Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mutluluğun ruhsal belirtileri: Neşe, sevinç, esenlik duygusu, iç huzuru, kişinin kendisiyle, yaşadığı çevreyle, iş ve aile hayatıyla uyum içinde olması, olumlu düşünmek, yaşama sevinci, iyimserlik, iyilik hissi... Mutluluğun bedensel belirtileri: Canlı, zinde ve enerjik olabilme, hastalıklara ve ters giden olaylara rağmen yakınmama... Mutsuzluğun ruhsal belirtileri: Gergin, sinirli, karamsar olma, sürekli halinden yakınma, başkalarını eleştirme, suçlama, neşesizlik, durgunluk, hiçbir şeyle yetinmeme, doyumsuzluk, suçluluk, eksiklik duygusu... Mutsuzluğun bedensel belirtileri: Gerginlik, halsizlik, geçici ağrılar, yorgunluk, psikosomatik hastalıklar, unutkanlık, uykusuzluk, ağız kuruluğu, üşüme, titreme, diş gıcırdatma, gürültü, sese duyarlılık, çarpıntı, nefes darlığı hissi...
"En gönüllü olanıdır ölümlerin en güzeli. Yaşamak başkasının istemine bağlıdır, ölmek yalnız bizimkine. En çok ölümde kendi huyumuza suyumuza göre davranmalıyız. Başkalarını ne diyeceği düşünülmez bu işte, çılgınlık olur düşünmek de. Yaşamak kölelik olur, ölme özgürlüğümüz olmazsa."
Reklam
Küçük başarılar sonuç verir, çünkü insanların kendilerini muzaffer hissetmesini sağlayarak liderlerin başkalarını motive etmesini kolaylaştırırlar. Liderlerinin kendilerinden yapabilecekleri bir şey istediğini görenler, bu işi başarabileceklerini bildikleri için daha fazla motive olur. Bu durumda “bu işi nasıl yapacağım?” diye düşünmek yerine, bütün enerjilerini işi bitirmeye ayırabilirler.
Sayfa 194Kitabı okudu
İnsanların hemen hepsi hayatı karın doyurmak ve lalettayin biriyle yatmaktan ibaret farz ederler. Halbuki bu takdirde insanın diğer hayvanlardan ne farkı vardır, onların dimağları da karınlarını doyurmak ve kendilerine bir eş bulmak hususunda kâfi derecede hizmet görüyor, ancak bunları düşünmek, onlardan hiç ayrı olmamak demektir. Halbuki insanın bir de dimağı vardır ki yemek, yatmak, eğlenmek gibi şeylerle alakadar olmayan birtakım ihtiyaçlar taşır. Kendine yakın bir arkadaş arar. Kendisine yardım edecek (maddi ve manevi yardım edecek) diğer bir insan ister ve bunun mümkün olabilmesi için yardım isteyen diğer insanlara yardıma hazır bulunur. Sonra muhakkak sevilmek ister, bunun için de başkalarını sever. Düşün, dünyada yalnızlık kadar feci şey var mıdır? Tabii yalnızlıktan kafa yalnızlığını kastediyorum, yoksa dünya bir sürü kuru kalabalıkla dolu... Ama bizim manevi hayatımızda, maddi hayatımızda bize eş, arkadaş olabilecek insan ne kadar azdır.
Birkaç küçük istisna dışında, insanlar ellerindeki varlığı tümüyle harcamaktansa, çoğunu bir sonraki nesle bırakmaya çalışır, hayır kurumlarına bağışlar ya da öldüklerinde tanımadıkları insanlar arasında dağıtılmak üzere geride bırakırlar. Buna karşın, klasik ekonomide, bariz olsa da böyle cömertçe bir güdünün yeri yoktur. Ekonomistler bunu kabullenip, varsaymalıdır fakat bunu izah edemezler zira bireye hiçbir fayda sağlamaz. Oysa insanoğluna gen merkezli bir bakış açısından bakarsak, böylesine hayret verici bir özgecilik (başkalarını düşünmek) son derece anlamlıdır zira para bireyleri terk etse de genleri takip eder.
Sayfa 32 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“İntihar eden biri , önce kendini sonra başkalarını düşünmek durumundaydı. Ölümünün olabildiğince az sıkıntı yaratması için elinden geleni yapmaya hazırdı “…
Reklam
ne de olsa intihar eden biri, önce kendini, sonra başkalarını düşünmek durumundaydı
Çünkü dünyada bir insanın başka bir insanın yardım ve alakasına muhtaç olmadan yaşaması mümkün olamayacağına, hatta en kötü hayvanlarda bile birbirlerine yardım hissi mevcut bulunduğuna göre, sadece kendini düşünmek ve başkalarının da böyle yapmasını istemek kendi kendisinin kuyusunu kazmaktır. İnsan başkalarına yardım ettiği, başkalarını sevdiği kadar yükselir. Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir. Hatta mukabele edilmesini bile beklemeden sadece sevmek.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.