216 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sonsuzluğa Nokta
Çok önemli bir yazardır. Eserlerini öyle okuyup geçemezsiniz. Kelimelerle genişlettiği anlam dünyasını anlamak için metinler üzerine bence pişmek gerekir. Kitaplarının bazılarını elinize alıp okursanız, okumuş olursunuz olmasına da ve genelde okurken metin içine dalıp gittiğinizi ve anlamı kaçırdığınızı fark ederek bir seçim noktasına gelirsiniz.
Sonsuzluğa Nokta
Sonsuzluğa NoktaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20171,740 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Canım Aliye, Ruhum Filiz... Her okuyuşta yeniden seviyorum seni Sabahattin Ali... Bu ne güzel yazmaktır! Bu ne güzel sevmektir! Bu ne güzel sahiplenmektir! Bu ne güzel kabulleniştir! Aliye Ali'ye bu kadar güzel sözler sarf eden güzel adam... Seni okudukça sevmek istemiyorum kimseyi. Çünkü biliyorum. Bir daha senin gibi sevecek insanlar gelmeyecek
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,9bin okunma
Reklam
484 syf.
9/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Serenade für Nadia
spoiler içerir Hiç bilmediğimiz ya da derinliklerine hakim olmayıp yüzeysel bildiğimiz pek çok tarihi olayı masum insanların çektiği acıları bir tokat gibi yüzümüze çarpıyor Livaneli. Her şey şubat ayının soğuk bir günü İstanbul Üniversitesinde çalışan Maya Duran’ın ABD’den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner’i havaalanında
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,8bin okunma
1 Ağır olur düşüşü Can yakıcı düşlerimin Ve yavaş yavaş eritir Halimi bir ben bilirim Dökülen saçlarım, Tel tel süzülür
ŞASUSA
Bir avuç toprağın kenarında Kendimden uzak bir yerde tek başıma oturmuşum tüm esintiler toprak oldu. Ve Parmaklarımın arasından kayarak yere düştü. Bir Hiçe Benziyorsun! toprağın soğukluğuna bırak yüzünü. Kendi yüksekliğimi kaybetmişim. Korkuyorum,bir sonraki andan ve duygularıma açılan bu pencereden. Elimin unutkanlığına bir yaprak
111 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Anayurt Oteli
Zebercet tıpkı Yabancı’daki karakter gibi dünyaya yabancılaşmış, biraz hastalıklı bir karakter. Ömrünün 10 yılı baba yadigarı sayılabilecek Anayurt Oteli’ni işleterek geçmiş. Nadiren dışarı çıkmış, sinemaya bile en son 10 yıl önce gitmiş kahramanımız. Hatta öyle ki yaşadığı yer bir kasaba olmasına rağmen dışarı çıktığında hiç kimse tanımıyor onu, böylece herkesle başka biri olabiliyor kahramanımız. Zebercet’in tekdüze günleri, gecikmeli Ankara treniyle otele gelen kadınla saplantılı bir bekleyiş halini alıyor. Sadece 1 gün kalan bu adını bile bilmediği kadını hasretle bekliyor. Zebercet, sapkın cinsel arzuları olan bir karakter. Kadın, erkek, insan, hayvan onun için pek fark etmiyor. Bu yüzden kitabın büyük bölümünde Zebercet’in cinsel arzularını ve bu arzularını tatminini okuyoruz. Ben kendi adıma kitaptan aradığımı bulamadım. Zebercet’te iyi malzeme olduğu ve daha iyi değerlendirilebilecek bir karakter olduğu kanısındayım. Zebercet’i anlayabilmek isterdim, daha çok ruh tahlili isterdim mesela. Gereksiz cinselliğe boğulmuş ve bunun altında ezilip gitmiş bir karakter görüyorum yalnızca, onun neden böyle bu halde olduğunu göremiyorum. Kitap devri daimlerle bu konuya bir parça aydınlık getirmeye çalışmış olsa da maalesef beni tatmin edemedi. Üzgünüm Zebercet.
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201740 okunma
Reklam
926 öğeden 831 ile 840 arasındakiler gösteriliyor.