Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Yaşlı adam, beyazların yasaları doğrultusunda adalet beklemiş; ama hayal kırıklığına uğramış elbette."
Amerika Birleşik Devletleri Avrupalı mıydı? Hem evet, hem de hayır. Evet; kaynağı, yasaları ve kurumları bağlamında öyledir ve yaklaşık bir asır kadar öncesinde nüfusunun çoğunluğu Anglosakson-Kelt kökenliydi. Hayır; çünkü artık Amerika'da Avrupalı nüfusu gittikçe azalıyor. Ve Amerika Birleşik Devletleri de kuruluşunda üretilen Modern Çağ'ın kurumlarının ve fikirlerinin çöküşünden etkileniyor. Amerikan halkının kompozisyonu hızla ve çarpıcı biçimde değişiyor. Bu yüzden er ya da geç beyazların Amerika'da azınlığa düşeceğini öngörmek mümkündür. Daha da önemli olan husus, Amerika Birleşik Devletleri'nin Modern Çağ'ın bir ürünü olduğu, bu çağın ortasında -gerçekten zirve noktasında- doğduğu, fikir ve kurumlarının (tamamen olmasa da) onsekizinci yüzyıl Aydınlanmasının sonucu olduğudur.
Sayfa 21 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Yaşlı adam, beyazların yasaları doğrultusunda adalet beklemiş; ama hayal kırıklığına uğramış elbette."
Ama şurası kesin, üç sene boyunca Dogu Teksas'ta dolanıp siyah kadınlarla kızları öldürmüş ve beyazların yasaları için bu hiç önem taşımamış.
Sayfa 53 - Bayan MaggieKitabı okudu
Modern Amerika'nın Doğuşu
Sivil yönetim hemen hemen tamamıyla ortadan kalkmıştı, vergi toplayacak, okulları idare edecek, yollara bakacak veya ülkeyi yağmalayan çapulculara ve çetelere karşı yasaları uygulayacak hiçbir etkili otorite kalmamıştı. Kiliseler yakılmış, topluluk dağılmış, kolejlere ait vakıflar kaybolmuş, kütüphane ve laboratuvarlar tahrip edilmişti. Alabama Üniversitesi'nin kütüphanecisi yangından yalnız bir kitabı, Kur'an'ı kurtarmayı başarmıştı. Okulların çoğu kapanmış ve eğitim-öğretim hayatı durmuştu. Hattâ tarım bile umutsuz bir durumdaydı. Binlerce çiftlik terk edilmiş, çitler yakılmış, at ve koyun-keçi sürüleri ya ölmüş ya da çalınmış, sabanlar tarlalarda paslanmaya terk edilmiş, çalışma sistemi tamamıyla bozulmuştu. Carolina'da pirinç yetiştiriciliği bir daha ayağa kalkamayacak şekilde zarara uğramış, tarlaları tuzlu su kaplamışı. Louisiana şeker sanayii yok olmuştu. 1870'te Virginia'nın tütün ekili sahası 1860'a oranla iki milyon dönüm daha azdı. Ancak 1879'da Güney, tekrar 1961'deki kadar pamuk yetiştirebildi. 1865 kışında, Güney'in büyük alanlarında tamamıyla açlık hüküm sürecekti ve hem zencilerin, hem beyazların yardımına Federal ordu ve yeni kurulan Azâtlı Bürosu (Freedmeris Bureau) yetişti. Güneyli şair Sidney Lanier'in yazdığı gibi, "Bütün hayat ne de olsa tam ölüm halinde sayılmazdı."
Sayfa 277 - Doğubatı YayınlarıKitabı okudu
objektif bir analojik benzetim
Toplum kendi toplumsal hiyerarşilerin adil ve doğal olduğunu buna karşılık diğer toplumların yanlış ve gülünç bir takım kıstaslar üzerine kurulduğunu öne sürer. Modern batılılar ırk hiyerarşisi fikriyle dalga geçmek üzere eğitilirler. Siyahilerin beyazların mahallesinde yaşamasını beyazların okullarında okunmasını veya beyazların hastanelerinde tedavi görmesini engelleyen yasaları onları şoku eder. Ancak zenginlerin diğerlerinden ayrı ve daha lüks mahallelerde yaşamalarını yine ayrı ve daha para isteyeceği okullarda okumalarının ve diğerlerinden farklı olarak daha iyi donatılmış hastanelerde tedavi görmelerini öngören Zengin fakir arasındaki hiyerarşiyi pek çok Amerikalı ve Avrupalıya gayet normal gelmektedir oysa pek çok zengin insanın zengin bir ailede doğduğu için zengin oldu ve pek çok fakirin de fakir bir ailede doğduğu için hayatları boyunca fakir kalacak kanıtlanmış bir olgudur.
Sayfa 142
Reklam
Yaban hayattaki savaşların yazılı olmayan tüm yasaları gereği, ilk saldıranlar hep Kızılderililerdir ve soylarından gelen kurnazlıkla, bu işi hep gün doğmadan hemen önce yaparlar, çünkü beyazların cesaretinin günün bu zamanında yerlerde süründüğünü bilirler.
Sayfa 123Kitabı okudu
"Yaban hayattaki savaşların yazılı olmayan tüm yasaları gereği, ilk saldıranlar hep Kızılderililerdir ve soylarından gelen kurnazlıkla, bu işi hep gün doğmadan hemen önce yaparlar, çünkü beyazların cesaretinin günün bu zamanında yerlerde süründüğünü bilirler."
Sayfa 123 - İş Bankası Kültür Yayınları, 4.basım-Mayıs 2020Kitabı okudu
Coğrafya kaderdir...
Amerikan düzeni zenginle fakir arasındaki hiyerarşiyi de adeta kut­sallaştırdı. O dönemde çoğu Amerikalının, zengin ebeveynlerin çocuklarına para ve işyeri miras bırakarak eşitsizlik yaratmasıyla bir derdi yok­tu. Onlara göre eşitlik aynı yasaların zengin ve fakire aynı şekilde uygulanmasıydı sadece; işsizlik maaşı, eğitim, sağlık sigortası gibi
1890'ların sonu ile 1900'lerin başlarında kabul edilmiş olan Ayrımcılık Yasaları, yani "Jim Crow" kanunları vardı. Bunlar, Güney'in beyazların üstünlüğünü sürdürme konusundaki kararlılığının en ayrıntılı ve resmi ifadesi olan toplumsal sembollerdi. Genelde ve detayda, Ayrımcılık Yasaları, kanuni müeyyidelerle ırklar arası ilişkilerde neredeyse toptan bir kopuşa yol açtı. Kanunun yeterli olmadığı yerde, onu takviye etmek için şiddete ve linçe başvurulabilirdi.
Sayfa 41 - ayrıntı, pdf
Reklam
Güçlünün adalet anlayışı...
“İhtiyar Udja hâkime bir beyazın onun karısını çaldığını söyleyip şikâyette bulunduğunda, hâkim kendisine bir çuval un vermiş ve evine gitmesini söylemiş,” diye devam etti Moody. “Yaşlı adam, beyazların yasaları doğrultusunda adalet beklemiş. Ama hayal kırıklığına uğramış elbette.”
ABD'de siyahiler aleyhine olan yasalar -3-
Çok sonraları Jim Crow yasaları devreye girdiğinde, '1944 Tarihli Birmingham Vilayeti Umumi Yasası' zencilerin ve beyazların kamusal alanda birlikte "kağıt, zar, domino, yahut dama oyunlarından herhangi birini" oynamalarını yasaklıyordu.
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.