EFELYA'dan... ........ Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp: “Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?” “Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı. “Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
Rivayet alimlerinin aldanması
Çünkü onlar, sünneti anlamaya ve mânâlarını düşünmeye hiç gayret sarfetmezler. Yaptıkları, sadece hadisleri nakletmekten ibarettir. Bunun da kendileri için yeterli olacağını zannederler. Nerede?! Bilakis hadisten maksat, onu anlamak ve mânâlarını düşünmektir. Hadis ilminde ilk önce hadisi dinleme, sonra ezber, sonra anlama ve amel etme sonra da
Reklam
The Rational Male
THE RATİONAL MALE Kadınlar aktarılan bilgiden çok iletişimden keyif alırlar. Çözülmesi gereken bir sorun değil, iletişimdir. “Açık iletişim kadınları ne kadar sinirlendiriyorsa, gizli iletişim de bizi o kadar sinirlendiriyor. Dilimizin onlar için hiçbir sanatı yok, bu yüzden kadınlara en iyi ihtimalle aptal veya basit görünüyoruz Ruh eşi bir
"Konuş, anlat. Belki iyi gelir. Bazen konuşmak nefes almaktan iyidir.'' "Hayatımda ilk defa kontrolümü kaybettiğimi hissediyorum. Oturmak iyi gelmiyor. Kalkıp dışarı çıkıyorum ama burası da dışarısı değil ki, içerisi neyse burası da aynı. Bu duvarlar üstüme üstüme geliyor Kumru. Boğuluyorum. Buradan çıkmak istiyorum, sizi çıkarmak istiyorum, bitsin istiyorum, nefes almak istiyorum. Her yerim işgal altında gibi hissediyorum." dedi Uraz art arda, kıpkırmızı olmuş olmalıydı, konuşmasına nefesi bile yetmemişti. Ona doğru dönüp onun hiç beklemediği bir anda kollarımla sardım onu. Küçük bedenim Uraz'ın kocaman gövdesinin altında ağaca konan bir kelebek gibi görünse de bunun adı sarılmaktı. Ona sıkı sıkı sarıldım. Uraz'ın kolları beni sararken kollarının bile öfkeden titrediğini hissediyordum. "Sakinleş." diye fısıldadım, "Sakin ol..."
Hayat bazen böyledir. Ah Varenka! "Allah rızası için..." kelimelerini duymak ve "Allah versin" deyip hiçbir şey vermeden geçmek nasıl da acıdır. Bazen "Allah rızası için" hiç de o kadar kötü gelmez bilirsiniz pek çok çeşidi vardır. Bazen bu söz alışılmış devamlı söylenen bir dilenci sızlanmasıdır, onu geri çevirmek hiç de o kadar acı vermez. Çünkü artık kaşarlanmış bir dilencidir o. Buna alışkındır diye düşünür insan, üstesinden gelir, nasıl başa çıkabileceğini bilir. Bazen "Allah rızası için" kelimeleri hiç alışılmadık kaba ve kötü bir biçimde karşımıza çıkar, bugün olduğu gibi. Ben çocuğun mektubuna bakarken çitlere dayanmış bir adam vardı, dileneceği insanları seçiyordu. "Allah rızası için yarım peni" dedi, bunu öyle kesik kesik ve kibar bir şekilde söyledi ki korkunç bir duyguya kapıldım ama para falan veremedim çünkü yoktu. Aslında bakarsanız zenginler, fakir insanların kaderleri konusunda yüksek sesle yakınmalarından hiç hoşlanmazlar. Onların kendilerini rahatsız ettiklerini, problem çıkardıklarını söylerler. Evet, gerçekten de fakirlik sorundur. Belki onların karın gurultuları zenginleri uykularından uyandırır.
“Dayaktan hemen sonra annem yanıma gelir, üstümü değiştirir, korktuğumu bildiğinden ben uyuyana kadar yanımda uzanırdı. Bu şekilde uzun uzun birbirimizin gözlerine bakardık annemle, bazen kendini tutamaz, birkaç damla gözyaşı dökerdi bu haldeyken. Ben elimle annemin gözlerini siler, yüzünü kurular, öperdim. Hiç konuşmazdık, sadece bakışırdık, sarılırdık, sonra uyurdum.”
Sayfa 58 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.