"Bugün vücudumdaki moleküllerin çoğu çocukken sahip olduklarımdan farklı olduğu halde, çocukluğumu hatırlayabilme yeteneğim beni hayrete düşürüyor. Beynimi oluşturan moleküller durmaksızın yeni üretilenlerle yer değiştiriyor. Bu moleküler hareketliliğe rağmen, 50 yıl önce yaşadığım
yerlere dair anıları ayrıntısıyla dökümleyebiliyorum; bunlar şimdiye kadar hiç sayıp dökmediğim, ama kolaylıkla doğrulanabilecek anılar.
Anılar beyin hücrelerinin içindeki -yerlerine sürekli yenileri gelen- moleküllerde gerçekleşen değişimler olarak depolanıyorsa, bir anı nasıl olur da 50 yıl boyunca değişmeden kalır? Benim tahminime göre, eski anıların substratları hücrelerin içinde değil, dışında, yani hücre dışı alanda yer alıyor. Bu alan boş değil, aksine hücreleri birbirine bağlayan ve şekillerini korumalarına yardımcı olan dayanıklı bir madde matrisi ile dolu. Tıpkı yara dokusu gibi, bu matris de zor çözünüyor ve yerine yenisi gelse dahi bu çok yavaş gerçekleşiyor. (Böylece cilt hücrelerinin yıllar boyu yenilenmesine rağmen vücudunuzdaki yaraların neden fazla değişmediği de anlaşılmış oluyor)."
NTV Yayınları - XLIV. Terrence Sejnowski - "Eğer haklıysam, o zaman -bizi eşsiz bireylere dönüştüren- tüm anılarımız, beynin dış iskeletinde muhafaza ediliyor demektir."