Yukarıda Nihal'in piyanosu devam ediyordu. Bihter başına bir şey düşmüşçesine sersem, bir dakika içinde onu en huzurlu sanılan bir mutluluktan en müthiş bir azaba atan bu olayın içyüzünü düşünemeyerek, başının üstünde parçalanmış bir dünyanın patlama gürültüsüne benzer bir gürültüyle yuvarlanan bu piyanoyu dinleyerek, bekliyordu. Kendi kendisine, beyninin bulutları arasında yalnız bir şey soruyordu:
Demek, demek artık yalan başlamıştı?