“Körler ülkesinde tek gözlü adam kral olurmuş.” Olur muymuş gerçekten?
Wells’ten okuduğum ikinci kitaptı ve yine harikaydı. Konusu en kısa tabirle körlerin yaşadığı bir yerde kör olmayan tek kişisiniz, bunların size getirdikleri ve sizden götürdükleri neler olabilir? Wells yine düşündürüyor, kafanızda soru işaretleri bırakıyor. Normal kimdir? Kime göre normaldir? Farklı olmak nedir? Farklılıklar her daim bir renk midir? Farklılar dışlanmalı mıdır? Dışlanmamak için toplumun normlarına ne olursa olsun uymak mı gerekir? Cevapların pek çoğunu belki kitabın sonunda bulabilirsiniz ama bu cevaplar yeni sorular da getirebilir benden söylemesi. Okurken aklıma takılan bir soru daha var ki bir süre daha düşünürüm gibi: Hiç görmemiş birine görmenin ne olduğunu, hissiyatını nasıl anlatabilirim? Anlatabilir miyim?
Artık Wells demek, akla takılan sorular demek oldu benim için. An itibariyle pek bi’ sevdiğim yazarlar kategorisine dahil ettim.
Ve işin özeti, çok beğendiğim, çok kısa bir öyküydü. Bazı kitaplar keşke hiç bitmese, gerçekten.