Psikoloğa gitmeyi niçin bu kadar yanlış buluyorsunuz? Çünkü çoğunlukla insanlar duygusal iletişim kurmak ve paylaşıp rahatlamak için psikoloğa gidiyorlar.
Hayatım o zaman bir arkadaş bulsunlar kendilerine, buna para vermenin ne anlamı var? Ben bunun farkını şöyle deneyimlemiştim: Oya, beni önce psikoloğa götürdü. Orada baktım ki adamcağızı ben tedavi etmek üzereyim, vazgeçtim. Ondan sonra bir psikiyatra götürdü. Psikiyatrın ilk istediği bir kan tahliliydi. Orada da dedim ki bu ciddi bir iş. Psikiyatr tahlil sonuçlarıma bakarak derhal lityum almamı istedi. İşte bu beni çok mutlu etti. Ancak diğer tarafta “çocukluğunu anlat" üzerinden gidiliyor, olacak iş değil bu. Eğer bir hastalığın varsa bu şu anda vardır ve bunun biyokimyasal bir sebebinin olması gerekir.
Sayfa 180Kitabı okuyor
… +746
Siz en iyisi susun. Ne ben sizi sevmiş olayım ne siz beni tanımış olun. Birbirini tanımayan iki yabancı olarak kalalım bu hayatta.
Sana ne yaptığımı anlatırsam sonradan lüzumsuz oldu diye düşünmeyeceğim demen de güzel. Demek ben ümidimi kesmeyeyim. Beni anlıyorsun sen artık. Benim için senin anlattığın hiçbir şey lüzumsuz değildir. Bana çok yaz, uzun anlat. Bana aylardan, günlerden, haftalardan André Gide'ın dediği gibi anlardan bahset. Bazan zaman yeknasak geçer gibi görünür veya öyle geçer ama anların hiç biri bir evveline benzemez. ˚₊⊹ᰔ
Sa'dî-i Şîrâzî bir beytinde diyor ki;
گر کسی وصف او از من پرسد
بیدل از بی نشان چه گوید باز
عاشقان کشتگان معشوقند
بر نیاید از کشتگان آواز
Sen bana sevgiliyi anlat diyorsun. Kim o sevgili? Mevlâ. Peki, ondan sonra sen bana sevgilinden bahset diyorsun.
عاشقان کشتگان معشوقند
Ya, âşıklar mâşukların uğrunda ölmüştür, diyor. Aşık, sevdiğinin sevgisi yüzünden, o sevgi oklarının yüzünden öldü gitti ya!
بر نیاید از کشتگان آواز
Ee, ulan ölüden ses çıkar mı? Ben ölmüşüm, bitmişim ya! Sen bana diyorsun ki, şu Allah'ı bana bir anlatsana. Nasıl anlatayım ki? Beni öldürdü bu, diyor.
Sayfa 132 - Kitap Kalbi Yayıncılık - 1.Baskı - 2022 - 1.cilt
Şakir Usta, bu gizemli ad çok şey çağrıştırırken bir çıprıda anlatmak zordu, sancıyı kendi kendimle yaşıyordum, karmaşık öyküler uydurmakla suçlanıyordum, suskundum, sessizliğimi tanımlamak zorundaydım, ellilerden sonra özgün ve özgür estetigiyle beni benden alan metin bulamamıştım, İlginç tanımınızla Dokuzuncu Hariciye Koguşu, "çöplükte açan gül gibiyidi, Süleyman mıydı bunları söyleten, Zeliha Nine dediği kadın da olayın ağırlığını duyanlardanmış, kurşun gibi acısını ağıtlara dökmüş, bagrını kızgın taşlarla dövmüş. Yemek telaşı. Yer sofrası hazırlanıyor. Süleyman diyorum, "öyküyü anlatayım, sonra sen anlat deşifre edeyim", "nasıl yani hocam?" diye gülüyor, anlaşılan ilgi duymuyor, "kahretsin" diyorum. Kimdi bunu filmleştirmekten kaçınan yönetmen? Hani, Babadag'da yayla evinden dönerken...
Sayfa 74Kitabı okudu
Hatta onlara Evelyn Hugo'nun asla var olmadığını anlat. O, benim insanlar için uydurduğum biriydi. Onu yarattım ki beni sevsinler.
Sayfa 398Kitabı okudu
