İşte artık kitabın ilk sayfalarına gömülmeye hazırsın. Yazarın benzersiz tarzıyla buluşmak için ilk adımını atıyorsun. Hayır. Bu tarz sana hiç tanıdık gelmiyor. Zaten bu yazarın başkalarınınkinden farklı olan, benzersiz bir anlatım biçimi olduğunu kim söyledi ki? Kaldı ki, onun kitaptan kitaba farklılıklar gösteren bir yazar olduğu bilinir. Ve zaten onu tanınır kılan da bu farklılıktır. Ne var ki bu kitabın şimdiye kadar yazdıklarıyla en azından senin anımsadıklarınla hiç ilgisi yok gibi görünüyor. Bu bir hayal kırıklığı yarattı mı? Göreceğiz. Belki en başta, hani adını duyduğunda ona belli bir yüz yakıştırdığın kişiyle tanıştığında, zihnindeki çizgileri bu gördüğün yüzdekilere uydurmaya çalıştırıp şaşırman gibi bir bocalama yaşayabilirsin. Ama sonra devam edersin, kitabın gene de kendini sana okuttuğunu fark edersin; yazardan beklentinden bağımsız olarak kitap kendi başına ilgini çeker, hatta iyice düşünecek olursan böyle olmasını, tam olarak ne olduğunu bilmediğin bir şeyle yüzleşmeyi yeğlersin.
Sayfa 24 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Permanent Vacation (1980)
"... bu da benim hikayem veya hikayemin bir bölümü. Size çok şey açıklayacağını sanmıyorum ama hikaye dediğiniz nedir ki zaten? Olsa olsa şu noktalarını birleştirince tanıdık bir şeyin resmini ortaya çıkardığınız türden bir çizim olabilir. Olan biten sadece budur işte! Benim için işler böyle yürür. Bir yerden, bir insandan kalkar bir başka
Belki ilgini çeker diye söylüyorum, gerçekten feci haldeyim. Onun için, eğer bana özel olarak söylemek istediğin bir şey varsa lütfen hemen söyle ve ondan sonra da beni rahat bırak.
iletişim becerilerim bu cümleden ibaretKitabı okudu
2. Kızılay'da Gün Batımı
''Geçmişe dair her şeyi anımsıyorum. Ama sorun şu ki seni çıkaramıyorum. Bir insanın geçmişinden sadece tek bir kişinin silinmesi mümkün olabilir mi?''
''Ancak filmlerde olur böyle şeyler... Eternal Sunshine of the Spotless Mind!''
''Büyülere inanmam ama kuramsal fiziğe inanırım.''
''Peki kuramsal fizik buna nasıl cevap veriyor? Farklı zaman çizgileri üzerinde yolculuk yapmak gibi şeyler mi?''
''Hipnoz belki bu konuda gereken cevabı verebilir. Bir psikoloji öğrencisi olarak senin de ilgini çeker sanıyorum ki.''
''Bana biraz hipnozdan bahseder misin?'' diyor. Gerçek bir hipnoz ustasının asla gözlerini kullanmak zorunda kalmadan hedefe gidebildiğini anlatıyorum. ''Kırmızı renkteki güneş gözlüğümü belki de bu yüzden çıkarmıyorum,'' diyor, ''dışarıdan gelen etkilere karşı koyabilmek için.''
Aya YayıneviKitabı okudu
Belki İlgini Çeker ;)
TRT HABER kanalında her cumartesi günü ‘İnsanlık Hali’ programı yapılıyor, Prof. Dr. Kemal Sayar ve Prof. Dr. Erol Göka ile birlikte. Her hafta farklı konuların ele alındığı tabiri yerindeyse ‘Kitap gibi’ bir program. Şu ara tatilde ama 8 Eylül’den itibaren devam edecek. Çok güncel ve bize dair meselelerin konuşulduğu bu hoş muhabbetlere göz atmanızı öneriyorum. Programın geçmiş bölümlerinin linkini de şuracığa bırakıyorum :)
youtube.com/playlist?list=P...
BOHEMYA'DA SKANDAL
Sherlock Holmes'a göre o, 'O kadın'dı. Onun için başka bir ifade kullandığını pek duymadım. Holmes'un gözünde, cinsiyetinin bütün özelliklerini gösteren tam bir kadındı. Holmes'un Irene Adler'a karşı hissettiği kesinlikle sevgi değildi. Bütün duygular, özellikle de bu duygu, onun soğuk, mükemmeliyetçi ama hayranlık uyandıracak
