Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Fakir Baykurt
Köy Enstitüsü mezunu eğitimci Fakir Baykurt, evlerinin önünde açılan yeni kahvede çay içmek ister. Anası çayı söyler ama ağzı yanan Fakir Baykurt bardağı yere atar. İşte sonrası... 1929'da Burdur'da doğan asıl adı Tahir olan Fakir Baykurt'un çayla tanışması ve anasıyla öğretmenlik konusundaki diyaloğu çarpıcı... 1948'de
Acep sen mi beni çok seversin ben mi seni çok severim?~
Reklam
+Fazla mı kirliyiz sanki... - Biz fazla kirli değildik, biz fazla kirletildik sanki - İlk darbe değil ki bu, Küçük kız. Neden koydu bu kadar? + Bilmiyorum, Acımasız. Her darbe sanki ilkmiş gibi. Alışamadım, bir türlü bende bu duruma. - Alışmak zorundasın. Her darbe de yıkılırsan, hep yerde kalırsın. - Dikkat çekeceksin, böyle yaparak,
Yine mi sen Yine mi dertli akşamlar, Hangi serin Rüzgâr getirdi seni bana Ben hayata direndim Bir tek seni dilendim Bilirsin en güzel yanım sendin Of, of Bul beni bana geri ver Baktın olmuyor geri gel Nasıl severim bilemem Senden başkasını Dile gelirim susamam Sana ben dayanamam Bir ilkyaz güneşi gibi, karış tenime yeniden Benden sana hayır yokmuş, Biliyorum vakit dolmuş, gitmem gerekir buralardan Gitmem gerekir Dünya üzerime çökmüş, Bin bir dertle kavrulmuş, Kalbim neden hala seni arıyor?
Yüreğimden taşan bazı şeyler
İlk gördüğümde anlamıştım imkansız olduğunu Gelip yanına bir merhaba bile diyememiştim Sonra araya iller girdi, seneler girdi 16 mevsim sonrası çıkıp geliverdin Sen tevafuk dedin ben duam dedim Saat hangi yönde ilerledi Sahi zaman neydi Mefhumunu yitirdim adeta Selamın, Güneş'in karanlığı aydınlatması gibiydi Sesin taş plakta saklı bir şarkıydı Bittikçe başa sardığım Sonra ne mi oldu Başından habersiz sonunu senin de bildiğin bir hikaye oldu Senin bahanen vardı belki de avuttuğun bir yalanın Benimse senelerdir sadık kaldığım bir umudum Sen nereden bileceksin bunca zaman sonra çıkıp gelmenin içimde yanan koru harladığını Şimdiyse içimde bir volkan kendi başıma söndürmeye çalıştığım İçimdeki sen Sussam konuşur konuşsam susarsın Belki de hala habersizsin Anlayamadın Soru neydi, bu cevap neye aitti Bak yine saçmaladım Ha hatırladım +Değer miydi - evet ama o vedalaşamadığım imkansızımdı
Gecenin yolcusu
Gece mi aydınlatan da sensin, Gündüzü mü karanlığa gömen de sensin. Sen aşkın rengini hiç gördün mü sevgilim? Ben senin gözlerinde gördüm, ne mavidir, ne kırmızı, ne de sarı; O aşkın rengidir, her aşık için farklı bir renktedir, o aşkın rengidir. Gecenin karanlığında yolunu bulamayan bir gezgin gibiyim, Senin ışığını arar durum biliyorum. Bir gün eskisi gibi birlikte hayaller kurup yıldızlar bakıp dilek tutacağız, Eğer bunu bilmiyor olsaydım, gündüzüm karanlık gömülür, gecem ise hiç aydınlık olmazdı. Sen gittin belli, geçmez oldu günler, Sanki günler aylar olmuş, aylar ise yıllar olmuş gibi. Ama biliyorum geleceksin, senin sesini duyuyorum kulağımda, Bir melodi gibi adeta dünyanın bütün müziklerini içinde bulunduran bir melodi gibi.
Reklam
Sen geliyorsun içimin dağınıklığı toplanıyor. Baş köşede beş yüz yıldır var gibisin. Ellerim seni biliyor. Yüzüm sana tapınak. Sen varsın, evim ömrüm sen kokuyor. Bütün kötüler şehri terk ediyor ve hiçbir kötülük barınmıyor yurdumda. Sen geliyorsun mahallemde çocuklar koşturuyor. En güzel şarkıları dinliyorum seninle konuşurken. Beş yüz yüz yıldır seviyormuş seni kalbim. İçimdeki eşyalar yer değiştiriyor. Sen geliyorsun her şeyi unutuyor aklım. Aklım güzelliğini almıyor. Senin adın ağzımdan çıkarken, Dünyanın en güzel kirpikleri yan yana diziliyor. Sanki denize bakar gibi gülümseyişin takılıyor ellerime. Son geliyorsun, ben kalamıyorum kendimde. Yüzümü avuçlarına aldığında, ellerin annem oluyor. Bu nasıl bir kusursuzluk, biliyorsun değil mi sevdiğim?
Ben acılarımın başını evcimen telaşlarla okşadım bayım. Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum. İnsan kaybolmayı ister mi? Ben işte istedim bayım. Uzaklara gittim Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Hikâye zamanı
Ya benim çok yakın iki arkadaşımın da sevgilisi var tamam mı simdi onlar duble date çıktılar sonra ben sap gibi kaldım jsjsjsk dediler sen de gel tamam dedim ama duble date in 5.si olmak baya kötü hissettirtorumus ya valla ben mal mıyım orda tekli sandalyede oturdum gsbshshshhshwwhjs
Reklam
KALBİMİN İKSİRİ BU YA
Haber saldım ya şimdi, Belki güzelden belki kendi hâlimden, Senin hayalinden. Seni hep aklımda zikrederken, Hep şarkılar tutturdu kalbim. Bu caddelerden, sokaklardan sen mi geçtin aşk? Biraz ilerisinde belki gerisinden,
Saat 03.35 koca bir ağrı ve davul gibi şiş bir damak. Evde benden başka sadece bir şey olsa çok da yardıma koşmayacak biri var. Bir de kedim o da zaten :) bugün dişcideydim benim için acı ama okuyanlar için aman disci mi abartma denilecek durum için. Stresli bir dönemden mi geçiyorsun dedi. Stres bir dönem ve içinden mi geçiliyor ben onu genel
Hayali diyaloglar vol2
James Joyce: Ah, güzel bir gün, değil mi? Kelimelerin dansıyla dolu dünya... Sade: Ah, James, ne kadar naifsin. Kelimelerle dans ederken, ben onları yatağa atmayı tercih ederim. James Joyce: Ah, cinselliğin sıradışı dansıyla ilgili yazabilirdiniz belki de. Ancak sanatın yatağı, sayfalar arasında gizlenen gizemlerle
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.