Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bilir misiniz, baba küçücük bir bitkiyse, oğlunun bir ağaç olmasını ister, kendi taşsa, oğlunun dağ olmasını bekler.
Sayfa 14 - Everest Yayınları Çeviren: Ahmet Arpad 3.Basım 2013
Reklam
"Sen kendine yardım etmezsen, başkaları nasıl yardım etsin sana?"
Sayfa 144 - Everest Yayınları Çeviren: Ahmet Arpad 3.Basım 2013
İnsan istediklerini her zaman tam gerçekleştiremez. Bazen başka türlü olacağını kabullenmek gerek.
Sayfa 22 - Everest Yayınları Çeviren: Ahmet Arpad 3.Basım 2013
Dünyada adalet denen şey var mı, diye soran şu yanıtı alacaktır: Şu anda yok.
Sayfa 228 - Everest Yayınları Çeviren: Ahmet Arpad 3.Basım 2013
Pişman bir günahkar dokuz yüz doksan dokuz namusludan iyidir.
Sayfa 201 - Everest Yayınları Çeviren: Ahmet Arpad 3.Basım 2013
Reklam
İnsan yaşamını sever, anasının karnında olduğu sürece... Sonra devlet baba, sabahtan akşama ne yapacağını söyler sana. Seni kıskaca alır, yakana yapışıp seni yola sokar, kanunlar ve yasaklarla! Birinci emir: Sökül be adam! İkinci emir: Kapat çeneni! Böylece yaşarsın karanlıkta, hapı yutmuş bir insan olarak.(...) Bu arada yıllar geçer, saçlarını yer güveler, vücudunu yorgunluk kaplar, her yanın pörsür. Beyninde aklın ekşir, sen iğne ipliğe dönersin. Kısacası, fark edersin güzün geldiğini, kaşığı bırakırsın elinden ve ölürsün. Şimdi sorarım sana dost, nedir insan, nedir yaşam? (...) Kümeste tavukların inip çıktığı merdivendir yaşam. Pislik dolu!
Sayfa 85 - Everest Yayınları Çeviren: Ahmet Arpad 3.Basım 2013
468 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bir yazar daha ne kadar cesur olabilir?
Alt tabakadan, sıradan, doyumsuz bir serserinin basit hayatını ele alan Pikaresk bir roman bu. Ancak Alfred Döblin’in müthiş anlatım tarzı ile bir şahesere dönüşmüş. Okurken, bu kitabı nasıl olup da yıllar boyunca evde beklettiğime hayıflanıp durdum. Roman, adından anlaşıldığı gibi Berlin’de geçiyor. Zaman, eşsiz bir kırılma anı: Birinci Dünya
Berlin Aleksander Meydanı
Berlin Aleksander MeydanıAlfred Döblin · Everest Yayınları · 201999 okunma
Tanrı insana akıl vermiştir, öküz ise her şeyi sürüyle birlikte yapar, hiç düşünmeden.
Sayfa 467Kitabı okudu
Tanrı insana akıl vermiştir, öküz ise her şeyi sürüyle birlikte yapar, hiç düşünmeden.
Sayfa 467 - Everest Yayınları Çeviren: Ahmet Arpad 3.Basım 2013
Reklam
Görüyoruz, evet...
"Unut artık çalışma denen şeyi. Çalışa çalışa ellerin nasır tutar, fakat para tutmaz. Çalışan insan hiçbir zaman zengin olmamıştır, inan bana. Dolandırıcılıktan ise zengin olunur. Gördün ya.”
Sayfa 253Kitabı okudu
468 syf.
9/10 puan verdi
20.yy Alman edebiyatının önemli eserlerinden kabul edilen Berlin Alexander Meydanı, hapisten yeni çıkan, hayatının kalanında iyi ve namuslu bir insan olma kararı almış, eski bir hamal ve fabrika işçisi Franz’ın başından geçenleri anlatıyor. Arka planda da 1920’ler Almanyası’nı resmediyor Döblin; hızla artan enflasyon, yoksulluk ve sefaletle beraber toplumda yükselen homofobik ve antisemitik algı, Nasyonal Sosyalizm’in duyulmaya başlayan ayak sesleri ve yozlaşan ahlak anlayışıyla beraber dönemin Alman toplumunu yansıtıyor. Tüm bunlar Alman edebiyatında görmeye çok alışkın olduğumuz konular ancak bir başyapıt olan bu romanı sıradışı yapan yazarın anlatım tekniği. Berlin Aleksander Meydanı bu açıdan gerçekten çok özel bir eser. Hem birinci tekil hem üçüncü tekil şahıs anlatımının kullanıldığı metin boyunca, araya serpiştirdiği monologlarla zaman zaman farklı karakterlerin zihinlerinde gezdiriyor okuru Döblin. Bunun yanında, oldukça detaylı bir şekilde Berlin’den kesitler sunuyor metin boyunca. Adeta çok uzaktan yavaş yavaş ana karaktere yaklaşan bir kamera gibi, çoğu yerde karakterin bulunduğu ortamı ve hatta bu ortamdaki farklı insanları resmederek Franz’ın hikayesine geçiş yapıyor. Bu nedenlerle okurun dikkatini uyanık tutmasını isteyen bir roman. Çok sevdim. Farklı tarzda metinler okumaktan hoşlananlara tavsiye ederim.
Berlin Aleksander Meydanı
Berlin Aleksander MeydanıAlfred Döblin · Everest Yayınları · 201999 okunma
"Sen askerlik yaptın, savaşa gittin. Bana göre bu özgürlüğün kısıtlanması. Fakat mahkemeler ve polisler onların elinde, ellerinde olduğu için de senin ağzını kapattılar, yaptıkları özgürlük kısıtlanması olmadı, senin gibi öküzler de savaşa gitmenin vatan hizmeti olduğuna inandı. Yapmak zorundaydınız, nerelere harcandığını bilmeden vermek zorunda olduğumuz vergi gibi.”
Sayfa 258Kitabı okudu
" Pişman bir günahkâr dokuz yüz doksan dokuz namusludan iyidir. "
Sayfa 201 - EverestKitabı okudu
“Niçin iki? Gerekli mi sana? Bir erkeğe iki kadın, yoksa sen Türk müsün? Bırak birini.”
Sayfa 184Kitabı okudu
245 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.