Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Harun Reşid sefere giderken, Behlül'e demişti ki; 'Bana bir nasihatte bulun.' O da cevaben, parmağıyla iki tarafa işaret ederek dedi ki; "Benim nasihatime ne gerek var Sultanım; işte onların sarayları ve işte mezarları..."
Aslî vatanına, ana ve babasına kavuşanlar kurtulur gurbetten. Behlül Velînin şu menkîbesi çok mânidardır: Padişah Harun Reşid, "Behlül, evimize kasaptan et götür der. O da kabre götürür. Sebebi sorulunca, "asıl evimiz kabir değil mi?" der.
Reklam
Harun Reşid, Behlül Dânâ’nın kulübesine gelir ve ona insanlardan niye kaçtığını, saraya niçin gelmediğini sorar. Behlül susar. Harun Reşid saraya gelmesi için çok ısrar edince, (Danışmam lazım) der. Harun Reşid, (Kime istiyorsan danış) der. Behlül kulübeden çıkar. Bitişikteki helaya yönelir ama girdiği gibi geri gelir. (Danıştım, tavsiye etmiyorlar) der. Harun Reşid şaşırır, (Anlayamadım, kime danıştın, neyi tavsiye etmiyorlar?) diye sorar. Behlül der ki: (Heladaki pislikler lisan-ı hâl ile dediler ki: “Sakın insanların içine girme. Bak biz, taze meyveler, has ekmekler ve nefis kebaplar idik. Bir kere insanların içine girdik böyle olduk. Sen, sen ol onlardan uzak dur!”
Hırsı bırak da, yorulma;     Geçimde tamaha kapılma...     Niçin malı cem edersin;     Kime topladın bilemezsin!     Rızık vaktiyle ayrıldı;     Su-izan faydasız kaldı...     Her hırs sahibi fakirdir;     Her kanaatkâr da zengindir. Vüheyb bin Ömer Sayrâfî'dir.  Behlül Dânâ
Harun Reşid sormuştu, Behlûl-i Dânẩya. Malum hep ya- nındaydı Behlûl-i Dânâ ve her konuda ondan nasihat alırdı. Çoğu kere sert ikazlarına muhatap olsa da buna tahammül ederdi. Dostun acı sözüne tahammül etmeyen, elbette düş- manın attığı taşa uğrar. Yiğit olan, dosttan gelen samimi ten- kide, acı da olsa tahammül eder. Tahammül etmek ne de- mek hatta teşekkür eder. İşte sabrederek bu tavrı gösterme, akıllı bir insan olmanın da çok net bir göstergesidir. Akıllı biri olarak, tenkide razı bir halde, yine sordu Harun Reşid: "Ölüm bana soğuk geliyor, ne dersin ey Behlûl?" Behlül'den aldığı cevap ne kadar öğretici: "Tabii," dedi, "buradaki evi [yaptın, oradakini yıktın da ondan!" Buradan bile bir ikâz çıkardı ona.
NASIL OLSA MEZARA GELECEK
Behlül Dâna'nın para kesesi kayboldu. O kaybolan kesesini arayacağına mezarlığa gidip beklemeye başladı. Neden kaybolan para kesesini aramak yerine kabristanda beklediğini soranlara: - Keseyi alan nasıl olsa er-geç bir gün buraya gelecek. Hırsızı bulmak için buradan daha garantili bir yer bulunur mu? diye cevap verdi.
Reklam
Yol
Harun Reşidin kardeşi çelebi, derviş Behlül idi. Harun, Şah idi, Padişah idi. Behlül de bir derbeder.. Bugüne Reşit'ten çok Behlül geldi. Hep Onun fıkraları anlatılır bin yıldır ...
Sayfa 63 - Cem Yayınevi - Birinci Basım, 1991 İstanbulKitabı okudu
"insanın adaleti,herkese ait olanı vermekten;Allah'ın adaleti ise herkese vermiş olduğunun hesabını sormaktan ibarettir"
Sayfa 28
Behlül'ün Bihter'e yazdığı mesaj burdan esinlenilmiş sanırım:)
Sizi çok net görebiliyorum; bedeninizin,ellerinizin hareketleri çok çabuk,kararlı,sanki sizinle yüz yüzeyim, gözlerimi yüzünüze bakmak için kaldırdığım zaman, mektubunuzun ortasında-neler söylüyorum-yangın başlıyor ve ben ateşten başka bir şey göremiyorum.
Sayfa 34 - Panama YayınlarıKitabı okudu
Halbuki Bihter'i sevememek, onun için telafi edilemeyecek bir zarardı; bu kadını kendi kendisine öyle leziz bir sevdanın kevserine benzetiyordu ki doyduktan sonra yine, hep içilmeye devam edilsin. Onu kaybettiği dakikadan itibaren tekrar şiddetle isteyeceğinden emindi. Behlül bu aşkta, kendi nabzı parmakları arasında, hastalıklı bir doktor gibiydi.
Sayfa 303Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.