Halbuki Bihter'i sevememek, onun için telafi edilemeyecek bir zarardı; bu kadını kendi kendisine öyle leziz bir sevdanın kevserine benzetiyordu ki doyduktan sonra yine, hep içilmeye devam edilsin. Onu kaybettiği dakikadan itibaren tekrar şiddetle isteyeceğinden emindi. Behlül bu aşkta, kendi nabzı parmakları arasında, hastalıklı bir doktor gibiydi.
Kaybolan Yusuf döner Kenan’a, üzülme,
Hüznün evi yine olur gülistan, üzülme…
Ey gamlı yürek, bihter olur hâlin, şüphe yok,
Dertlerin biter, geçer bu devran, üzülme…
Bilir miyim? Bu minimini kızcağızın gözleri böylesine affolunamaz satırlar okuyacak...
Hani bizim ahlakımızı bu diziler bozmuştu? Bu ne lan? Meğer bizim ahlakımızı diziler düzeltmiş. Şoklardayım... ŞOKLARDA!
Şu Uşaklının 1901'de yazdığı şeye bakar mısınız?
İlk olarak İstanbul yüksek kaltaklarından Firdevs'le başlayalım. Bu Melih Bey
Sevgili okurlar merhaba,
Dilerim iyisinizdir. Pandemi sürecinde hayatlarımız Servet-i Fünun Edebiyatı dönemini andırdı desek abartı olmaz. Hepimiz toplumsal baskıdan, ekonominin durumundan, siyasi polemiklerden çok bunaldık. Birçok insan kendi hayatını sorgulamaya başladı. Online hayatta psikolojimizin fazla olumsuz etkilenmesinin başka sebepleri