Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bütün duyguları anlatmaya yetecek kadar kelime yoktur. Gerek de yoktur.
"Siz, bir sürü zor iş güç arasında, kendine hayal dünyasından azıcık olsun neşe ve eğlence katmaya utanan ciddi kişiler...!!!!" Hepinize günaydınnnnn... "Sihirli bir el tarafından tamamen değiştirileceğimi, ruhumda, küçük kız çocukları gibi masum, fakat aynı zamanda bütün hayatımı kavrayacak kadar kuvvetli heyecanlar duyacağımı,
728 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Gümüş Alevler Sarayı
Herkese merhaba, Upuzun bir yorumla geldim. Arkadaşlarımızla ACOTOR serisini baştan okumaya karar verdik. Bugün de son kitabı bittirdim. Önceden yorum yapmamıştım. Şimdi uzun bir yorum yapacağım. Kitabı ilk okuduğumda 6 puan vermişim ama şimdi okuduğumda puanımı güncelleme yapmak istedim ve 8 puan verdim( onuda zar zor neyse- olaylardan ve
Gümüş Alevler Sarayı
Gümüş Alevler SarayıSarah J. Maas · Dex Yayınları · 2021864 okunma
Reklam
..yakından bakıldığında karışıklığın bununla kalmadığını görüyorum. Bu yabancı, genel anlamda sevgime layık olmadığı gibi dürüstçe itiraf etmeliyim ki düşmanlığımı hatta nefretimi çok daha fazla hak ediyor. Beni sevdiği ya da önemsediğine dair hiçbir belirti göremiyorum. Bir çıkarı olsa beni incitmekten çekinmeyeceği gibi bu sayede elde edeceği her neyse, bana zarar verdiğine değip değmeyeceğini bile düşünmeyebilir. Aslında bakılırsa çıkar sağlaması dahi gerekmeyebilir; herhangi bir arzusunu tatmin edebildiği sürece benimle dalga geçmekte, beni aşağılamakta, küçük düşürmekte ve gücünü bende sınamakta sakınca görmeyecektir. Böylece onun özgüveni ve benim çaresizliğim ölçüsünde bu davranışlarını sürdürmesi mümkündür. Eğer farklı bir tavır takınıp karşısındaki yabancıya nezaket ve anlayış gösterirse ben de ona her zaman ve her koşulda aynıyla karşılık vermeye hazırım.
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
Covid-19 ve teknoloji Dün, dünden bir önceki gün, yarın ve yarından sonraki gün ve günlerdeki olanlar ve olacaklar gibi tıpkısının aynısı olan bir sabah daha bir işe gitme eylemi için uyandım telefona kurulmuş bir alarm ile tabi ki! Yoksa uyanmak öyle kolay değil bu büyük şehirde. Üstünüzden tır geçmiş gibi uyanırsınız. Uyanırsınız dediğim öyle
360 syf.
8/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Fantastik dünyaya bir sans daha vermek istedim ve bunu daha önce Gamble kardeşler serisini severek okuduğum Armentrout ile yapmak istedim. Konusunun farkli olmasını sevdim herkes vampir vs yazarken yazar uzaylılar falan yazmış güzeldi. Kahramanlarımız liseliydi bence bende lisedeyken okusam daha çok severdim. En sevdiğim karakter tatlı mı tatlı Dee oldu, Katy ile dostluklarını bayildim. Daemon karakterine ise baya sinir oldum açıkçası, Katy'nin çok üstüne gidip kızı değersiz hissettirdi pislik. Ve ben ikisi arasında öyle büyük bir aşk göremiyorum, Katy'nin duyguları bana geçti ama Daemonun bir duygusu varsa da geçmedi, belkide hikayeyi onun ağzından okumadığımiz içindir. Yani kitapta beni en çok çeken şey Katy'nin karakteri ve Dee ile dostluğu oldu. Onlar için hayatını feda ettiğinde ise baya üzüldüm hepsi pislik Daemon yüzünden kıza hep kendilerine zarar vereceğini ima etti durdu. Kitap bana göre alacakaranlık serisi ile fazla benzerlik gösteriyordu, koskoca yazarların yazarken var olan bir seriye paralel gitmesini hoş bulmuyorum, bir iki benzerlik olsa neyse ama sanki bana fazla benzerlik varmış gibi geldi olaylar yönünden. Kütüphane çıkışı saldırıya ugrama, tarlada olan büyük olay vs vs gibi. Türü sevenler için okunabilir, seri nasıl devam edecek diye merak ettiğimden ikinci kitaba da başlayacağım. Ama galiba en iyi fantastik-ask hakkında yazılmış seri Gece evi serisi, o kitapların tadı bambaşka.
Obsidiyen
ObsidiyenJennifer L. Armentrout · Dex Yayınevi · 20192,041 okunma
Reklam
Kendime baksam da bir şey göremiyorum ki. Küçük bir kızken bunu ilk fark ettiğimde, şaşkınlıkla, kendime karşı bir bulantı duygusu kaplamıştı içimi. Eksiktim ben. Bir şeyler yoktu bende, ama ne? Olmayan her neyse kalbimin orta yerinde, orada bir oyuk oluşturmuştu sanki. Bozuktum. Defoluydum. Üstelik utanç veren ve korkutan bir bozukluktu bu. Ne olduğunu tanımlayamadım, ama hep bildiğin bir şey tanımlamaya çalışmak da gerekmiyordu aslında. Vardı ve öyleydi işte. Sadece bu duruma hep düzeltmeye çalıştım. Tüm yaşamım boyunca tek amacım bu oldu. Hep kapatmaya çalıştım o oyuğu.
Sayfa 17
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.