Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Allah bilir güzelim Sen sevmeyi de bilmezsin bir defa
Reklam
Kralların krallıkları kimi zaman dağlarla, nehirlerle, kimi zaman da adetlerdeki bir değişimle ya da dilin bir deği­şime uğramasıyla sınırlıdır. Benim krallığım ise dünya kadar büyüktür çünkü ben ne İtalyan ne Fransız ne Hint ne Ameri­kalı ne de İspanyol'um: Ben dünya vatandaşıyım. Hiçbir ülke benim kendi sınırları içinde doğduğumu
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Moda Çayırı ve İngilizler, bu iki kelimenin akla getirdiği olay anlatılmadan geçilmez. 1836 yılinda II. Mahmud padişahtır ve Tanzimat 'Uç yıl sonra ilân edilecektir— William Churchill isimli bir İngiliz, Moda.Çayın ’nda avlanirken daha biçilmemiş otlar arasında kuzusunu otlatan bir Türk çocuğunu vurur. Kapitülasyonların koruyucu hükmüne 'rağmen tutularak hapse atılır. İngiliz Elçisi’nin karşı çıktığı bu olay, iki devletin arasıni ciddî şekilde açar. Sonunda Churchill'i serbest bırakan OsmanlI devleti bir de tazminat ödemek zorunda kalır. İngiliz, ödün 'olarak ne ister bilir misiniz? İstanbul’da Türkçe bir gazete çıkarmasına izin verilecek ve bunun için de para yardımı yapılacaktı. 1831’den 'beri İstanbul’da tek Türkçe gazete olarak devletin resmî yayın organı (Takvim-i Vakayı) çıkarılıyordu. Churchill Efendi'ye (Ceride-i Havadis; adım alacak olan ikinci Türkçe gazetenin imtiyazı verilerek gereken yardım yapılır ve ayrıca yüksek bir maaş bağlanır. 1841 yılında bir İngiliz’in İstanbul’da Türkçe gazete çıkarma girişimi garip görünürse de Ingiliz kapitalizminin OsmanlI topraklan üzerinden Asya'ya yayılması ve Hint yolunun güvenceye alınması sürecinde, ekonomik projelerin kuyruğunda bu gibi kültür hareketlerine de yer verildiğini düşünmek yerinde olur.
Bilgeler olacakları bilir, cahillerde böyle bir bilgelik yoktur.
Belki mutsuz çocukluğu duygularını, düşüncelerini gizlemeyi öğretmişti ona; içine kapanıklığı öğretmişti. Kim bilir?
Reklam
Hayatında kim bilir kaçıncı kez beklenmedik bir durumla karşı karşıya kalmıştı ve beklenmedik olanın kabullenilmesi gerektiğini öğrenmişti. Ama bu kolay olmadı.
İnsan her şeye alışan bir korkaktır. Ve şeytan, alışkanlıkların insanı ne kadar ileri götürebileceğini son derece iyi bilir.
Ercüment Ekrem Talu (1888-1956)
Devrinin en ünlü mizah yazarıydı. Yedi sekiz dil bilir, Fransızcayı, Fransızlardan iyi konuşurdu. Eski İstanbul üstüne tatlı romanları vardı. Ayrıca Daudet’den esinlenerek palavracı bir Acem tipi yaratmıştı. Acemin serüvenlerini katıla katıla gülerek okurdu. Haftalık bir mizah dergisinde hikâyeleri, günlük bir gazetede fıkraları yayınlanırdı.
Sayfa 266
Hüsrana katlanamıyorsanız, tatmine ulaşmak için başkalarına bağımlı olmaya ve başkalarının katılımına katlanamıyorsanız, kendinizi zaten her şeye sahip ve her şeyi bilir konumda görmeniz gerekir.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.