Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
İrade Terbiyesi
İrade Terbiyesi kitabına başlarken Cemil Meriç’in "Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim." değerlendirmesini okuyunca kitaba ilgimden çok beklentim arttı. Beklentiler genellikle karşılık bulmaz. Bu kez de böyle oldu. Meriç kitabı muhtemelen Fransızca orijinalinden okumuş olsa gerektir ki, kitabın tercümesi beklenen tadı verdiği
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot · Ediz Yayınevi · 201828,8bin okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
Uyandığımız her sabah Cumhuriyet'in ilk sabahı kadar aydınlık olsun diye diledim kitaba başlarken. . Şermin Yaşar'ın şimdiye kadar yazdığı tüm kitapları okudum. İlber Ortaylı'nin tarihî bilgisi ise paha biçilemez elbette. İkisinin enerjisi birleşince ise bomba bir kitap cikmis ortaya. Hani biz çocuklarımıza Cumhuriyet'i nasil anlatacağız derdine düşüyoruz ya. Aslinda bu güzel ikili kisacik bir kitapta ve etkileyici bir hikayede anlatmış Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilanini. Yetim bir çocuğun ağzından yazılan hikayede o güne ait tarihi gerçekler her ne kadar savaş gibi insanlik dışı bir ortamda da olsa çocuk gözünden çok güzel aktarılmış. . Çocuklarımızın ellerindeki değerlerin kıymetini anlamaları, eskisinden daha da cok sahip çıkmaları ve Mustafa Kemal Atatürk u benimsemeleri; ve hatta geçmişlerinden güç alip, geleceğe daha emin adim atmaları için okumaları gereken bir eser. . Bir gecelik göstermelik bir zaferimsinin değil, kendi halkına karşı olan ayrıştırılmışlığına olan mücadelesi değil; Türk halkının emperyalist devletlere karsi yaptığı gercek Kurtuluş Savaşı'nın hikayesi bu. . Çocuklarımızı kurgu zaferlerle uyutmaya gerek yok. Atalarının gerçek zaferini bilseler zaten damarlarında akan asil kanın da kıymetini hissedecekler. . Bu yaz bir çocuğa hediye almak istiyorsanız ona bu kitabi hediye edebilirsiniz. Zira gelecegimize güvenle bakabilmek için tarihi gerçeklerimizi gerçek kaynaklardan öğrenmeye öncekinden cok daha fazla ihtiyacımız var. Simdiden iyi okumalar. #şerminyaşar #ilberortaylı #cumhuriyetinilksabahı #cumhuriyet #kronikyayınevi #gökçeakgül
Cumhuriyet'in İlk Sabahı
Cumhuriyet'in İlk Sabahıİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 20231,639 okunma
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
Şermin Yaşar’la tanıştığım ilk kitabı oldu. Üslubu akıcı ve zarif… “Sırlarımı söyledim dağlara dumanlara Ben yazarken ağladım, okurken de sen ağla.” Diyor Şermin Yaşar kitaba başlarken.. Hikayelerinde hüzün vardı, ayrılık vardı Kalbi kırık insanlarla, geride yalnız kalan insanlarla tanıştık ve onların anılarını, hüzünlerini, nefretlerini ve zaman zaman sevinçlerini okuduk. “Kimlikte Nurşen”,”Vecdi Çiçek Açtı”,”Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu” ve özellikle “Geçtiğimiz Kırk Gün” hikayelerinde kendinizi el değmemiş bir hüznün koynunda bulacaksınız. En sevdiğim hikayeler bunlardı. Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu gidenler için bir ağıt, kalanlar içinse bir şiir, biriktirilmiş insan öyküleri…
Şermin Yaşar
Şermin Yaşar
-
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu
Göçüp Gidenler KoleksiyoncusuŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20189bin okunma
160 syf.
5/10 puan verdi
·
19 günde okudu
İlk başta sıkıcı başladı. Derken bir an heyecanlı ve ilginç bir hal aldı. Quiini tam sevmeye başlarken anlamsız bir şekilde bitti kitap. Yani yazar sonraki kitapları okuyalım diye mi böyle yaptı bilmiyorum ama kitabın son bölümü kitaptan çok ayrık duruyor. Heveslenip hayal kırıklığı yaşattı.
Cam Kent
Cam KentPaul Auster · Can Yayınları · 20181,192 okunma
·
Puan vermedi
Mezopotamya’da Cinayet
Hani şu Mösyö Poirot’un başlarken söylediği gibi. “Bismillahirrahmanirrahim.” “Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla…” Mükemmel bir kurgu yine bitti öylece. Yazarın okuduğum ikinci kitabı oldu. Polisiye severler mutlaka okusun. 285 sayfayı hem sık aralıklar vererek hem de hiç sıkılmadan okudum. Sanırım bana hitap eden bir tarz olan kısa kısa yazılmış bölümler sayesinde böyle oldu. Kitabın etkileyici sonu ise anlatılmaz okunur
Mezopotamya'da Cinayet
Mezopotamya'da CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20131,104 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
daha once animesini izlemistim ve muzikle ilgili oldugu icin mangaya baslarken pek bir beklentim yoktu sonucta caldigi sarkinin vs sesini duyamayacagim fakat asla oyle olmadi o kadar iyi yansitilmis ki o muzigi duymus kadar oldum gercekten cok begendim beklentimin ustunde kalan bir manga oldu
Your Lie in April Cilt 1 - Nisan Yalanı
Your Lie in April Cilt 1 - Nisan YalanıNaoshi Arakawa · Akılçelen Kitaplar · 202385 okunma
Reklam
64 syf.
·
Puan vermedi
·
30 saatte okudu
Uzun zamandır üniversite sınavına çalıştığım için kitap okumayı hayli boşlamıştım. Tekrar okumaya başlarken en iyi tercihin Stefan Zweig'ın kısa öyküleri olduğunu düşündüm çünkü bir anda uzun bir kitaba başlamak zor geliyordu. O yüzden Bir Zanaatkarla Beklenmedik Karşılaşma adlı kitaba bir şans verdim, ismi çok ilgimi çekmişti bu yüzden satın alıp direkt okumaya başladım. Beklediğim zanaat ve kitaptaki zanaat pek uyuşmuyor. :) Ama çok akıcı bir kitaptı, merak duygusunu yitirmeden kısa sürede okudum ve kitap okuma zevkini tekrar biraz kazandığımı düşünüyorum. Kahramanımız bir kafenin terasında otururken yoldan geçen bir yabancının kılık kıyafeti, hali ve tavrı çok dikkatini çekiyor ve onun hakkında tahminler yürütüyor, amacının ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Hikayede siz de bu yabancının amacının ne olduğunu tahmin etmeye çalışabilirsiniz. Ben tahminlerimde bayağı bir yanıldım ama kahramanımız pek yanılmadı. :) Bazen ben de kalabalıklar içinde otururken insanları izlerim. Her birinin ayrı bir telaşı, bambaşka bir hayatı, bambaşka bir görünüşü var. Bunlar bana bazen pek garip geliyor ve bu yüzden insanları gözlemlemekten hoşlanıyorum. Belki de bu sebepten hikaye ilgimi çekmiştir. Ben beğendim ve size de tavsiye ederim. Herkese iyi okumalar!
Bir Zanaatla Beklenmedik Karşılaşma
Bir Zanaatla Beklenmedik KarşılaşmaStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 20236,5bin okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Nestor İskender'in Gözünden İstanbul'un Fethi
İstanbul'un Fethi, günümüze kadar gündemdeki tazeliğini yitirmeyen tarihi bir olay olarak kalmaya devam etti. Fetihten bugüne kadar her daim bir şeyler yazıldı. Yazılan metinler arasında en önemli addedilebilecekler ise fethe şahit olan veya fethin hemen ardından yaşayan kişilerin kaleme aldıkları. Nestor İskender aslen Rus olan ve bir şekilde Türklere esir edildikten sonra fethe şahit olanlardan. Eserinde öncelikle şehrin kuruluşunu efsaneye dayandırarak anlatıyor, sonrasında ise Sultan Mehmed'in şehri kuşatması ve şehrin düşüşünü esere başlarken kurmuş olduğu kehanet çerçevesinde ele alıyor. Kehanete göre şehri kuran Konstantin idi ve şehir başka bir Konstantin'in hâkimiyetinde düşecekti. Ve şehir düştü...
Nestor İskender'in Gözünden İstanbul'un Fethi
Nestor İskender'in Gözünden İstanbul'un FethiNestor İskender · Timaş Yayınları · 20235 okunma
622 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
Kurnazların dünyası
Uzun süredir ismini duyduğum bir eserin sonuna gelmenin mutluluğunu ve burukluğunu yaşıyorum. Çok sayıda kişi tarafından tavsiye edilen bu esere başlarken bana ne gibi katkıları olacağını düşünüp durdum ve okuduğum süreç içerisinde çok değişik ruh halleri yaşadım. İvan ilyiç zeki asil olmasına rağmen bir o kadarda tembel olan bir karakter olarak çıkıyor karşımıza ve hayatına giren kişilerin menfaat yanlısı olanlar ile gerçekten bağlı olan kişilerle olan bağlarının anlatıldığı bu eserin zeki ama tembel olan bi neslin ismini belirliyor OBLOMOVLUK Kitapla ilgili çok şey yazmak istemiyorum çünkü herkesin okuması gereken ve kütüphanesinde bulunması gereken bir eser bizlerin de hayatına Ştolts gibi dostlar girsin diye temennide bulunuyorum iyi okumalar...
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,2bin okunma
494 syf.
9/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Aslında ne desem çok bilemiyorum, o yüzden daha çok bana hissettirdiklerinden bahsetmeyi düşünüyorum. Kitaba başlarken aslında kitaptan pek bi beklentim yoktu, ortalara gelene kadar 'bu kitap niye bi türlü bitmiyor' diyip duruyordum ama sona yaklaştıkça daha çok merak etmeye ve okumak istemeye başladım. Ve sona geldiğimde... Nasıl desem bilemiyorum içimde bir boşluk hissi oluştu gibi, hem mutluydum hem hüzünlü, hem kızgındım hem sakin, ama en çok da hayrandım. Mr. Carton'a kitabın ortalarındayken ısınmaya başlamıştım ve sona geldiğimde gerçekten onun gibi birinin gerçekte olamayacağını fark ettim. Bence herkesin en az 1 kere okuması gereken mükemmel bir kitap. Fedakarlığın ne olduğunu insana bir kez daha öğretiyor.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202258,7bin okunma
Reklam
216 syf.
9/10 puan verdi
Kafamız karışık.
Kitaba başlarken biraz çekindim aslında. Sanırım isminden ve kapağı yüzünden, iç karartıcı bir şeyler okuyacağımı düşünmüştüm fakat bana çok şey katan, keyifli bir kitaptı. Kitapın ilk sayfaları çoğu şeye anlam veremedim aslında. Bundan dolayı çok yavaş okudum. Sıkıldım. Ama bir süre sonra artık hep daha sonrasında ne olacağı merakıyla hızlandım. Olaylar kısa kısa anlatılıyor bu da okumanızı kolaylaştırıyor. Yine bazı olayların mantığını çözemedim. "Bu konu neden bu kadar uzadı" dediğim zaman da oldu ama sonra çözümledim kafamda, sebepleri olduğunu ilerledikçe anlıyorsunuz. Kitabın finali, karakter gelişimleri ve bir kaç karakterin hayat hikayesi tam olarak isteyeceğim türdendi. Beni çok tatmin etti. Kitabın son sayfasını okuyup kapağını kapattığım an yüzümde büyük bir gülümseme vardı gerçekten.
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,4bin okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Mutlu Olma Sanatı, Arthur Schopenhauer
"Yaratıkların en mutsuzu insandır." Böyle bir söz söyleyen Arthur Schopenhauer "Mutlu Olma Sanatı' kitabını nasıl yazmış olabilir? Kitabın kapağını açmadan incelediğimizde görüneceği üzere 45 hayat kuralından oluşan, insanı mutluluğa yönlendirecek bilgilerin yer aldığını düşünürüz. Ama kitabı açıp okumaya başladığımızda
Mutlu Olma Sanatı
Mutlu Olma SanatıArthur Schopenhauer · Can Yayınları · 202013,1bin okunma
264 syf.
6/10 puan verdi
Portekiz - Pedrosa
Portekiz çizgi romanı benim için merak uyandırıcı bir şekilde başlarken sonlara doğru bitse de gitsek kıvamında son buldu. Kitap için beklentim yüksekti ve daha ilk sayfalardan çizimiyle renklendirmesiyle balonlamasıyla benim beklentilerimi karşılamayı başarmıştı hatta çok iyi bir şey okuyacağımın hissi vardı içimde. Ama sayfalar ilerledikçe hikayenin sıradan bir gencin hikayesinden farklı bir unsur içermemesi, yazarın başta çok beğendiğim çizim tekniğinin bir yerden sonra karakterlerin kim olduğunu dahi anlaşılmayı zorlaştırması, diyalogların bana göre biraz zayıf kalması bu çizgi romanı sevmeme nedenlerim oldu. En sevdiğim kısımlar: -Karakterin o an orada olmak istemediğinde bir nevi panik atak geçirdiğinde olan renklendirme tarzı, karakterin boğuluyormuş gibi resmedilmesi çok güzel olmuş. -Basit seslerin -tıps, çıps…- hikayeyi 2 boyuttan 3 boyuta taşımış olması. Benim için bu ufak sesler hikayeyi daha canlı kıldı. -Dilini bilmediğin bir ülkeye gittiğinde o dilin sana sadece anlamsız seslerden ibaret gelmesini çizer çok güzel betimlemiş. -Çizimler bazı yerlerde çok göze hoş gelirken bazı yerlerde okumayı zorlaştırması nedeniyle okumamı zorlaştırdı. En sevmediğim kısımlar: -Hikaye derinleşmiyor, herhangi bir gencin depresyon hikayesini okuyormuşum gibi hissettim. Herhangi bir anlam bana geçmedi maalesef. -Çizimler ve hikaye anlatışı bazı yerlerde kafa karıştıcı, kim kimin akrabası kim kimin neyi oluyor, çok fazla kafamı karıştırıp okumamı zorlaştırdı.
Portekiz
PortekizCyril Pedrosa · Kara Karga Yayınları · 2019116 okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.