Merhaba sevgili okurlar. 🖐
Takip etmediğiniz ve daha önce mesajlaşmadığınız okurlardan gelen mesajlar artık 'Diğer mesaj' olarak işaretlenecek. Diğer mesajların başlıca özellikleri şöyle:
📌Diğer mesajlarda mesajı açsanız bile mesajı gönderen kişi sizin mesajı açtığınızı/okuduğunuzu göremez.
📌Yeni bir 'diğer mesaj' aldığınızda telefonunuza bildirim gelmesini engelleyebilirsiniz.
📌'Diğer mesaj' olarak işaretlenen bir mesajın normal mesaja dönüşmesi için bir cevap yazmanız yeterlidir. Siz cevap yazmadığınız sürece mesajı gönderen okur mesajın açıldığını anlamayacaktır.
📌Yeni bir 'diğer mesaj' aldığınızda mesaj simgesinin altına küçük bir kırmızı nokta eklenir. Mesaj simgesindeki klasik mesaj sayısı artık sadece normal mesajlarınızın sayısını gösteriyor.
📌Mesajlar sayfasının sağ üst köşesine mesaj ayarları kısayolu eklendi.
📌Yapılan iyileştirmeler neticesinde mesajlaşma hızı %50'den fazla arttı.
İyi okumalar dileriz. 🤓
Müthiş müthiş müthiş bir kitap.. Farabi'ye okul müfredatlarında yer açılması gerekli. Soluksuz okudum bu kitabı ve tadı damağımda kaldı. Destek yayınlarının felsefe serisi hakikaten müthiş. Hepsini edindim ve sıra sıra okuyorum. Şimdi gelelim Farabi'ye. Farabi, Ebu Nasır Muhammed İbn El Farah El Farabi'dir asıl adı. Türk bir ailenin çocuğu olarak
“Etrafınıza şöyle bir göz gezdiriniz! Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmiyoruz bile! Kitaplarımızı, hayallerimizi elimizden alsalar, öylece ortada kalakalacağız.”
- Eskiden: Arkadaş olma kriteri aynı mahallede olma veya aynı okulda olmaydı.
+ Şimdi: Takipçilerinin sayısına göre.
- Eskiden: " Bu kız veya erkek bana bakmaz çok zengin " derdik. + Şimdi: " bu kız veya erkek bana cevap bile vermez " Bak kaç bin takipçisi var der olduk.
- Eskiden: Arkadaş yiyeceğini paylaşınca mutlu
Enkaz altından çıkan kitaptan altı çizilmiş bir sayfa...
“İnsanoğlu böyle geçicidir. Kendi varlığına en çok inandığı, sevdiklerinin anılarında ve kalplerinde derin izler bıraktığını sandığı yerlerde bile hızla silinip gider.”
yalnız insanların başucu eseri.
dostoyevski bu romanında insanların beyin kıvrımlarında neşter dolaştırıyor diyebiliriz. kulak verin dostoyevski'ye, o insanlık adına tüm gerçekleri söyleme cesaretini gösteriyor. insanlık...hani şu kibrinden geçilmeyen, hani şu her şeyi bildiğini sanan, hani şu sen, ben, bizler, hepimiz...
kafası karışık bir
Uygulamada epeydir gördüğüm bir durum var: "Burası kitap uygulaması böyle şeyler paylaşamazsınız." şeklindeki parmak sallamalar. Neden herkes her konuda çok bilgili, yetkili, erdemli, söz söyleme sahibi hissediyor kendini? Sürekli insanlara ne yapıp ne yapmamalarını söyleyecek, onlara sınır çizecek gücü size veren ne ki?
Fotoğraf
"Sonra aramıza şehirler girecek, hiç karşılaşmayacağız. Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek. Sonra belki birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek..."