Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Yedi Askı (Muallakat-ı Seba) Şiirleri, ismini İslam öncesi dönemde haram aylarda -savaşın yasak olduğu, kutsal aylar- yapılan panayırlarda düzenlenen şiir yarışmalarında en beğenilen şiirlerin Kabe duvarına asılması rivayetinden alıyor. Kabe duvarına asılmış ya da asılmamış olsun bu şiirlerin Cahiliye Arapları tarafından çok önemsendiği
Epeydir kitap okuyamıyordum. Bu kitapla verdiğim arayı sonlandırdım, iyi ki öyle yapmışım. Bir solukta okudum desem abartmış olmam. İnsanların hep sırlarla, yalanlarla yaşadığını Şermin Yaşar öyle güzel anlatmış ki… Okudukça kendimi, kendi sırlarımı düşündüm. Ama bazen bilmemek de en iyisi bazı şeyleri. Söyleme bilmesinler ismi çok manidar. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Şeker Portakalı
Şeker Portakalı
Şeker Portakalı
Zeze #1
Şeker Portakalı
Acıya ortak olmak nasıl olabilir derseniz bu kitap bu konuda iyi bir örnek oluşturmakta, bazı şeyleri anlamak için şahit olmaya gerek olmaz. Okumak bile bazı şeyleri hissetmeniz de etkili olabilir. Bazen bazı gerçekleri görmek için de kitaplar aracılık eder. Badem ağacı da öyle bir kitap.
Ahmet Ümit her zaman okunur. Bazı romanların yanında sönük kalıyor ama yine de seveceğiniz bir kitap. Düşündürücü bir kitap, polisiye olarak iyi ama edebi kısmına bir şey diyemeyeceğim
ÐÖñGÚ
"Bu defa yağmur damlaları romantik ve huzur verici değildi, her biri, bir damla kan ve gözyaşı yaratıyordu."
Beş yakın arkadaş orman yangınlarına sebep olan çöpleri toplamak için için kamp kurar ve bu güzel amacı gerçekleştirmek için işe koyulurlar. Bir süre sonra ormanın derinliklerinden çıkan dumanı farkedip oraya yönelirler, ilerlemekte olan yangını söndürmek için çabalamaya başlarlar fakat ateşin ortasında kalırlar...
Gündeme bomba gibi düşen bu olayın ardından hikayemiz başlar.
Kuraklık, yapay yağmurlar ve getirdiği kimyasallar, bunların hem insana hem doğaya verdiği ciddi zararlar,kısacası iklimin tepetaklak olmasının getirdiği tüm zorlukları anlatan başarılı bir kurgu okudum. Hikaye başlı başına günümüz dünyasını yansıttığı için çok heyecanlı hikayeydi. Sadece karakterlerin duygularını çok yansıtamadıgı dikkatimi çekti ama onun haricinde oldukça iyiydi. Bu tarz farkındalık yaratan hikayeler daha çok çıkmalı bence.
Distopya, bilimkurgu türünde, aksiyon, arkadaşlık, aşk, doğayla zenginleştirilmiş temaların olduğu özgün bir hikayeydi. Ayrıca devamı gelecek diye duydum ve son olanlardan sonra neler beklıyor bizi merak ediyorum. Hikaye noktalandı aslında ama bazı kayıplar verdi oyuzden onların olmadığı bir devam kitabı nasıl olacak bu benı daha cok merak ettirdi. Bekleyip göreceğiz.
Sevgiyle ve kitapla kalın
"Doğa ve insan birbirinden hem nefret eden hem de bir diğeri olmadan yaşayamayan bir döngü içerisine girmişti"
Erdem Bayazıt’ın yaşadığı dönemin sıkıntıları, acıları, kaygıları ile hayatını güzel kılan pek çok konu ve anıları üzerine aldığı toplu bir şiir kitabıdır Şiirler. Şiirlerde serbest bir üslup kullanılmış, sıra dışı tasvir ve anlatımlarla şiirlerde de etkileyicilik yakalanmıştır. Hemen her konuya ait bir şiirin yer aldığı kitap okuyucu açısından da
Harikalar diyarında bir başına olmak:)
Açıkcası bana Küçük Prens, Şeker Portakalı gibi kitapları okuyor gibi hissettirdi ve yüzüm gülerek okuyabildim. Yer yer kızarak yer yer gülerek devam ettim. Kitabın bazı kısımlarında verdiği mesajlar özlü sözler çok güzel ve düşündürücüydü.
Rüyalarımız böyle olsa biz ne hissederdik ve napardık hiç düşündünüz mü? O halde düşünelim ne de olsa hayat bu.
Bence kesinlikle okunmalı:)
"Kitapların gücü vardır."
Gerçekten de muazzam bir güce sahipler ve bu gücün iyileştirici bir gücü var. Elinize bir kitap aldığınızda bambaşka bir dünyaya ışınlanıp ruhunuza iyi gelecek birtakım şeyler bulabiliyorsunuz ve kitabı kapattığınızda iyileştirici gücü hissedebiliyorsunuz. Bu eser de tıpkı onun gibi. Biraz daha güç bulabiliyorsunuz.
"Kitapların yüreği vardır."
Bu yürek öyle kırılgan ki kitaplar okunmak için okunmaz. Eserde de bunu net görebilirsiniz.
Birtakım labirentlerin eleştiri ışığında lise öğrencisinin psikolojisi ile kendinizi o labirentlerde kaybolmuş olarak bulacaksınız. Ben labirentlerde yolumu hiçbir şeyin tesadüften ibaret olmadığını ve olması gereken her şeyin zaten olduğu ile buldum. Ve gerçekleşen her şey bizi bir adım ileri taşır.
Başlarda ana fikrin okudum demek için kitap okunmamalı olarak düşünürken aslında bazı sınavların zorlandığımız duyguları deneyimlememiz için var olduğu kanaatine vardım. Hayatımıza giren insanların bizim bir şeyleri deneyimlememiz için geldiği ve giden insanların da biten deneyimlerin sonucudur.
Eserde geçen karakterlerin ana karakterin kafasının içinde geçen ve olmak istediği kişilikler olarak tasvir edilmiştir. Sadece dedesi, halası ve yakın arkadaşı Sayo gerçek karakterler olarak tasarlanmıştır.
Son olarak eserin çevirirken noktalama işaretlerin yerinde kullanılmadığını eleştirebilirim.
"Dünya kurulalıdan beri bu hortlak, cadı, vampir hikâyeleri var..."
Türk Edebiyatı'nda fantastik/gotik konu eksikliğine çare olmuş en iyi yazarlardan biri kesinlikle Hüseyin Rahmi Gürpınar :) Hortlaklar, cadılar, periler, öldükten sonra tekrar dirilenler... ve tüm bu absürt olayların üzerine akıl tutulması yaşayan sözde aklıselim insanlar...
Yazar, halkın zihninde kökleşmiş hurafeler ve efsanelere karşı daima bilimin aydınlatıcılığını rehber olarak gösterse de bazı paranormal olaylar karşısında kendisi de hayret etmektedir. İşte Gürpınar, bu hayret edilesi durumu hem akıcı hem de çok eğlenceli bir anlatım diliyle okuyucuya aktarmayı başarabilmiş bir yazar. Bu eserinde de yine başrolde doğaüstü bir varlık ve halkın batıl inançlar karşısındaki tutumu yer almakta. Okuması çok keyifli ayrıca ölüm ile ilgili güzel aforizmalara sahip bir Gürpınar klasiği.
Arkadaşlar öncelikle iyi akşamlar kitabı çok uzun bir süre de okudum maalesef ki bazı zamanlarda ara verdim.Ama kitap aşırı akıcı bir kitap bunu belirtmeliyim. İçeriğine gelecek olursak kurt ve köpeğin karışımı olan bir hayvan anlatılıyor ama fark ettim ki insanî özellikler duygular veyahut hisleri yaşıyor hayvanlar da. Beyaz diş adındaki bu hayvan çok zorlu mücadelelerle baş ediyor ve zor ve acımasız insanların kendisine nasıl davranıyorsa o insanlara ve genel olarak tüm canlıya bu şekilde davranması gerektiğini düşünüyor ve nefret duygusu ağır basiyorken başka bir insanın kendisini sahiplenmesiyle hayatı bambaşka yönde değişiyor BİZ İNSANLAR DA OYLE DEĞİL MİYİZ BİZE NASİL DAVRANILIRSA BİZ ONU OGRENİYORUZ
Kitaptan bir kısa bir bölümle başlayacağım"kalk bir kahve yap ,yarını düşün ,geleceği planla"
Kitapta kendimizi bulduğumuz çok fazla bölüm var koybolmuşluk halinde el uzatan bölümler yer alıyor, akıcı ve sıkmayan bir kitap bazı cümleler çok canalıcı oldu bende sevdiğim bir kitap oldu Zeus KABADAYI'nın bu eseri
Selam...
Uzun bir zaman sevdiğiniz serinin yenisini beklerken sizde benim gibi sabırsızlanıyor musunuz... Sin, Evren Serisinin ikinci kitabı! Ve Sis’in devamı...İlk kitaptan hatırlatmalar yapmama izin verin..
Myra, ailesini kazada kaybetmiş genç kızımız dünyada okul geziinde kamp yaptığı esnada kendisini Mars’da bulmuş ve tüm bildiği
45'li Yaşlarında Olan George'un Hayata Bakışı
Kitabın yazarı, kitapta çoğu normal insanlar gibi işinde gücünde olan bir adamın (George Bowling) hayata olan bakışını, gündelik yaşantısı üzerinden anlatıyor. Romanın geçtiği zaman dilimi 2. Dünya Savaşı'nın başları ve romanın kahramanı George Bowling 1. Dünya Savaşı'na da katılmış birisi olduğu için gelmekte olan 2. Dünya Savaş'ı öncesi ve sonrası olacak olan şeyler hakkında düşüncelerini de yer yer dile getiriyor. Ama genel manada baktığımızda ilk başta da dile getirdiğim gibi 45'lilerindeki bir adamın toplu haldeki hayata bakışı diyebiliriz. Bu yüzden sadece savaş zamanına odaklanılmış demekten ziyade kitap içinde bazı kısımlarda modernleşmeden tutun giden çocukluğun ve geçmişin geri gelmeyeceğine kadar farklı şeylere de değinilmekte.
Kitapta bazı kısımlar beni çok etkilese de yandım yakıldım bu ne güzel kitap da diyemem ama hoş kafa dinlemelik farklı şeyler katabilecek bir roman ama zaten romandan da bir ansiklopedi gibi bilgi istemediğimize göre kitaba türüne göre puanım 8/10
Size keyifli okumalar:)
