Sofra kurulmuştu ben gittiğimde. Çocuklar evdeydi. Ayşe üniversite son sınıfta. Nasıl Nurten'e benziyor anlatamam. Aynısı. Sakin bir çocuk o da. Hiçbir aşırılığı olmadı Ömrü boyunca. Okula gitti, geldi. Ödevini yaptı, kitabını okudu, çağırdık yemeğe geldi, sofrayı topla kızım dedi annesi, kalktı sofrayı topladı. Babana çay koy, dedi, kalkıp çay koydu. Annesi ne söylerse onu yapıyor. Salih bitirdi üniversiteyi, yüksek lisans yapıyor şimdi. Ne olacak hiç bilmiyorum. Bekliyoruz bakalım. Evlenip gitseler de işimiz bitse bunlarla diyorum. Ben öyle babam gibi yemeğe gelin falan demeyeceğim hiç. Gelen gelir, gelmeyen kendi bilir. Özgür olsun çocuklar, canları nasıl istiyorsa öyle yaşasınlar. Birimizin kasveti hepimize bulaşıyor böyle. Neşe bulaşıcıdır falan diyorlar. Yalan. Neşe kolonya gibi bir şey. Dökünüyorsun, o an ferahlıyorsun. Sonra uçup gidiyor burnundan, elinden, üzerinden. Kasvet öyle değil ama, zamk gibi, bulaşıyor ve dokunan herkese yapışıyor.