Güçlü bir etki yaratmak isteyen adam, en iyi aracı kullanmalıdır. Bu iş o kadar da güç sayılmaz. Kime yazdığınızı bir düşünün! Bize bazıları can sıkıntısından gelir bazıları doyasıya yenmiş bir yemekten sonra uğrar. En beteri de gazetesini okuduktan sonra gelenlerin sayıca fazlalığı. Bize bir maskeli baloya gidiyor gibi koşarak gelirler. Adımlarını hızlandıran şey, meraktır. Bayanlar da kendilerini ve süslerini sergileyerek, para istemeden oyunda rol alırlar.
Şairlik tahtınızda ne diye düş kurup duruyorsunuz? İzleyicilerin doldurduğu bir tiyatronun keyfini bilir misiniz siz?
“Baylar bayanlar, yalnız lütfen ne benim için merhamete kapılın ne de toprağı bol olsun diye dua etmeye başlayın, çünkü bu ölüm benim için bir ziyaretten başka bir şey olmayacak.”
Kitap raflarının önünde durup başlıklarına bakıyorum: Tolstoy Savaş ve Barış, Hemingway Silahlara Veda, Erich Maria Remarque Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok, Elie Wiesel Gece, Tadeusz Borowski Böyle Buyurun Gaz'a Bayanlar Baylar, William Styron Sophie'nin Seçimi, Imre Kertész Kadersizlik, Victor Frankl Her Şeye Rağmen Hayata Evet Demek, Primo Levi Bunlar da mı İnsan. Paul Celan'ın şiirlerinin toplandığı Ölüm Fügü'nü alıyorum raftan: içeriz biz seni geceleyin, içer içeriz biz.