“Bence arkadaşlığın bütün numarası, senden daha iyi insanlar bulmak; daha akıllı, daha karizmatik değil, daha sevgi dolu, cömert ve bağışlayıcı insanlar bulup onlara sana öğrenebileceklerinden ötürü saygı duymak, senin hakkında ne kadar iyi veya kötü şeyler söylerse söylesinler kulak vermek, bir de onlara güvenmek, ki en zoru budur. Ama en güzelidir de.”
Sayfa 248Kitabı okudu
Bu arada Atatürk'ün soyu kesilmemiş, devam etmiştir. Atatürk'ün yaşayan akrabaları vardır. 2005 yılında Yeni Aktüel dergisine "Atatürk'ün Yaşayan Akrabaları" başlıklı yazı okuyucuya şöyle sunulmuştur: "Uzun yıllar sadece baba Ali Rıza Efendi ve anne Zübeyde Hanım'la, kız kardeş Makbule'den haberdardık. Gerçekten de öteki kız kardeş Naciye'yi saymazsak ailenin o kolu bununla sınırlı. Ama bir de Atatürk'ün amcasının alt soyu var. Çok geniş ve hâlâ da genişliyor. Onların yaşayanlarının bir bölümüne ulaştık. Böylece Atatürk'ün soyağacı biraz daha dallandı. " Ayrıca akrabalarının olup olmaması neyi değiştirir? Atatürk'ün akrabaları vardır, ama onun devleti soyan akrabaları yoktur! Bence asıl önemli olan budur.
Sayfa 351 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bence arkadaşlığın bütün numarası, senden daha iyi insanlar bulmak; daha akıllı, daha karizmatik değil, daha sevgi dolu, cömert ve bağışlayıcı insanlar bulup onlara sana öğretebileceklerinden ötürü saygı duymak, senin hakkında ne kadar iyi veya kötü şeyler söylerse söylesinler kulak vermek, bir de onlara güvenmek, ki en zoru budur. Ama en güzelidir de.
Sayfa 248 - Doğan Kitap
“İçerden kapatılan sürgü... Bu fazla bir önlem değil mi? Bence Matmazel Stangerson birinden korkuyordu. Hatta kimseye bir şey söylemeden Jacques Baba’nın tabancasını da almıştı. Kimseyi, özellikle babasını korkutmak istemiyordu. Matmazel Stangerson’un korktuğu şey de başına geldi. Kendini müdafaa etti. Boğuştular. Ve tabancasını kullanarak saldırganı elinden yaraladı... Kapıda ve duvarlarda görülen kanlı el izlerinin anlamı budur. Adam etrafı yoklaya yoklaya kaçacak bir yer aramıştır. Fakat ne yazık ki, kadın şakağına inen darbeye engel olacak kadar çabuk davranamadı.”
Türk Destanının Tasnifi
– I – Millî destanlar, tarihi vak’aları tasvirden ziyade milletin yüksek millî duygularını in’ikâs ettiren, tamamıyla ve yahut az çok tarihe müstenit bir ideal âlemi gösteren halk edebiyatı eserlerinden ibarettir. Millî destanlar (épopée) meselesini ciddi surette tetkik edenler Fransız (Roland), Alman (Nibelungen Lied), Rus ve Hintlilerin
Birini çok sevmişsem, adını asla başkalarına söylemem. Onlara ait bir parçayı başkalarına teslim ediyormuşum gibi gelir bana... Modern yaşamı harikulade ya da gizemli kılabilen yegane şey de budur bence. En basit şey bile gizlendiğinde güzelleşir. Şu an şehir dışına çıkacak olsam, evdekilere nereye gideceğimi söylemem. Söylersem zevki kaçar. Belki saçma bir alışkanlık ama bir şekilde insanın yaşamına hayli romantizm katıyor.
Sayfa 6 - Basil HallwardKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.