Prof. Mubahat Küyel’in yazdığı «Felsefeye Başlangıç» kitabından aldığımız şu bölümlere bakın:«Ehl-i Sünnet, Kur’anı Kerime olduğu gibi inanış ‘ah- kâm’ma uyanlardır. Şia, din başkanlığı meselesinde Ali’yi tutanlardır. Bunlar Ali’yi Tanrı mertebesine çıkaran Gali- ye’dir. Galiye’ye göre domuz eti ve şarap dince yasak (haram) değildir, helâldir. Evli erkek ve kadının evlilik dışı cinsel ilişkiler kurması (zinâ) da helâldir. Din yasasının buyruklarını dinlememek gerekir.»«Bu teori (Alevilik kuramı) bütün sosyal düzenini, kutsal kitaptan, Tanrının buyruklarından alan bir toplumda, böyle, teorinin vermiş olduğu imkândan yararlanarak, yürürlükteki siyasi gücü başka deyimle devleti ele geçirmek isteyen kişilerin kendilerini Tanrı olarak, biricik güç olarak sunabilmelerine çok elverişlidir. Özellikle Şii’ler arasında ‘Ben Tanrıyım (Enel-Hak)’, ya da ‘Cübbemin altında Tanrı var’ iddialarıyla ortaya çıkan bir kesim mutasavvıfın davranış ve düşüncelerini ölüm karşılığıyla ödemelerinin gerçek sebebi bu olmalıdır. Ayrıca, devlet otoritesine karşı gelen bozguncu eylemler de, yine bu teori ile felsefe yolundan ya- sallaşmaya çalışmışlardır. (Pir Sultan Abdal, Nesimi, Sima- vi)» (Sayfa: 54).