424 syf.
8/10 puan verdi
Açıkçası ilk kitabım bittiği yerden sonra ne bekleyeceğini tam olarak bilmiyordum çok heyecanlı değildim. Ama o aradaki Novella‘yı okuduktan sonra ikinci kitaba bir an önce okumak istedim. Novella wernerın ağzından birinci kitabın sonundan ikinci kitabın ortasına kadar olan kısmı içeriyordu kendi bakış açısıyla ve kendi düşünceleriyle. İlk kitapta werner karakterini çok iyi tanımadık ve benim çok beklentimin dışında bir karakter oldu açıkçası. Ama ikinci kitapla beraber karaktere hayran oldum. Ne istediğini bilen, bunları asla söylemekten çekinmeyen, herşeyiyle net bir karakter. Julietta için aynı şeyleri tam olarak söyleyemeyeceğim, ama empati kurabiliyorum, Adam’a karşı olan hislerini anlayabiliyorum o yüzden açıkçası nefret etmedim bu karakterden anlayış sağlayabiliyorum çünkü. Adam karaktere çok gereksiz kıskançlıklar içinde, yani tamam anlayış göstermeye çalışıyorum ama yeri değil arkadaşım orada bir savaş kopacak insanlar ölüyor. Kız seni öldürmekten korkuyor sen “benden uzaklaşma beni bırakma” diye kızın peşinde dolanıyorsun ne gerek var buna. Kendine gel kendine. Warner’ın kitabın bir noktasında yaşadıkları çok içime dokundu. Kitap öyle bir yerde bitti ki şu anda hemen üçüncüye başlamak istiyorum.
Beni Bırakma
Beni BırakmaTahereh Mafi · Dex Yayınevi · 2018871 okunma
344 syf.
9/10 puan verdi
Basılmasını merakla beklediğim bir kitaptı. İlk defa bir Türk kadın yazarın polisiye türünde yazmış olduğu bir kitabı okuyacağım içindi bu heyecanım. Yazarının özellikle avukat olması ve daha önceki başarılı kitaplarının da olması benim beklenti düzeyimi yükseltmişti. Beklediğimden çok daha iyisi ile karşılaştığımı da söylemeden edemeyeceğim.
Bir Cinayet Leylası
Bir Cinayet LeylasıCanan Acar · Feniks Yayınları · 202122 okunma
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
İtiraz etmesini bilmek lazım. Hayır demesini bilmek... Önüne gelen her menüye çatal kaşık oynatan olmamak gerek. Pamuk gibi ruhun yanında, bıçak gibi keskin olmasını da bilmek gerek. Kendi dünyasının kutsalina itaat, o kutsala olan isyana asi durmak gerek. Kısacası denge dünyasında, dengeyi korumak gerek... Şiir, iki kişi arasında yaşanan duygu durum ürünü olarak kalırsa , bu alana hapsedilirse, kalitesini yitirir, okurunu isyana sürükler bir süre sonra. Veya yurt yemeklerinin makarnası patatesi gibi bir tat vermeye başlar.. (: Ama şiir, her duyguya tercüman olursa, aklına gelen her kelimeyi, inci gibi cümlelere dökebilirsen kaleminle, işte o zaman tadına doyum olmaz bir hal alır, İsmet Özel gibi.. Murat Menteş gibi.. İşte tam da bu olarak Lidar, kendini hiç yormadan, okurum cümleyi anlar mı anlamaz mi derdine düşmeden, son derece karışık olan kafasının aynaya geçen aksi gibi, kabuğu değil, kalbi kırık kelimelerini teker teker kaba alıp iyicene mikserleyip önümüze sürüyor. Karıştırması benden, düzeltmesi senden der gibi.. (: Evet, karışık cümleleri, metni okurunu yoruyor olsa da, tadı damakta kalıyor şiirlerin... Sanırım kitabın yazarına uygun düşen bir inceleme oldu; karma ve karışık. (: Etkinlik için teşekkürler. Keyifli okumalar
Yolun Başı
Yolun BaşıAli Lidar · İthaki Yayınları · 20162,571 okunma
196 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
2014 senesiydi sanırım, Levent Kırca'nın Kadıköy'deki tiyatrosunda izlediğim "Dımdızlak" adlı oyununun akabinde bir de imza günü düzenlenmişti. (Aslında büyük usta Ferhan Şensoy'un da yaptığı gibi - iyi ki de yapıyorlar) Okuduğum bu kitapta kendi kaleminden "Gizem Karaca'ya sevgiler" imzası var. Benden sonra kim sahip çıkar, kim sever okur bilmiyorum ama ömrüm oldukça ben nereye bu değerli anı oraya.. Rahmetli üstadın dediği gibi, yaşarken kıymeti bilinmeli insanların ve hiçbir şey için geç kalınmamalı; klişeye düşülmemeli sonrasında da. "Olacak O Kadar"la büyüyen nesildenim ne mutlu ki. Okuduğunu anlayan, güzel ve doğru kitaplar okuyan, Atatürk'ü seven, çalışkan, dürüst ve vicdanlı biri olarak yetiştim. Bu nedenle O'nunla birkaç kelime konuşabilmek, fotoğraf çektirebilmek ve imzasını almak çok güzeldir benim için. Muhtemelen çok az zamanının kaldığını biliyordu üstat ama sahnede her zamanki gibi dev idi, sonsuz bir gücü var gibiydi, enerji ve hayat doluydu. Birebir tanışmamızdan kısa süre sonra kaybettik O'nu, saçma sapan bir şirkette çalışmak uğruna tiyatrosuna oyuncu adayı olarak kaydolmama rağmen gidemediğim, O'nunla daha fazla zaman geçiremediğim, O'ndan bir şeyler öğrenemediğim için öyle üzgün ve pişmanım ki... Ne yazık ki her iki duygum için de yapılacak bir şey yok, sadece kitaplarını okuyabilir, O'nu saygı ve rahmetle anabilirim. Lütfen kitabı edinin, okuyun, anlayın, benimseyin. Hatırlayın bize son sözünde neler dediğini: "Dik durun. Adil olun sabırlı olun. Daha iyi bir dünyada görüşmek ümidiyle. Atatürk'le kalın, Cumhuriyet'le kalın, hoşçakalın.."
Önüm Arkam Sağım Solum Dönek
Önüm Arkam Sağım Solum DönekLevent Kırca · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201264 okunma
392 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Southern Reach üçlemesinin son kitabı. Yazarımız Jeff VanderMeer, tam üç kez Dünya Fantazi Ödülüne layık görülmüş değerli bir yazar. Gençler için eşsiz yazarlık kampı ve atölyeler düzenliyor. Genel olarak seriye baktığımızda; gerginlik, bilinmezlik, çaresizlik ile harmanlanmış sarmal bir kurgu ile karşılaşıyoruz. İlk kitapta biyoloğun X Bölgesinde yaşadıkları, ikinci kitapta ise Kontrolün Southern Reach tesisinde başına gelenler ve sırının genişlemeseyle son bulan olaylar zincirinin öncesi ve sonrası hakkında kafamıza takılan milyonlarca sorunun cevabını vermeye çalışan bir kitap olmuş. Benim de üçüncü kitaptan beklentim buydu açıkçası. Sadece sonrasını anlatsa çok şey eksik sadece öncesini anlatsa yine bir sürü soruyla kalmış olacaktık. Tatmin edici cevaplar bulduğum Olayın öncesini, X Bölgesinin oluşumunu anlatan Saul'un bölümlerine bayıldım ve tabiki Saul karakterine de. Düz bir zaman çizgisi üzerinde gitmeyen bir kitap, bu özelliği de benden artı bir puan aldı. Daha önce okumadığım bir konuda ve bakışaçısında olan bir kitaptı. İlk iki kitapta hiç bir cevap vermeden gelişen ve son kitapta tamamen düğümlerin çözüldüğü, tatmin edici bir sonunun olduğunu düşündüğüm bir seri oldu. Olayın öncesini Fener Bekçisi, birinci ve 2. Kitapta gizemli tutulmuş Müdürün bölümlerinde geçmiş ve ilk iki kitaptaki arkaplandaki rolü, Hayalet Kuş ve Kontrolün bölümlerinde olayların devamını, Biyologun bölümlerinde ilk kitaptan sonra başına neler geldiğini öğrenmiş oluyoruz. Zaman zaman gerilerek zaman zaman merakla okuduğum sürükleyici bir seriydi. Bilim-kurgu seviyorsanız kesinlikle tavsiye ederim. Keyifli okumalar :)
Kabulleniş
KabullenişJeff VanderMeer · Alfa Yayınları · 201760 okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Classic Rock ve Kahve eşliğinde, kahve olmadığında çay eşliğinde okudum. Çünkü onlarsız okuyamazsınız bu kitabı.. (Belkide okursunuz ama tadını nasıl alırsınız bilmiyorum.) Patti'nin Çoluk Çocuk kitabını bitirdikten hemen sonra, M Treni ile çıktığım yolculuk yine çok güzeldi. Patti'nin yaşadığı hayat, yaptıkları, sevdikleri, istedikleri.. Bir çok şey çok yakındı. Kitabı yaşayarak okudum. "Oğlan büyüdü, kız benden uzun, kötü bir rüyadan dolayı ağlıyor. Lütfen sonsuza dek kalın diyorum tanıdığım şeylere. Gitmeyin. Büyümeyin." -Patti Smith Patti alışkanlık yapıyor.. Onunla gezip, onunla yaşıyorsunuz. Onunla trene binip, uzun seyahatlere çıkıyorsunuz.. Hep yazsın istiyorsunuz.. Diğer kitapların gibi, bu güzel kitap içinde teşekkürler Patti. İyi okumalar..
M Treni
M TreniPatti Smith · Domingo Yayınevi · 2015439 okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.