"Gayb âlemi sırlı bir âlemdir, sevgili dostum," diye başladı sözlerine Asalı Seyyah -Sesi tıpkı sözleri gibi efsunlu geliyordu kulağa-. Bir şeyler söylemek isteyen ama nereden başlamak gerekir diye düşünen insanlara mahsus bir tavra büründü. Sonra, "Ledün ilmi sadece okumakla öğrenilmez," diye devam etti, "Hakk'ın ihsanı ile kalbe ilham edilen, ilahi sırlara ait bilgilerdir. Zahirde akla muhalif gelse de öyle değildir. 'Rabbim ilmimi arttır, de (Taha 114)duasının sırrınca ve dahi tecellisiyle kalbi inkişafa erenler; hadiselerdeki bazı sırları ve hikmetleri bilirler. En başta peygamberler gelir tabii; Musa yeryüzünün en büyük büyücülerini, kâhinlerini ve sihirbazlarını alt etmişti, Yusuf da en büyük düş yorumcularını. O gün bugündür mucizelere had hudut çekildi, düş yorumcularına ise ufuk verildi. Başkaca bilinen ve görünen hususlar bunun yansıması, gölgenin gölgesidir."
Bu âlemin tezahürlerini dışarı vermediklerine bakıp onların mânen yaşamadıklarına hükmedecek yerde, en basit bir beşer tecessüsüyle bu meçhul âlemi merak etsek, belki hiç ummadığımız şeyler görmemiz, beklemediğimiz zenginliklerle karşılaşmamız mümkün olur. Fakat insanlar nedense daha ziyade ne bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırmayı tercih ediyorlar. Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır.
Bu alemin tezahürlerini dışarı vermediklerine bakıp onların manen yaşamadıklarına hükmedecek yerde, en basit bir beşer tecessüsü ile, bu meçhul alemi merak etsek, belki hiç ummadığımız şeyler görmemiz, beklemediğimiz zenginliklerle karşılaşmamız mümkün olur. Fakat insanlar nedense daha ziyade ne bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırmayı tercih ediyorlar. Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inen cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır.
UÇAK NOTLARI / FAZIL SAY
Fazıl Say'ın bu kitabı 2000 yılı basımı, o dönemde arkadaşım hediye etmişti ve merakla okumuştum. Beğendiğim içinde indirimde Say'ın "Akılla Bir Konuşmam Oldu" adlı kitabını aldım. Ama onu okumadan önce okuma sıramı bozarak bu kitabı tekrar okumak istedim, aradan 20 sene geçmiş olsa da aynı keyifle