Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gençlere Öğütler
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. — Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. — Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
GENÇLERE ÖĞÜTLER..
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. — Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. — Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Reklam
Gençlere Öğütler — Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. — Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. — Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi,
"Gençlere Öğütler — Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. — Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. — Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi
Hele ki, bir düşünün, kızım Ruth 'a geçenlerde, "Bekle," demiş, "bir yıl daha geçsin, güzelin çirkinin ne olduğunu fark edeceksin, o zaman aynanın önüne geçip soracaksın :Beni beğeniyor mu?" Genç kızlar aralarında nasıl konuşur bilirsiniz işte! Peki, Ruth ne cevap vermiş dersiniz? Sadece gülüp hayretle şunu sormuş :"Ben onu beğeniyor muyum diye sorsam daha iyi değil mi?"
Sayfa 47
Yazılma Hikayesi
1962 yılında Cumhurbaşkanlığı Muhafız-Alayı'nda yedek subaydım. Paraşüt Bölüğü'nde takım komutanıydım. Bir akşam, bölük erlerinden Kemal Sarı odama geldi: - Komutanım dedi, memleketten annem gelmiş. Burada akrabalardan birinin evinde kalıyormuş. Bana haber salmış. Gelsin de bir görüşelim demiş. İzin için Bölük Komutanı'na çıktım "Hayır!
Reklam
-Ey huzurun adamı. Fikri bir incinin sedefe yapışması gibi, muayyen şartları olan bir saatin kabuğuna yerleştirmeden konuşamaz mısın? Vallahi sen Protheus’a, deniz ihtiyarına benziyorsun: yüz perende atmadan kendini veremiyorsun. Bana mektup yaz. –Şimdi içinden, yazayım ki sen cevapsız bırakasın, dersin. –Hakikaten yaz. Fakat kendin yazmış ol. Sathından yazma. İçinden yaz. Biliyor musun ki, sen bazı adını bilmediğim mahlukat gibi kendi kendine derhal bir mahfaza yapar ve saklanırsın. Sonra bekle, mevsimler geçsin, bu kils tabakası erisin, kaybolsun, çatlasın, dökülsün ve Kutsi konuşsun.
- Bir işe öfkeli ve sinirli iken karar verme. Bekle öfken geçsin. Zira öfke ile kalkan zararla oturur. - Çok konuşma. Yerinde ve özlü konuş. Kıymet ve tesir çok sözde değil, yerinde ve özlü sözdedir. - Dilini tut ve bil ki, dil yarası bıçak yarasından daha vahimdir. - Kimsenin yüzüne karşı söyleyemediğini arkasından söyleme ve bil ki arkadan konuşma korkaklığın en iğrenç şeklidir. - Kimsenin cahilliğini yüzüne vurma. Bil ki insanları en çok kızdıran ve gücendiren, cahilliklerinin yüzlerine vurulmasıdır. - Yalan söyleme. Yalan söyleyen, tutulmak korkusu içinde yaşayan hırsız gibidir. - Bir kimseye söz vermeden evvel iyi düşün. Fakat verdiğin sözden dönme. Sözden dönmek yalancılığın en çirkinidir. - Dâima olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol. Olduğundan fazla görünmek isteyen, karşısındakilere kendisinin ahmaklığını göstermiş olur.
Sayfa 58 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
Hele ki, bir düşünün, kızım, Ruth’a geçenlerde “Bekle” demiş, “bir yıl daha geçsin, güzelin çirkinin ne olduğunu fark edeceksin. O zaman aynanın önüne geçip soracaksın: “Beni beğeniyor mu?” Genç kızlar aralarında nasıl konuşur bilirsiniz işte! Peki, Ruth ne cevap vermiş dersiniz? Sadece gülüp hayretle şunu sormuş: “Ben onu beğeniyor muyum diye sorsam daha iyi değil mi?”
"hele ki, bir düşünün, kızım ruth'a geçenlerde, 'bekle', demiş, 'bir yıl daha geçsin, güzelin çirkinin ne olduğunu fark edeceksin, o zaman aynanın önüne geçip soracaksın: beni beğeniyor mu?' genç kızlar aralarında nasıl konuşur bilirsiniz işte! peki, ruth ne cevap vermiş dersiniz? sadece gülüp hayretle şunu sormuş: 'ben onu beğeniyor muyum diye sorsam daha iyi değil mi?”
Sayfa 47 - iş bankası kültür yayınları. haziran, 2023.Kitabı okudu
66 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.