Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
188 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sanki dövüş kulübü, Inception filmlerini izlemiş hissiyatı ile okudum. Bir çok yazarın Dostoyevski’den ilham aldığını düşünüyorum. Mesela Hasan Ali TOPTAŞ, İhsan Oktay ANAR, Sadık Hidayet… Örnekler çoğaltılabilir. Kitabı okurken ben ne okudum, tüm bunlar gerçek mi, akıl oyunu mu dedirtiyor insana. İnanılmaz bir psikolojik analiz çerçevesinde ilerliyor kitap. Beni biraz sarstı. Çok çok iyi bir kitap diyemem, kötü asla değil ama insanı şaşırtan, sarsan bir kitap. Kitapta; Golyadkin karakteri ikiye bölünüyor. Tipik dissosiyatif kişilik bozukluğu.. O dönem Dostoyevski bu rahatsızlıktan haberdar mıydı, yoksa kendi karakterinde böyle bir durum mu vardı, yoksa böyle bir karakteri zihninde mi yaratarak yazdı bilemiyorum. Ben iyi mi kötü mü bilmiyorum, fakat nedense her kitapta yazarın yazdıklarına kendinden bir şeyler yansıttığını düşünüyorum. Belki de öyleydi kim bilir… Ancak o dönemde böylesi bir anlatımla böylesi bir kitap yazmak için ancak dahi olmak gerekir. Tavsiye kısmına gelirsek; yeni kitap okuma alışkanlığı kazananlardan ziyade okuma konusunda belirli bir seviyeye gelmiş kişilere öneririm bu kitabı. Ben beğendim.
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,1bin okunma
Reklam
Kişilere, nesnelere, kendine bağlanırsın; bir gün bunlardan koparsın da. Gerekeni yapmadığını düşündüğünde haklısındır, değilsindir, bilinemez ama, o anda, kopmuşluğunu yaşıyorsundur belki. Kopmuşluk, ölüm de demektir. Bir ölümü yaşarken -ya da, beklerken- bağını öldürmen, duyacağın acıyı azaltmak isteğinden ilerigeliyor da olabilir. Senin sözündü:" İkimizle ilişkili kararlarını kendi kendine veren bir sevgili karşısında, 'öyleydi, değil mi?, 'çekilmekten başka çıkar yol bulamadım.' Kırıldığın, gücendiğin için yaptığını sanmış olabilirsin bunu. Bana sorarsan, kendini savunuyordun, daha çok acıyı daha çok duymamak için; sevgiyi kendi elinle azaltmağa, koparıp yolmağa kaldıyordun... Bir şeyleri silerek bir geçmişin yükünü yeğnileştirmek, azaltmak... O ölçüde de, kim bilir, geleceğini biraz olsun özgürleştirmek... Öyle kopuşlar güçtür, izi kalır; kopmağa kalkmak kendini de parçalamaktır.
Sayfa 51 - MetisKitabı okudu
öyleydi.
Ya da sadece masum , hayata ürkek bakmaktan yorulmuş,onu kendi adına koruma altına alıp dünyaya güvenle bakma arzusunu sağlayacak birini arıyordur belki de bilemem.Bu zamana kadar ona tutkuyla bakacak ilgilenecek birini arıyordur belki de bilemem.Gözünün içine bakıp ellerini sıkı sıkı tutup seni önemsiyorum diyen birini bekliyordur belki de, kendini ciddiye alan, fikrine saygı duyan,onu kırmayan incitmeyen kafasını göğsüne koyacak birini arıyordur belki de bilemem. Dünyasında kendisiyle ne yaşıyor bilemem.Ama tek bildiğim şey ona bunu sağlayacak kişinin ben olmadığım. Hep böyle olmadı mı zaten?Oldu. Ama hep. Nedenini soran olmaz, herkes sonucuna bakar.Sonuca varmadan önce onun ne çektiğini kendinden başka kimse bilmez tabi. O düzeye gelme aşamasını kimse umursamaz.Ailen hariç.Ya da ailen olacağın sandığın kişi. Gelip geçici hayat. Önemli olan bu hayata güzel bi iz bırakıp, ebediyete gitmek değil miydi zaten?Öyle olmalıydı...
Evlendirilecek kadının düşüncesi sorulmazmış... O eski usul yengeciğim. Kadın ninelerimizin zamanında belki öyleydi fakat şimdi değil.
Sayfa 11
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
Reklam
"Yalnız hissediyordum ama kötü bir şekilde değil. Yalnız olmaktan çok hoşlanıyordum. Belki biraz fazla hoşlanıyordum. Belki babam da öyleydi. Aklıma Dante gelince onu düşündüm. Sanki Dantenin suratı dünya haritasıymış gibi geldi birden. Karanlığı olmayan bir dünya. Karanlığı olmayan bir dünya. Ne kadar güzel bir düşünceydi."
Sayfa 64 - Dex YayınlarıKitabı okudu
418 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İlk önce genel olarak seri hakkında konuşacağım, sonra da King's Men yorumumu yazacağım. Uzun olacak çünkü KONUŞMAK İSTİYORUM HER ŞEYİ DÖKMEK İSTİYORUM All For The Game üç(dördüncüsü yeni çıktı) kitaplık bir seri. Ve her bir kitap bir öncekinden de iyi olup daha da üstüne konularak çok başarılı bir şekilde kaleme alınmış bana göre. Ben
The King's Men
The King's MenNora Sakavic · Smashwords Edition · 201421 okunma
Geçen hocamızın babasının 7'sinde Asuman hoca diyordu ki hatta vefatının daha defnedilmeden evvelde hemde 7'sinde hep aynı konuyu dile getirdi. İlkini zaten anlatmıştım egoistliğimizden öyle istediğimizden bizimle yaşasın diye birini yaşatmaya çalışıyoruz... Bu son sohbetinde de yaşaması hayırlı ise yaşat ölmesi hayırlı ise ölsün gibi
Muhterem okuyucu kardeşim! Allah Teala hem bizleri hem de sizleri vakti değerlendirmeye , onu faydalı bir iş ve yararlı bir ilimle doldurmaya muvaffak kılsın. Bizleri zamanın ve hayatın kıymetini idrak eden, kendilerini ve milletlerini aldatmayan, Allah Teala'nın nefislerine ikram ettiği nimetleri heba etmeyen ve doğru yol üzere bulunan
Sayfa 105 - Otto YayınlarıKitabı okudu
Reklam
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Sabahtan Akşama
Sabahtan Akşama
ilk defa norveç edebiyatına böyle bir eser ile giriş yaptım.ilkler benim için unutulmazdır. tabii ki bunu da Aksaray ilimdeki kitap okuma grubuma borçluyum çünkü muhteşem eseri onlar seçti. Yazar hakkında Jon FOSSE 29 Eylül 1959, Haugesund, Norveç) Norveçli yazar. Oyun yazarı, düzyazı ve çocuk kitabı yazarı, şair, denemeci ve mütercim
Sabahtan Akşama
Sabahtan AkşamaJon Fosse · Monokl Yayınları · 2016584 okunma
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Neydi gerçeklik? Nesnel bir hakikat miydi? Kolektif bir yanılsama mıydı? Çoğunluğun fikri miydi? Tarihsel bakışın bir ürünü müydü? Bir rüya mıydı yoksa? Evet, öyleydi belki de. Ama şayet rüyaysa, bir türlü uyanamadığım bir rüyaydı. İnsanlar hayata ister kuantum fiziği, biyoloji, nöroloji ya da matematik gibi yapay bir şekilde bölünmüş alanların, ister aşkın gözüyle daha derinlikli bir şekilde baksınlar, adım adım saçmalığa, mantıksızlığa ve kaosa yaklaşıyorlar. Bildikleri her şey tekrar tekrar çürüyor. Dünya düz değil, sülüklerin tıbbi bir değeri yok, Tanrı yok, ilerleme bir mitten ibaret, ellerindeki tek şey şu an. Ve bu sadece büyük ölçekte yaşanmıyor. Her insan ayrı ayrı da yaşıyor bunu. Herkesin hayatında bir an var. Bir kriz. İnandığı şeylerin yanlış olduğunu söyleyen bir aksama. Herkesin başına geliyor; tek fark bu bilginin insanı nasıl değiştirdiği. Çoğunluk bilgiyi gömüp orada yokmuş gibi davranıyor. İnsanlar böyle yaşlanıyor işte. Yüzlerini kırıştıran, sırtlarını kamburlaştıran, ağızlarını ve azimlerini büzen şey bu. Bu inkârın ağırlığı. Gerilimi. Bu sadece insanlara özgü bir şey de değil. Herhangi bir varlığın gösterebileceği en büyük cesaret ya da delilik, değişme eylemi. Önceden bir şeydim. Şimdi başka bir şeyim.
Sayfa 251Kitabı okudu
520 syf.
7/10 puan verdi
·
24 günde okudu
ya ben bitecektim ya kitap
simdi, kitaba inceleme yazacak kadar bile hevesim kalmadi ama yazacagim. ben bu kitaba hangi umutlarla basladim bilemezsiniz... en sevdigim klasik bile olabilir diye dusundugumu hatirliyorum ama yok. kotu bir kitap da oldugunu dusunmuyorum bu arada, ama kitabi okuyasimin kactigi her saniye kendimi her biraz daha okumaya zorladigimda kitaptan daha
Usta ve Margarita
Usta ve MargaritaMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20207,1bin okunma
Eskisi kadar kitap okumuyorum, eskisi kadar müzik dinlemiyorum, eskisi kadar çalışmıyor, eskisi gibi resim çizmiyor, eskisi gibi düşünmüyor, eskisi gibi konuşmuyorum… Liste daha da uzayıp gidebilir elbet. Değişimin kaçınılmaz olduğu doğru olsa da bazen beni ben yapan her şeyin bu kadar değişmiş, eksilmiş olması beni boşluğa sürüklüyor. Ben
542 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.