90 syf.
6/10 puan verdi
Fransız Edebiyatının ünlü yazarı Victor Hugo güzel bir eserle dolu dolu düşünceler aktarmış bu kitapta. 75 sayfalık kısa bir eser ama hemencecik okunup geçilecek gibi değil. Okurken çok farklı pencereler açıyor. Öncelikle kitap akıcı, dili sade, düşündürücü İdam mahkumunun suçu söylenmiyor ve zaten asıl nokta suç değil idam cezası O dönemin şartlarında uygulanan idam cezasına bir başkaldırı niteliğinde yazılmış Yaşanılan iç hesaplaşma, duygu durumu muazzam bir şekilde aktarılmış O dönemde uygulanan bu sürecin ve halkın tepkileride çok üzücü Okurken hem siz de kendi düşüncelerinizle yüzleşiyorsunuz hem o dönem yaşanılan olaylara bir yandan hak verip bir yandan kızıyorsunuz. Bu çıkmazı çok iyi kaleme dökmüş bir eser bir klasik.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022119,5bin okunma
622 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir Oblomov Kolay Yetişmiyor!
YouTube kitap kanalımda Oblomov kitabını detaylı olarak yorumladım: ytbe.one/b7vPSs9d6fY Bu hayatta bir Oblomov bile olamıyorsak, yaşamanın ne anlamı var ki? İncelemeye yorum yazan her okura Oblomov gibi harika ve akıcı kitaplardan önerdim. Yeni kitap önerisi alabilmek için yorum kısmına bakabilirsiniz. Telegram’daki kitap okuma
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202138,9bin okunma
Reklam
192 syf.
9/10 puan verdi
Her ideolojik görüşün farklı yazdığı olay..Kitabın ilk 100 sayfasının konuyla alakası yok desem yeridir. Biraz yüzeysel anlatımı var...."Kürtler tarih boyunca hiç birleşememişlerdi ki bölünsünler..Birbirleriyle çok az ortak noktası vardı."1. Dünya savaşı sonrası 6. Ordu komutanı Ali İhsan (Sabis)Paşa İngilizlerin girişimlerini savuşturmak adına yaptıkları ve akabinde Malta'ya sürülmesi... Lozan öncesi Fevzi Paşanın Musula müdahale isteği ve Özdemir Beyin yaptıkları... Musulu sorunu öncesi çıkan ayaklanma..MC üyelerinin bölgede incelemeye başlamasından 2 gün sonra başlayan diğer bir ayaklanma..1. Dünya savaşı sonrası bu süreçte İngilizlerle Türk ordusunun çarpışmaları... İngilizlerin hava saldırıları ile Kürt köylerini bombalamaları.. Ayrıca bir çok çelişki... İngilizlerin taraf olduğuna dair hiç bir belge olmamasına karşın açılan arşiv belgelerinde hala gizli olan bir çok evrakın bulunduğu.. "Ayaklanmayı birçok aşiretin desteklemediği gibi devletin yanında ayaklananlara karşı savaştığı,(Nakşibendi) dinsel bir giysi altında ulusal bir başkaldırı olduğu.." birçok yazara ve tarihçiye atıfla değerlendirmeler yapılmış.. Toynbee "Doğuanadolu ve Karadeniz de yaşayan en az onlar kadar tutucu Türklerin hatta Kürtlerin ayaklanma dışında kalması..." Şevket süreyya " Şeyhlerin,seyitlerin,hayvan yerine koydukları ve hayvan muamelesi yaptıkları kölelerini,müritlerini,güya din uğrunda,Allah yolunda,fakat aslında sadece kendi saltanat ve menfaatlerini korumak için her cephede ateşe sürdüklerini.."söylemiş.. (bugün de öyle değil mi?)
232 syf.
·
Puan vermedi
Üstad Sâdettin Ökten'in kaleminden "Fincanımda Cola Var!" Kapatilazime, modernizme, materyalizme; kısacası özünü yitirip birilerine şuursuzca hizmet etmeye başlamış bütün"izm"lere başkaldırı mahiyetinde, karşılıklı oturmuş ve meseleyi tartışıyormuş gibi bir hava veren kıymetli bir eser. Batı hayranlığını tasvir edici cümleleri ile hem sorgulatıyor hem bazı cevaplar veriyor hem de istikbalimizi tefekkür etmek noktasında bazı öngörüler sunuyor. Özellikle farkında olmadan kabul ettiğimiz, kültür ve medeniyetimizle tezat olan bazı 'yeni' şeyler içimizi oyarak temelimizi usulca sarsmaya başlıyor. "Aman canım şuncacık şeyden ne olur, bu küçücük şey nasıl benim medeniyetimi devirecek bir hâle bürünür ki!" diyerek bazı tavizler vermeye başladığımızda ipin ucunu yavaşça bırakmakta olduğumuzu fark edemiyoruz. Ve farkına varmakta geç kaldığımız her adımın bedelini bugünkü ahvalimiz ile ödüyoruz.
Fincanımda Cola Var
Fincanımda Cola VarSadettin Ökten · Tuti Kitap · 20141,176 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Albert Camus'un bu denemesi dört ana başlıktan oluşuyor: -Uyumsuz Bir Uslamlama -Uyumsuz İnsan -Uyumsuz Yaratım -Sisifos Söyleni Sisifos Söyleni'nde Camus, yaşamın anlamsızlığını, dünyanın insan karşısındaki kayıtsızlığından dolayı doğan uyumsuzluğunu, yabancılaşmasını, anlaşılamaz olmasını ve sonuç olarak bütün bunların direniş ve başkaldırı ile aşılması gerektiğini düşünmüştür. Sisifos, Yunan mitolojisinde tanrılar tarafından cezalandırılan ve bir kayayı dağın tepesine kadar yuvarlayıp çıkartmaya mahkûm edilmiş bir kahramandır. Sisifos kayayı tepeye kadar getirecek, kaya tepeye gelince yeniden aşağı düşecektir. Sonsuza dek süren yararsız ve umutsuz bir çabadan daha korkunç bir ceza yoktur. Sisifos’un her şeye rağmen bu işkenceden onu mutlu kılacak bir yan bulduğunu ve bilincinde bir çeşit sevinç hissettiğini umutlu-umutsuzluğun mutluluğuna ulaşacağını ileri sürer Camus. Çünkü onun bu çabası, azmin kaderine boyun eğmekten öte yapılan zulmü görmezden gelerek tanrılara karşı gelmektir. Sisifos her şeye rağmen yaşamayı seçmiştir. Bu seçimin onun özgürleştirdiğini düşünür Camus.
Sisifon Söyleni
Sisifon SöyleniAlbert Camus · Adam yayınları · 03 okunma
639 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
Bir "eski zaman adamının" epik hikayesi..
Hayatımdaki en güzel romanı okumuşum... bilmiyordum. Yazımı 32 yıla yayılan bir efsane, Halk hikayeciliğinin ve lirik-epik edebiyatın ulaşabileceği nihai zirve, Gözüyle kartal avlayan bir insanlık abidesi.. Ve içinde başkaldırı kurduyla doğmuş mecbur adamın hikayesi.. Kitap hakkında yapabileceğim tek özgün yorum adeta bir sosyoloji başyapıtı olduğu,ders olarak okutulması gerektiğidir. Türkiyeyi anlamak için sadece tek bir kitap gerekseydi şüphesiz o kitap; okunabilirliği,sadeliği,akıcılığı,içindeki mücadelesi,ezen ve ezilen arasındaki bitmeyen kavgaya vurduğu neşteri ile bu seri olurdu. Tek bir sayfası yoktu ki okurken ağlamadığım... Çok geç olmadan mutluka okuyunuz. Okuduysanız sıradaki demi bekleyiniz birkaç demde mutlaka okunmalı...
İnce Memed 4
İnce Memed 4
İnce Memed 4
İnce Memed 4Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202115,7bin okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
Sömürü Düzeninde Hayvan Figürleri - Dikkat içeriğe dair ipucu içerir
Orwell'ın akıllara kazınan iki kitabından birisidir Hayvan Çiftliği. (1984 - Diğeri de Bin Dokuz Yüz Seksen Dört) Bu iki kitabın oldukça benzer yönleri var elbette ama bana göre en önemli benzerlikleri her devri / dönemi anlatabilen eserler olmaları. Orwell sosyalizmi savunduğunu sıklıkla ifade eden bir yazar olmasına karşın; eserlerinde
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,1bin okunma
90 syf.
·
Puan vermedi
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Kitap idama karşı bi başkaldırı ve serzeniştir mahkumun idamdan önce ruh hali, eleştirileri, ailesine duyduğu özlemi,pişmanlığı ve düzeldiğine dair sinyalleri verdiğini yani idamın bu ağır ceza olduğunu ve insan canını almanın sorunları çözmediğini ,suçluları da caydırmadığını ve ayrıca yaşamanın ne kadar da güzel bi şans olduğunu gayet güzel işlemiş okumanızı öneririm
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022119,5bin okunma
258 syf.
10/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Muazzamdı... Yazarın bu tek romanı için döneminin tüm özelliklerine bir başkaldırı niteliğinde ve pek çok klasik eserden de önce olduğunu tereddütsüz söyleyebilirim. Yazar, Victoria döneminin tüm anlayışlarını, ahlaktan sanata, hepsini hem açıklıyor hem de yeriyor. Kitap daha çok üç karakter arasındaki sohbetler, ilişkiler üzerine gibi. Basil,
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,3bin okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
Vah Bartleby! Vah İnsanlık! Cok kısa, cok derin... Sessiz bir başkaldırının öyküsü bi yerde. Gregor Samsa gibi hamam bocegine donusmemek icin yapmamayı tercih eden Katip Bartleby in sayfalar boyu kahkalarla güldürüp sonunda aglatan derin öyküsü... Sessiz baskaldırının hazin öyküsü... Icten dısa bir baskaldırı, hem yalnızlıga hem kapitalizme bir başkaldırı. Keyifli okumalar
Katip Bartleby
Katip BartlebyHerman Melville · Nora Yayınları · 201712,1bin okunma
Reklam
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir başkaldırı ve umut romanıdır Ana… Gördüğü şiddet ve yoksulluktan insanlığını unutmuş bir kadının, sosyalist dünya görüşünü benimsemiş genç bir işçi olan oğlunun tutuklanmasından sonra, dünyanın değiştirilebilir olduğunu keşfetmesinin hikâyesidir. Toplumcu gerçekçi edebiyatın ilk örneği ve başyapıtı sayılan Ana, Gorkiy tarafından 1906 yılında Amerika’da kaleme alınmış, aynı yıl New York’ta yayınlanmıştır. Bütün dünyada büyük yankı uyandıran roman, iki yıl gibi kısa bir süre içinde pek çok dile, hatta bu arada Türkçeye çevrilmiş, Tanin gazetesinde 1908-1909 yıllarında tefrika edilmiştir. Gorkiy romanında Rus köylülerinin ve işçilerinin ağır yaşam koşullarını öfkeyle ve ustalıkla betimlemekle kalmaz; burjuva-aristokrat sistemin karşısında en eylemli ve en ilerici güç haline gelmekte olan sosyalist hareketin ilk filizlerini de gösterir. Romanın başkişisi Pelageye Vlasova, gerçek bir Rus devrimcisinin yaşamından esinlenerek çizilmiştir. Yüzyıllık bir başyapıt olan bu ünlü roman, şimdi Mazlum Beyhan’ın özenli ve eksiksiz çevirisiyle okurlara sunuluyor.
Ana
AnaMaksim Gorki · Evrensel Basım Yayın · 201628,4bin okunma
48 syf.
9/10 puan verdi
Henüz en başındayken yakalıyor yine bizi Ernaux: "Yaşadıklarımı yazmazsam yaşananlar tamamlanmamış olur, yaşandığıyla kalır." Bu derin iç dökmeleri mirası olarak bırakıyor böylelikle, cesurca. Söz konusu Annie Ernaux ve metinleri olunca asla objektif olamıyorum ve fakat bunu fazlasıyla hak ediyor kendisi. Simone de Beauvoir'ın, Marguerite Duras'nın, Leyla Erbil'in, Tomris Uyar'ın çağımızda hâlâ yaşayan yansıması gibi Annie Ernaux, kadınlık tarihinin vücut bulup dile gelmiş hali gibi metinleri. Eril topluma bir başkaldırı 'Genç Adam'. Hep 'diğer türlü'sünü duyduğumuz, bildiğimiz hikâyelerin 'bu taraftan' olan hali. Elli iki yaşında üniversitede görev yaparken kendisini yirmilerine götürme serüveni, yalın ve apaçık anlatısıyla. Gerçekliğinden kopmadan -şimdinin farkında bir şekilde- bir daha hissedemeyeceği sandığı duyguları var etme yolculuğu. Bu hissin var olduğunu ve hissetmenin/hissedebilmenin dünya üzerindeki en büyük mucizelerden olduğunu kadınlığa armağan ettiği metni Genç Adam. Yazarak yaşadıklarını 'var' kılan, 'var' olduğunu bilerek yaşamamızı sağlayan güçlü bir kalem Annie Ernaux, iyi ki!
Genç Adam
Genç AdamAnnie Ernaux · Can Yayınları · 2024147 okunma
266 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Sabahattin Ali'nin ölümünden önceki son öykü kitabı olan Sırça Köşk dönemin devlet yönetimini eleştiren, direnmenin gücünden söz eden bir eser. 1947 yılında yayınlanan ve yönetime başkaldırı olduğu gerekçesiyle yasaklanan bir kitap. Kitabı okuduktan sonra yasaklanmasının nedenini çok iyi anlıyorsunuz. Çünkü yazar o dönemin şartlarını, insanların yaşam koşullarını ve yapılan yanlış uygulamaları örneklerle açıklıyor. İnsanların sürekli kandırılması ve insanlara yardım elini uzatan kimsenin olmaması çok acı verici bir durum. Özellikle kitapta Cankurtaran bölümünde doktorun bir hastanın hayati tehlikesi olmasına rağmen para almadan hiçbir şey yapmaması, mesleğinin hakkını vermemesi beni derinden üzdü. Kitabı okurken etkilendiğim daha birçok yeri oldu. Bu kitabı okuduktan sonra kendimce belli çıkarımlarda bulundum. Bence bize verilen bu hayatı yaşarken doğru yaşamalıyız. Örneğin mesleğimizi hakkıyla yapmalı, insanları kandırmamalı, ön yargılı olmamalı, sadece kendimizi düşünmemeli ve ülkemizde bulunan güzellikleri farkedip bu güzellikleri korumak için elimizden geleni yapmalıyız. Kitap yayınladığı dönemde yasaklanmış olsa bile insanlara birçok konuda fikir verecek güzel bir kitap. Bu yüzden okumanızı öneririm.
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Dekalog Yayınları · 202056,1bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.