun. Benim yanımda öncelikle bunu yaşamayı bırakacaksın. Burada olacaksın, BURADA!"
Mustafa Kemal karşıladı bizi. Hemşerimizdi, Basri Bey’le çok önceden tanışıyorlardı. Çok memnun olmuştu bizi gördüğüne. O iptidai koşullarda dinlenmemiz için elinden geleni yaptı ama umutsuzdu. “Bu harbi kazanmak çok zor. Askerlerimiz kahramanca çarpışıyor. İtalyanları durdurduk. Sahil şeridinde hapsolmuş durumdalar. Top menzillerinin dışına çıkamıyorlar. Ama söküp atamıyoruz onları denizden. Hükümetin bu avantajı da fırsat bilerek iyi bir barış anlaşması yapması gerekir. Ne yazık ki Dersaadet’tekiler bunun pek farkında değil...” “Ya Enver Bey, o ne yapıyor?” diye sordu kumandanımız. “Cemiyete hep güzel haberler yolluyormuş.” Yüzü gölgelenir gibi oldu Mustafa Kemal’in. “Kusura bakma Basri ama Enver hayal görüyor bence. Olmasını istediklerini hakikat sanıyor. Ona kalırsa, İtalyanları ezdik geçtik. Bütün Arap aşiretler bizim yanımızda... Trablus’ta, Tobruk’ta, Bingazi’de, Deme’de hatta Fizan’ı da kapsayan kendisine bağlı bir İslam devleti kuracağından söz ediyor. Ama vaziyet hiç de öyle değil. Kendi gözlerinizle göreceksiniz zaten. Sayıları yüz bine yaklaşan İtalyan kuvvetlerinin karşısında mücahit sayımız çok az. Silah ve teçhizat açısından bizden çok üstünler. Tamam, başta Sunusiler olmak üzere halk İtalyanlardan nefret ediyor. Zaten tek avantajımız da bu. Yani durum hakikaten berbat. Fakat dövüşmekten başka da çare yok.” Sigarasından bir nefes çektikten sonra ekledi: “Bilmiyorum, belki de burada herkes kendi şerefi için dövüşüyor, herkes kendi vicdanı için...”
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.