Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
soguk iliklerime işliyor
haykırışlarım yankılanıyor kafamda sorma , neyım var bilmiyorum içiyorum, tükenircesine içiyorum soruyorum , neden diye haykırıyorum neden benden ümidi kestin diyorum yavaşça ellerim yokluğa uzanıyor olmayan varlıgı başkasında arıyorum kan akıtıyorum dallarımda susuyorum,kansızlıga susuyorum sonra hafif üşüyorum bagırıyorum bırakmamanı istiyorum tutmanı istiyorum ellerimden dumanında boguluyorum gormuyorum anne dıyorum son kez , yakarırcasına anne , soguk iliklerime işliyor
Zira tek başıma ve başka her şeyden, mükemmel varlığa iştirak ettiğim bu azıcık kemål bizzat benden kaynaklanacak surette bağımsız olsaydım, aynı sebeple, mahrum bulunduğumu bildiğim bütün üstünlükleri yine kendimden edinebilirdim ve böylece bizzat ben de sonsuzluk, ezelî-ebedîlik, değişmezlik, her şeyi bilme, kaadir-i mutlaklık, yani nihayetinde Tanrı'da olduğunu fark edebildiğim bütün mükemmellikleri haiz olurdum. Zira, mümkün olduğu ölçüde, kendi tabiatım kadar Tanrı'nın tabiatını da tanımak için yaptığım bu muhakemelere göre, ancak ve ancak kendimde herhangibir ideasını bulduğum şeyleri mülahaza etmek mecburiyetimin, bir kemâl olup olmadığını gözden geçiriyordum ve mükemmellikte bir yerde eksik kalan şeylerden hiçbirinin Tanrı'da bulunmadığına, mükemmel olan diğer her şeyin ise bulunduğuna itimat ediyordum. Böylece şüphe, kararsızlık, hüzün ve benzeri şeylerin, Tanrı'da olamaya- cağını görüyordum ki ben de bunlardan masun/bağışık olsaydım memnuniyet duyardım. Sonra, bende bundan başka, duyulur ve cismanî birçok şeyin ideası vardı.
Reklam
Bir zamanlar kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım. Kaç metredir benim yokluğum? Benden daha çok var sanmıştım. Benim yokluğumdan dünyaya Bir elbise çıkar sanmıştım. Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan Sonunda ben de alıştım. Ah .. dedim sonra, Ah!
Sayfa 16 - Metis yayınları
Sonra benden sana kalan Bir tuzlu su ve incecik boynumun hatırası, kıldan ince.
Şimdiyse çok eski ve çok kalıcı bir şeye bakar haldeydim. Bu okyanus benden çok önce­leri buradaydı, diye düşündüm, benim ufak tefek kaygılarım unutu­lup gittikten çok sonra da burada olacak. Twitter size, tüm dünya ka­fayı sizinle ve küçük egonuzla bozmuş, sizi seviyor, sizden nefret ediyor, şu an sizden bahsediyor gibi hissettiriyor. Okyanus ise dünya sizi yumuşak, ıslak ve sıcak bir kayıtsızlıkla selamlıyormuş gibi his­settiriyor. Avazınız çıktığı kadar bağırsanız da karşılık vereceği yok.
Beni bundan böyle Beklese-beklese Hüzün bekler
Reklam
KALANLARA SELAM OLSUN
Deli poyrazlarda beni hatırla Havada kar sesinde beni hatırla Sabahın bir sahibi var Yalnız senin olan gecelerde beni hatırla Nergis dalında, üzüm bağında Cümlemizin yeltendiği muratta Has bahçede benden geçip
Sayfa 183 - İletişimKitabı okuyor
Benden sonra tek adresin ya bir falcı ya masalcı
Ruhun Gemisi
Kaptanın Seyir Defteri -05- 10/05/2024 Ruhunun beden ile bedenin ruh ile etkileşimi. Ontolojik açısında bakıldığı zaman; doğmuş bir canlı kendisini doğuran canlının varlıksal açıdan tamamlandığının ispatıdır. Buna biyolojik açıdanda da hücrenin bir şekilde hayatına devam etmesi için verilmiş bir yetenek olarak bakmak gerekir. Tüm genetik
Gitmeden önce bu dört duvar arasında beni cüzam gibi ya da habis bir ur gibi içten içe yiyip bitiren dertlerimi kağıda dökmek istiyorum. Ancak bu şekilde düşüncelerimi toparlayabilirim. Amacım vasiyetname mi yazmak? Asla! Çünkü ne malım var devlere yedireyim ne dinim var şeytana vereyim! Dahası bu yeryüzünde benim için az da olsa değer taşıyan ne var ki! Hayat denen şeyden el çektim, bıraktım, elimden yitip gitsin istedim. Ben ölüp gittikten sonra bu kağıt parçaları ister okunsun, isterse sittin sene okunmasın, canı cehenneme! Ben sadece yazmak ihtiyacından, benim için aciliyet arz eden bir zaruretten dolayı yazıyorum. Buna muhtacım. Çünkü düşüncelerimi hayali varlığıma, kendi gölgeme aktarmaya eskisinden daha çok ihtiyacım var. Lambanın ışığıyla duvara düşen şu yamuk, uğursuz gölge ne yazdıysam hepsini dikkatle okuyup yutuyor adeta. Bu gölge kesinlikle benden daha iyi anlıyor onları. Ben yalnızca kendi gölgemle güzelce konuşabiliyorum. Beni konuşmaya zorlayan da oydu zaten. Yalnızca o tanır beni, mutlaka anlar.
Sayfa 42 - Kırmızı KediKitabı okuyor
Reklam
bir zamanlar kendimi bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım. kaç metredir benim yokluğum? benden daha çok var sanmıştım. benim yokluğumdan dünyaya bir elbise çıkar sanmıştım. dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan sonunda ben de alıştım. ah dedim sonra, ah!
Benden büyük bir beyle konuşmaya başladıktan iki gün sonra onun savunması...
(Yaşımı, yıpranmışlığımı, hele korkumu anlamaya çalış; sonra unutma ki sen gençsin, taptazesin, gözü peksin; oysa benim korkum, gün geçtikçe artıyor, dünyadan el etek çekme anlamına geldiği için artıyor baskısı bu korkunun, baskı arttıkça da korku büyüyor. Ama senin gözüpekliğin ileri atılmayı sağlıyor sana, bu yüzden azalıyor baskısı, gözüpekliğin artıyor.)
son isteğin nedir? sorusu, çok, çok kolaydır, ilk isteğin nedir? sorusundan. çünkü, o soruyu kimse kimseye soramadı, korkusundan.
deyecek de ne olacak olan olacak olduğunca, olacağınca. bu andan o ana olanca. iş işden geçecek. adama bir yardımcı fiil birden düşecek.
anlamak isteyecek bir istemeseydi. anlamakla bunu istemek yan yana gelecek bir çağ bitecek, biri başlayacak. neden-, niçin-, nasıl'a yönelecek -ya yönelmeseydi anlamak fiili- ister istemez-birden adama verilecek.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.