Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Beni kendine esir eden Yüzük Savaşı bu kitapla sona erecekti ve adeta hayallerim olan kahramanlardan artık ayrılmak zorunda kalacaktım, bu durum beni çok üzüyordu ama kitabı elimden bırakamadığım için de 2 günde bitirdim ve Ali Yüzüğün Kıyamet Çatlaklarına düşmeşiyle adeta vücudumun bi yeri koptu sandım çünkü Yüzüğün kaybolmasını istemiyordum Üstad Tolkien güç yüzüğünü öyle bir anlatıyor ki kitapta okurunu bile o yüzüğe sahip çıkma hatta sahip olup da kullanma dürtüsünü yaşatıyor. Aynı Isildur aynı Denethor oğlu Boromir gibi belki de bu ikisinin olduğu gibi bende insanım ve tamahkarım. Yüzüklerin Efendisi bambaşka bir kitap okuru Orta Dünya' ya götürüyor ve ordan hiç çıkmak istemiyorsunuz.
Yüzüklerin Efendisi - Kralın Dönüşü
Yüzüklerin Efendisi - Kralın DönüşüJ. R. R. Tolkien · Metis Yayıncılık · 20189,2bin okunma
432 syf.
1/10 puan verdi
Bu sabah başladım ve daha iyi tercihlerim varken bu kitabı neden öne aldığımı bilmiyorum. Sanırım kapak tasarımını sevdim. Arka kapak yazısı oldukça iddalı, önsöz desen o biçim. Seçenekler arasında savrulacağımı düşünürken 3. seçeneğimde sona ulaştım. Sandım ki sorun bende ama seçeneklerimi değiştirdikçe yine hep sona ulaştım. Karakterin ortamlardan ortamlara koşmasını beklerken adam hep ölüyor. Bir de bolca prezervatif ihtiyacı olduğunu söylemiş yazar ama daha bir icraatını görmedik. Uzun lafın kısası hakettiğinden bile fazla yorum yaptım.
Şahane Hatalar 3 - Bira ve Kadın
Şahane Hatalar 3 - Bira ve KadınShawn Harris · April Yayıncılık · 2013214 okunma
Reklam
400 syf.
5/10 puan verdi
·
22 günde okudu
"Aynı müzikal cümleyi giderek daha deforme bir şekilde sürekli tekrarlayan bir plağı dinliyormuşum izlenimine kapıldım.", demiş Llosa kitabında. Yarısına gelene kadar bende tam buna benzer bir hisle okudum bu romanı. Uzun bölümler ve paragraflar, kendinizi içinde kaybettiğiniz ve anlamak için tekrar okumak zorunda kaldığınız uzun, yer yer karmaşık cümleler de cabası. Bunlar okuru düşünmeye iten türden cümleler de değildi. Bu yüzden ister istemez kitabı okurken çok keyif alamıyorusunuz. Hayatı tekerrürlerden ibaret olan ve asla uslanamayan bir Uslu çocuğun hikayesi bu. Aşkını bir hastalık derecesinde yaşayan ve çektiği onca acı ve uğradığı onca ihanete karşın içindeki ateşi söndüremeyen bir adam. Zayıf iradeli, saftirik, duygusal ve bir o kadar da mazoşist bir kahraman. Yazarın aşka dair ilk romanıymış bu. Açıkçası ben daha farklı bir şey bekliyordum, belki de isminden aldandım, daha eğlenceli ve pozitif bir hikaye bulacağımı sandım. Oysa yazar aşkın bir insanın hayatını ne denli etkileyebileceğini onun uğruna çekilen acılarla anlatmaya çalışmış okurlarına. Nobel edebiyat ödülüne layık görülmüş bir yazarın kitabını okuyabildiğim için mutluyum tabii ki. Ama yukarıda da belirttiğim nedenlerden ötürü keyifle okuyamadım. Bir çırpıda bitirilebilecek bir roman da değil, daha çok sabırlı okurların okuyabileceği türden. :)
Hınzır Kız
Hınzır KızMario Vargas Llosa · Can Yayınları · 2019141 okunma
1216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Bir Stephen King efsanesi! Amerika'da bir biyolojik silah üretimi tesisinde gerçekleşen küçük bir kaza ve güvenlik zaafiyeti sebebiyle %99 bulaşıcı ve % 99 da öldürücü bir grip mikrobu tesisden yayılır. Kısa bir sürede tüm Amerika'yı etkisine alarak toplu bir ölüm gerçekleşir. Hİkaye buraya kadar çok klişe aslında... Ama bu kitap tam da bu
Mahşer
MahşerStephen King · Altın Kitaplar · 20123,425 okunma
Jarvinen, Okunen ve Gulbe Nasıl Kral Oldular? Reçel Kralı Jarvinen anlatıyor... Ben önceleri yoksul bir sokak çocuğuydum. Şimdi ise yurdumuz için büyük ve iyi bir güç olduğumu söyleyebilirim. Ben bu konumumu kime borçluyum? Tesadüfen dinlediğim bir konferansa değil mi? Daha önce de söylemiştim. Küçük dükkânımda kurabiye ve
Hadi ya bende sandım ki Türkiye şehitleri anıyor ve duyuyor... Canın cehenneme lanet olası PKK!
Reklam
176 syf.
4/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bu kitabı elime alırken bambaşka şeyler bulacağımı sandım. Oysa beklentimin çok altında kaldı. Belki de bu yüzden pek tat alamadım, sevemedim. Çabuk okudum ama bende bir yer edinemedi ne yazık ki. Hikaye hakkında az çok herkes bilgi sahibidir bence. Hz. Yusuf'un çocukluğundan yola çıkmış yazar. Kuyuya atılması, köle olması, zindana düşmesi, rüyaları yorumlaması olsun hep bu Peygamber hakkında oradan buradan duyduğumuz, okuduğumuz şeyler var bu kitapta. Ben daha çok Hz. Yusuf ile Züleyha'nın hikayesi ön plana çıkar diye umdum ama yazarın anlatımı, aralara kattıkları asıl hikayeyi gölgede bıraktı ve sonuç olarak umduğumu bulamadım. Heves ederek ve farklı bir beklenti ile serinin iki kitabını da almıştım. Sırf seriyi tamamlamak için bir ara diğer kitabı da okurum ama hafızamda bir yer edinmez. Eğer siz Hz. Yusuf ve Züleyha'nın hikayesini merak ediyorsanız başka kitaplara yönelin bence. Sinan Yağmur'un yorumunu (anlatımını) başarılı bulmadım ben.
Aşkın Meali 1 - Hz. Yusuf ile Züleyha
Aşkın Meali 1 - Hz. Yusuf ile ZüleyhaSinan Yağmur · Kapı Yayınları · 20162,912 okunma
NURETTİN ATICI
SEN GİDİYORSUN Sen giderken benim yüreğim acı çekiyor, gözümden nefret yaşlarI akarak seni izliyorum sadece. Bir kez olsun geri dönüp bakar mı ? diye dua ediyorum yalvarırcasına, ama gidiyorsun karanlıklara karışıp hayal meyal kayboluyorsun sonra. Gidiyorum bilinmezlere doğru senden sonra, bedenimi taşıyan şuursuz bir akılla nereye giderse ayaklarım oraya kadar. İstikametlerimiz ters sen başka yüreklere yelken açan rotasız gemi misali, bense kaptanı olmayan sandal gibi sallanarak gidiyorum. Neye yanayım, neye üzüleyim ki gözümden akan iki damla yaşa yol verirken yanaklarım çaresizce kıvranan zavallı yüreğime mi. Yoksa her nefeste adını haykırdığım duvarlarda yankılanan aksına mı yalvarayım geri gelsin diye. Yâda masamda adına karalanmış sayfalar dolusu şiirlere, mektuplara yoksa adını kazıdığım kalbe mi tiksinerek mi bakayım seni sonsuzca bir yürekle severken. Avutmuyor senin olmadığın hiç bir şarkı Duy beni kalmadı bedenimin ölüden farkı Unutamazsın sende salkım söğütlerin yanındaki bankı Denizlerin dalgasında bir uğultu adını söylüyor sanki. Kahrolası yıldızlar hatta her gece haykıran borazan sesli baykuş bile seni hatırlatıyor ve ağlıyorum bırakarak kendimi pervasızca. Kim ağlamaz ki sevdiğinin arkasından o giderken dönmemek üzere, kim perişan olmaz, aklını, yüreğini avuçlarının içine alıp sıkmaz kaçmasın sevdiği diye. Sen gidiyorsun; Ben ölüyorum. Gitme bile diyemedim, sen giderken çünkü inanmadım ki! Bende sandım ki benim hiçbir zaman bırakmam değim gibi o da beni bırakmaz ama sen gidiyorsun ben halen seninle sendeyim. Ruhum sende, Yüreğim sende, Aklım sende, Ve ben hep sendeyim, sen kabul etmesen gitsen bile
Frida Kahlo’nun Diego Rivera’na Yazdığı Mektup: Diego Rivera’ma. Seni sevmeye başlayalı çok uzun zaman oldu. Küçük bir kız çocuğu idim, seni sevmeye başladığımda. Şimdi ise bedeni çürümeye başlayan yaşlı bir kadınım. Bütün bedenler çürüyor aslında Diego’m. Eskiyor bütün bedenler. Ama acı çeken yüreği var ise bir bedenin, daha hızlı çürüyor o
464 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Ve sonunda üçlemenin son kitabını okuyup bitirdim. Serinin ilk kitabından bu son kitaba kadar ne yazık ki çekiciliği benim için çok düştü. Kötü değil ama potansiyeline yaklaşamamış bir son olmuş. Ve her nasılsa 2 ergen (kızmayın lütfen) bakış açısıyla anlatım da bu kitapta bende "sıkıcı ergen romantiği" havasında bir film izlenimi verdi. Ortalarından itibaren çocuklar için yazılmış bir roman mı okuyorum sandım bir ara. Konu gidişatı o kadar zorlama geldi ki kitabı bitirmek neredeyse 2 ayımı aldı. Ama okuyun derim yine de, bir çok yerde ters köşe vuruşlar var. Hem de gereğinden fazla. Son sayfalara doğru acaba kurtarabilir mi kitap kendini derken yine "ergen" yaklaşımıyla bitti kitap ve negatif düşüncelerimi arttırdı. Üç kitaplık seri, orijinal romanın (Robert A.Heinlein-Uzayda Kaybolanlar) kitabının yanına bile yaklaşamamış ne yazık ki.
Dünyanın Gölgesi
Dünyanın GölgesiBeth Revis · Olimpos Yayınları · 2014681 okunma
Reklam
Hayata dair bir detay
Neredeyse her Allah'ın günü üreticide yatıp kalktığımız günlerden bir gün, fabrikada bazı denemeler yapıyoruz yine. Yorgunluk, sinir, stres had safhada. Yüzlerde, bunlarla doğru orantılı olarak, asık. Bende beş karış suratımla üretimde dolaşırken, pres makinasının arka tarafında bulunan atıl tezgahın üzerinde 3 adet ansiklopedi gördüm. 2 tane Ana
312 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Tarihi roman gibi roman. Emsali engereğin gözünden kat kat iyi.... Kitabi okurken, zihniniz betimlemeri öyle bir kurguluyor ki, bir ara kendimi sultan Ahmet'in hasekisi filan sandım o derece yani... Eğitici de bir roman insani araştırmaya sevk ediyor. Köle ticareti ve pazarlarını günün şartlarına göre anlatmış. Yani öyle kiytirik dizilerde ki harem ağalarina bakip gülüşen ( nedenini söylemiycem) cariyelerin oldugu popüler kültür hizmetlerine bin basar. Sonunda gülsem mi ağlasam mi bilemedim vallahi. Topkapi sarayinda kimin başi derde girdiyse ardindan çerkes cariye kari- kiz kovalama fiskosu çıkıyor zaten. Bu adam yazarlığı bırakmasın mümkünse hep yazsın... Siyasi parti falan kurarsa ben oy veririm. O derece bağimlilik yapti bende.
Harem Ağası
Harem AğasıAhmet Haldun Terzioğlu · Kripto Basım Yayın · 2012147 okunma
620 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.